30.BÖLÜM

8.4K 611 158
                                    

Pazartesi sabahı uzun zamandır unuttuğum alarm sesiyle uyandım. Abimle beraber servisle gidecektik işe. İlk gün heyecanı Ankara'nın ayazına rağmen akşamdan etek giymeye karar vermiştim.

Abim beni öyle incecik çorapla görünce;

— Süleyman seni böyle görünce... diye söze giriş yaptı. Ben de lafını kesip;

— Ooo Süleyman ha Beye ne oldu? Diye sordum alayla.

— Artık şirket dışında o Süleyman ben Hayri alış karşim bunlara, dedi yanağımdan makas alırken.

— Abi harbi siz kanka olmuşsunuz, dedim şaşkın kafamı sağa sola sallayarak. Uzun mantomu giydim ve servis noktasına geçtik beraber.

Abim beni cam kenarına oturttu, kendi koridor tarafına geçti. Biz bindiğimizde serviste iki kişi vardı başıyla selamlaştı abim. Sonra yavaş yavaş servis doldu ve şirkete ulaştık.

Süleyman sabahın kör karanlığında şirkte teşrif ettiği için ben mecburen servisle gelmiştim. Abim serviste muhabbet ederken öyle dedi. Artık avutmak için mi dedi bilemem. Aslında benim çokta umurumda değildi açıkçası. Sonuçta özelde her ne olursa olsun şirkette o patrondu ben çalışan. Bu gerçeği hiçbir yüzük dahi imza değiştiremezdi. Özellikle benim gözümde.

Yeliz Hanım benden önce şirkete gelmişti. Sanırım benim geleceğimden de haberi vardı. Yüzüme gülümseyerek elini uzattı;

— Hande Hanım değil mi? Diye sordu nazikçe.

— Evet. Merhaba, dedim uzattığı eli tutup tokalaşırken.

— Aramıza hoş geldiniz. Hayırlı olsun, dedi ve eline tabletini alıp Süleyman'ın odasının kapısını çaldı. Eliyle bana da gel işareti yaptı. Beraber içeri girdik.

— Günaydın Süleyman Bey. Hande Hanım yeni asistanınız, dedi gayet ciddi bir şekilde.

Süleyman'ın yüzünden hiçbir şey okunmuyordu. Son derece ciddi ve otoriter bir şekilde Yeliz Hanıma baktı.

— Günaydın Yeliz. Aramıza hoş geldin Hande. Şirket düzenine alışıncaya kadar Yeliz sana yardımcı olacak. Sonra görevlerine alışınca kendi odana geçeceksin, dedi ciddiyetini bozmadan. Başımı salladım anladığımı belli etmek adına.

Yeliz Hanım günlük programının üzerinden geçmeye başladı. Süleyman dikkatlice dinliyordu. Yeliz Hanım sözünü bitirince;

— Yeliz bugün Securtyhouse'tan geleceklerdi, diye sordu tek kaşı havada. Yeliz Hanım tabletini kontrol etti ama sanırım öyle bir kayıt yoktu.

— Benim notlarım arasında gözükmüyor, dedi Yeliz Hanım ve hayatının hatası oldu bu resmen.

— Yeliz bak adım gibi eminim o toplantı bugün. Git bilgisayarını kontrol et, dedi sinirli bir şekilde.

Ben böyle gözlerinden kalpler çıkan bir Süleyman beklerken bana ateş eden bir Süleyman görmek beni çok şaşırtmıştı.

— Hande bu arada şirket kurallarını hatırlatayım, Yeliz senden kıdemli ve üstün, onun söylediklerine harfiyen uymanı istiyorum ayrıca o etek ne öyle Ankara'nın ayazında bir tarafların donacak. Ayrıca benim sözlümsün bu bir şekilde açıklanacak oluyor mu Hande yaaa, dedi geldiğimden beri ilk defa beni tanıdığını belli ederek.

— Yani Süleyman Bey daha önce Antalya'da iş başvurum sırasında bu etek mevzunu konuşmuştuk. Ben bir önce ki şirketimde...

— Başlatma şimdi o sinameki eski patronundan bana da böyle bir manzara sunsalar ben de böyle gelme demem, dedi hırsla.

Aşk Biter Mi? (#Tamamlandı)Where stories live. Discover now