♤Thirty Three♤

102 13 0
                                    

2 Şubat 2009

Omnis mundi creatura
Quasi liber et pittura
Nobis est in speculum

Bu sözler bugün okuduğum kitabın başında vardı. Alanus de Insulis tarafından söylenmiş. Anlamı ise:

Dünyadaki tüm yaratıklar,
Kitap ve resim gibi,
Aynadaki gibidir bizim için.

Sanki latince yazılan bu söz, Koreli olan ben için varlar.

Bazen gerçekten ne olduğumu bilmiyorum. Hissedemiyorum gibi. Sadece Chimchim'in yanında kendimi tam hissetmem ne kadar normal?Bazen ekstra gibi dursam da onun yanında yinede bütünüm.

Acaba bensiz daha iyi olur muydu? Kim hayatını benim gibi bir ucubeyle geçirmek ister? İnsanlara zarar verdiğimi bilse ne düşünür? Yine de eğer unutacaksa beni, bu Yuta pisliği tarafından yapılırsa Chimchim'i asla affetmem. 

13 Şubat 2009

Sonunda Chimchim'in güzel yüzünü gördüm bugün. Uzun zamandır görünmediğim için beni görünce ağlamaya başladı. İlk başta çok korktum çünkü ona bir şey olduğunu sandım. Benim yüzümden ağlaması iğrenç bir şeydi.

Her iki kulağında da birer tane küçük parlak küpelerden vardı. Nasıl hissettiğimi anlamak için deldirmiş kulağını. Ona güzel göründüğünü söyledim.

15 Şubat 2009

Bugün Chimchim farklı insanlarla tanışmamız gerektiğini söyledi. Ne gerek var ki buna? Farklı insanlar farklı farklı rakipler demek. Herkes benim Chimchim de gördüğüm şeyi fark edip benim ona baktığım gibi bakabilirler. Bu beni delirtiyor. Chimchim'in tüm arkadaş edinme hareketlerini sabote edeceğim.

3 Mart 2009

Chimchim bugün doğum günü davetiyelerimi hazırladı. İnanamıyorum ona gerçekten. Nasıl benim başka insanları aptal partime istediğimi düşünür? Sadece Chimchim, ben ve Bayan Park olmalıydı. Tabi bu sinirimi ona hissettirmedim.

O üzüleceğine ben solarım daha iyi.

9 Mart 2009

Aptal doğum günüm çok eğlenceliydi. Yey :)

*
*
*
*
*
*
*

9 Mart 2010 (Suga'nın doğumunda ölümü)

Chimchim beni terk etti. Ondan sonsuza kadar nefret edeceğim. Belki de tanrı, Chimchim'in yokluğu beni delirtmesin diye bir kurtarıcı güneş gönderdi bana.

*

Jimin karavanda onlara el sallayan çocuğa doğru yaklaştı. Ne diyeceğini bilmiyor ama kendisini bir şey demek zorunda hissediyordu.

-Şey merhaba.

Gümüşi saçlı çocuk ikilinin yanına doğru indi ve Jimin'in ellerini tuttu. Gayet sevimli, güvenilir bir yüzü vardı.

-Biz de sizi bekliyorduk. Çok uzun sürdü gelmeniz.

Hyunmi gözlerini kısarak baktı çocuğa. Yargıladığı her halinden belliydi.

-Kim ile bekliyordun bizi ?

Çocuk sanki kızı hiç farketmemiş gibiydi. O konuşunca baktı anca yüzüne. Hyungunun bir kopyasını görünce hayretler içinde kaldı.

-Tanrım siz neredeyse aynısınız.

Jimin heyecanla baktı çocuğa. Anı defterinde her bölge için sayfalar dolusu bilgi vardı. Kişisel, fiziksel özellikleri ve kabiliyetleri hakkında... Neden bu çocuk da onlardan biri olmasın? Sert yüz hatları, beyaz teni ve mükemmel gülümsemesi...

The Guardian Angel • YoonminWhere stories live. Discover now