○Sixteen○

120 16 0
                                    

-Dün seni beklemiştim.

Suga üzgün gözlerle Chimchim'e baktı ve soru niteliği taşıyan bu cümleye cevap vermesini bekledi.

Jimin elindeki küçük taşları gölde sektirip duruyordu. Aynı Suga gibi o da mutsuzdu.

Doğru o kadar keskindi ki vereceği cevap Suga için senden nefret ediyorum niteliği taşıyacaktı.

-Unuttum özür dilerim.

Suga bunu söylerken kendisine dahi bakmayan Chimchim'i korkuyla süzdü.

-Sen iyi misin Chimchim?

Chimchim başını salladı ve yavaşça arkasına döndü.

-Hayır Suga ismim Chimchim değil.

*

Sabah saat 6'da hem Yoongi hem de Jimin arabada sessizce oturuyorlardı. Yoongi elindeki pembe taşı çevirip duruyordu.

Jimin ise çantasından çıkardığı siyah taşı avcunda sıkıyor ve ter basmasını önlemeye çalışıyordu.

-Ee Jimin anlat.

Jimin aklından yüz binlerce saçma yalan ve bahane geçirdi. Arasından Yoongi'yi en az kızdıracak olanı seçtiğinde başını kaldırdı.

-Sadece uğurlu bir eşyan olsun istedim.

Yoongi ofladı ve Jimin'in elinden siyah olanı aldı.

-Sana daha fazla bir şey sormayacağım Jimin. Eminim neden sadece kendininkini koymayıp benimkini de yanında götürdüğünü unutmuşsundur.

Jimin kızardı. Taşı almasının sebebi tabiki bu değildi. Sadece bir şey merak etmişti. Acaba Yoongi'yi daha önceden tanımış mıydı? Tanısaydı muhtemelen asla unutamazdı ama bu siyah taşı daha önce gördüğüne emindi.

-Özür dilerim hyung.

Yoongi gülümsedi. Sinirli görünmüyordu pek de. Sanki fazla ileri gitmiş birinin gönül alma çabası için yaptığı bir gülümsemeydi.

-Sen iyi misin Jimin?

Jimin nedense hiçbir şey hissetmiyordu. Muhtemelen bir daha taşları değiştirme şansı olsa yine değiştirirdi.

-Eskiden bir takma ismim vardı hyung. Onun senin ağzında nasıl durduğunu merak ediyorum.

Yoongi karşısındaki küçüğün ne demek istediğini anlıyordu.

-Ne yani sana isminle mi sesleneyim?

-Merak etmediğini biliyorum ama eskiden bana Chimchim derdi biri.

Yoongi sordu.

-Neden peki?

-Sence neden?

Yoongi duraksadı ve ellerini direksiyonda gezdirdi.

-Bence bu birkaç gün sana ters etki etmiş.

Jimin pembe taşı Yoongi'nin koyduğu yerden alıp kendi çantasına geri koydu.

-Bana hiçbir şey iyi gelmiyor ki. Ne sen iyi geliyorsun ne de çevremdeki herkes. Bir gün unutacağım. Bu taşı da dün oynadığımız oynu da.

-Sen... ne demek istiyorsun ?

Yoongi'nin gözlerindeki korku kıvılcımını yakalamıştı Jimin. İşte bunu bekliyordu. Aradığı şey bu dünyada sadece bir kişide olandı. Bu cümlelerinden sadece bir kişi korkabilirdi.

The Guardian Angel • YoonminWhere stories live. Discover now