○Thirty Two○

116 11 2
                                    

12 Kasım 2008

Bugün tesisteki 13.günüm. Burada ruhumun solduğunu hissediyorum. Kitap okumama izin vermiyorlar ya da başka insanlarla iletişime geçmeme. Resim dahi çizemiyorum. Son dinlediğim müziği unutturmaya çalışıyorlar sanki bana.

Her gün bir adam geliyor yanıma. Adı Junhoe galiba. Bana aptal masallardan anlatıyor.

Hesaplamalarıma göre öğlen saat iki ve dört arası -saati bilme iznim yok- 10 dakikalara ayrılmış bir şekilde 12 farklı şekilde konu anlatıyor.

Yurt müdürü teslim etti beni bu manyakların eline. Nasıl kaçabilirdim ki? Junhoe bana "yıkımı" anlattı. Beni yavaş yavaş tüketen bir güçmüş. En sonunda beynim parçalanacak ve tüm yaşamsal fonksiyonlarımı kaybederek acı içinde ölecekmişim. Zaten bunu anlamam gerekirdi her yıkımı kullandığımda burnum kanıyor, başım dönüyor ve midem bulanıyor.

Ama Yoongi onun yalancı olduğunu söyledi. Yıkımı kullanmazsam bana hiçbir şey olmazmış.

Yakında diğer 7 ile tanışıp tam bir beyin olacakmışız.

Chimchim'i özlüyorum.

20 Kasım 2008

Buradaki diğer herkes beni "canavar" olarak çağırmaya başladı. Ah pardon unuttum: 3 gün önce diğer insanlarla konuşmama izin verdiler. Tesisteki tüm çalışanlar...

Neden bana böyle diyorlar bilmiyorum ama sinirlenmekten daha farklı bir duygu içindeyim.

Gözlerim yanıyor çünkü uzun zamandır ilaçlarımı almadım. Buradakiler Haloperidol'ün (bana geçen sene verilen tablet) varlığından habersiz gibi davranıyorlar.

Yoongi bir gün burada ölüp gideceğimizi söylüyor. Ona inanmakta son günlerde zorlanıyorum. Neden bu kadar nefret dolu?

11 Aralık 2008

Bugün kalan 7 ile tanıştım. Gerçekten çok ilginç insanlardı. Onların yanında kendimi tamamlanmış hissettim. Onların yanında farklı ya da ekstra değildim.

Tüm o 7 kişi de doğanın kutsal özellikleriyle donanmışlardı. Buraya yazmam gerek diye düşünüyorum;

Bölge 4'ten başlayacağım çünkü o diğerlerine göre bana daha yakın davrandı. İsmi Chou Tzuyu ama Echo denilinmesi onun hoşuna gidiyor. İnsanları delirtebildiğini söyledi yüksek ses dalgalarıyla.

Daha sonra en korktuğum üyeyi söylesem iyi olur: Bölge 3. İsmi Nakamato Yuta. Yıllar önce bu tesis için Japonya'dan gelmiş. Beynin arka loblarını yöneterek hafızaya ulaşıyor. Oradan da istediği kişiyi veyahut anıyı silebiliyor. Bu çok korkunç değil mi? Bu birini öldürmek demek. Hem de en kötü yoldan.

Bölge 5 Kim Jongin ise ses titreşimlerini kullanarak şifreleme ya da çözümleme yapabiliyor. Onu biraz kıskandım doğrusu ama asla söylemem.

Bölge 1 Yoo Jeongyeon'nun ise diğerlerine göre daha sıradan bir kabiliyeti var. Bir numara olduğu için onu güçlü sanmıştım aslında. Çevresinde bulunan tüm moleküllerin titreşimlerinden kendisine yaklaşan ya da sıradan haraket eden bir varlığın bir sonraki hamlesini tahmin edebiliyor. Havalı ama yeterince değil.

Bölge 2 Byun Baekhyun aralarında en karizmatik olandı bana göre belki de. Maddelerin atomlarını değiştirebiliyor! Düşünsenize sadece bölge ikiyi kullanarak dünyanın yarısını yok edebilirsin.

Bölge 6 Park Jihoon, benim kabiliyetime en yakın ikinci üye. Dokunduğu bir maddeyi uçurabilir ya da patlatabilir. Chimchim'i ondan uzak tutsam iyi olur.

The Guardian Angel • YoonminWhere stories live. Discover now