Düğün

15.1K 369 56
                                    

Düğününü hayal eden kızlardan olmamıştım hiçbir zaman. Ne gelinlik heyecanım ne de damadımın kim olacağı merakı ilgimi çekmişti bu zamana kadar. Aynada yansımamı gördüğümde damadımdan daha çok şaşırdığımdan emindim. Beyaz bir kumaşın içinde dantellerle kaplanmıştım. Altın rengi saçlarım tepemde topuz yapılmıştı. İnce bir taç tercih etmiştim ve en kıymetli inci küpelerimi takmıştım. Başka bir şeye ihtiyacımın olduğunu sanmıyordum.

İki ay göz açıp kapanıncaya geçmişti. İki ay boyunca Erik'ten bir haber beklemiştim. Yıllarca birbirimizden uzak durmuştuk. Birbirimize olan aşkımızı inkar etmiştik. Ben, onun Ariana ile evleneceği haberiyle aşkımı itiraf etsem de Erik her seferinde kaçmıştı benden. Çok acı çekmiştim. Onu, Ariana ile kol kola, el ele, dudak dudağa gördüğüm her saniye yangınlardan yangınlara savruluyordum. Sonra öğrendim ki bu küçük bir evlilik anlaşmasıydı. Erik, Ariana'yı ve halkını korkunç amcasının krallığından kurtarabilmek için nişanlanmıştı onunla. Böylece içlerine girebilecek, ülkem de onlara yardımcı olabilecekti.

Bense o zamana kadar Erik'in gerçek kimliğini ortaya çıkarmış, ortalığı iyice bulandırmıştım. O ülkenin hainleri ilan edilen babamın kuzeni George ve annemin kız kardeşi, Karanlık Kraliçe Victoria'nın oğluydu. Belki böylece bizi kabul eder sanmıştım. Aramızdakilerden utanmaz diye ummuştum. Artık benden kaçmaz diye düşünmüştüm. Ama Erik yine benden kaçmayı seçmişti. Yine inkar etmişti.

Ariana'nın kuzeni Chris beni kaçırdığı zaman kabul etmişti beni sevdiğini, o zaman birlikte öleceğimizi sanıyordum. Kurtulmuştuk, Erik bir bacağını kaybetmişti ama yaşıyordu. Fakat bacağıyla birlikte özgüvenini de kaybetmişti. Yine bitmeyen melankolisine boğmuştu bizi. Anthony ile evlenmemi istemişti.

Nişan kendi aramızda olmuştu. Erik gelmemişti. İki ay boyunca ne kadar öfkeli ve kırgın olsam da ondan haber bekliyordum umutla. Ama hiç haber gelmedi. Sarayı da, ailemizi de, beni de terk etmişti.

Fakat şimdi anlıyordum ki bu yaptığım en çok Anthony'e haksızlıktı. Beni sevmiş, anlamış, korumuştu ve mükemmel bir insandı. Ona güvenim tamdı. Ama başkasını severken, nasıl onunla aynı yatakta yatabilirdim? Ya da nasıl onun öpücüklerine karşılık verebilirdim? Kendimi kandırmayı geçtim onu kandırmak en ağırı olurdu benim için. Bu nedenle ona her şeyi anlatmaya karar vermiştim.

Anlattım da. O an bana bakarken yaşadığı öfkeyi ve en önemlisi hayal kırıklığını cam gibi parlayan buz mavisi gözlerinden görmek canımı acıtmıştı. Ben onu üzmek istememiştim ki! Fakat üzmekten de öte çok ağır yaralamıştım. Bana aşkla bakan gözleri kırgınlıkla soğuklaştı o an. Yüzündeki sıcak gülümseme artık buz gibiydi. Haklıydı. Sonuna kadar. Bu düğün günü anlatılacak bir şey değildi. Düğünü iptal etmek adını inanılmaz bir skandala bulaştıracaktı. Salonda emri altındaki lordlar, ailesi ve elbette müttefik ülkelerden kral ve kraliçeler vardı. Aynı şekilde benim de ailemin onuru söz konusuydu.

Bu nedenle bir anlaşma yapmıştık aramızda. Bir süreliğine evli kalacak, sonra da kendi yollarımıza bakacaktık. Fazlası yoktu, olmayacaktı. Anthony bunu kesin bir dille onaylamıştı. Beni sevmeyen bir kadını yatağıma alacak değilim demişti.

Sunakta karşılıklı durmuş evlilik yeminlerimizi ederken bir parçam huzursuz, bir parçam ise heyecanlıydı. Yeni bir hayata başlıyordum ve bu hayattaki baş belam Anthony olacak gibiydi. Fakat bende ona pabuç bırakacak göz yoktu orası ayrıydı.

Beni tutkuyla öperken bir kez daha hissetmiştim bana olan aşkını. İçimi hüzün ve bir parça da sevinç kaplamıştı. Aslında içten içe ben de onu sevmek istiyordum. O doğru insandı. Artık acı çekmek istemiyordum. Artık özgürce sevmek ve sevilmek istiyordum. Peki bu nasıl olacaktı?

Altın Prenses | Andarkan Serisi 3Onde histórias criam vida. Descubra agora