Altın Prenses | Andarkan Serisi 3

Düello

İki gün içerisinde Melania ve Anthony açık açık savaş başlatmışlardı. Melania, Daphne'yle Mowaki'nin komşu krallığı Rowenna'nın veliaht prensi Valerio'yu nişanlayacağını duyurdu. Mowaki'nin komşu krallıklarını tam olarak bilmiyordum. Tek bildiğim Rowenna'nın oldukça zengin ve sanata düşkün bir ülke olmasıydı. Zerafetin Ülkesi denirdi oraya.

Nişan haberi yayılır yayılmaz Anthony karşı atakta bulundu. Valerio'nun Sidero'da bastırılamayan isyanın tetikçilerinden biri olduğundan şüphelendiğini, kız kardeşinin şüpheli bir düşmanla evlenmesine izin vermeyeceğini açıkladı. Tabii bu durum Melania'nın çıldırmasına neden olmuştu.

"Bir kanıtın bile yok!" diye bağırdı avazı çıktığı kadar. Taht odasında kralla birlikte Anthony, Carlos ve Leon'da bulunmaktaydı. Daphne ile askerleri kovalamış, kapının önünde gizli gizli onları dinliyorduk.

"Ciddi dayanaklarım var ama."

"Senin dayanaklarınla olmaz bu işler! Kanıtın yoksa ortada suç da yoktur! Valerio ve ailesi bize layıktır."

"Anthony'e katılıyorum." diye araya girdi  Carlos. Onu ilk defa bu kadar ciddi konuşurken görüyordum. "Sidero'daki casuslarımız Ravenna'dan sürekli şarap fıçıları geldiğini gözlemlediler."

"İyi de adamların şarap üzerine büyük bir ticaret ağı var!" Melania iyice çileden çıkmıştı.

"Peki ya fıçıların kontrolden geçtikten sonra geri iade edilmesine ne diyorsun?"

"Beğenmemişlerdir belki." Sesinden buna inanmadığı barizdi. Anthotny bu kez gerçekten de büyük bir balık tutmuştu.

"Hayır, fıçıların içine demir koyup gönderiyorlar. Gelenlerin içinde de ücretleri bulunuyor. Bizden habersiz bir anlaşma yapmışlar belli ki. Yasadışı bir ticaret yapıyorlar."

"İyi de Valerio'nun bu işle alakası ne?"

"Bir alakası var!" Anthony'nin sesi odanın içinde gürledi. Galiba onun sabrını bir ben bir de Melania kırabiliyordu. "Sidero'yu bizden ayrılıp bağımsız bir ada olmaları için dolduruyorlar. Böylece en yakın zamanda kendi topraklarına katabilecekler. Daphne'yi istemesinin nedeni de bu. Eğer onunla evlenirse bizimle bir bağ kuracak. Onu pazarlık malzemesi yapacak!"

"Onun iyi bir evlilik yapmasını istediğini biliyorum anne," diye araya girdi Leon yumuşak bir sesle. "Ama eğer Anthony haklıysa, Daphne çok büyük bir tehlikenin ortasında kalır."

"Anthony haklı değil! Varsayımlarla konuşuyor!"

"Yeter!"

Kralın gür sesiyle yerimizde irkildik. İlk defa bağırdığına şahit oluyordum. Oldukça otoriter bir şekilde Melania'yı bastırmasını zevkle dinledim.

"Anthony varsayımlarında her zaman haklı çıkmıştır. Böyle bir şey varsa, buna izin vermem. Eğer kızını evlendirmek için ısrarcıysan şunu bil ki Sidero karşılığında Daphne 'yi pazarlık malzemesi yaparlarsa onu harcarım ama topraklarımı vermem. Karar senin."

Daphne yerinde sallanınca elini tuttum. Yanakları döktüğü sessiz yaşlardan sırılsıklamdı. Salonda uzun bir sessizlik oldu. Kraliçe en sonunda pes etmişti.

Onlar çıkmadan Daphne'yle çil tavuklar gibi ayrı yönlere kaçıştık. Bu işin arkasında bizim olduğumuzu bilirse Melania canımıza okurdu.

Hızlı adımlarla merdivenleri çıkarken Anthony'nin geleceğini umarak odasına doğru yol aldım. Daphne ile kapıda kaşılaştık, belli ki onun da konuşmak istedikleri vardı. Etrafa hızlıca göz atıp, bileğini tuttuğum gibi odaya soktum kendimle birlikte onu.