Mowaki

5.6K 292 105
                                    

Anthony'nin koluna koyduğum elim titriyordu. Sinirli bir tavırla ensemi yakan saçlarımı dağıttım. Hava inanılmaz sıcaktı. Sanki deniz buharlaşmış da nemi üzerimize yapışıyormuş gibiydi. Altın sarısı elbisemin içinde terlemiştim. Göz ucuyla Anthony'e baktım. Hiç rahatsızmış gibi durmuyordu. Belli ki alışkındı bu havaya. Gerçi üzerine sadece ince bir gömlek ve pantolon giymişti. Tabii rahat olurdu!

Limandan kalabalığın sesleri duyulabiliyordu. Kaç kişi gelmişti Tanrılar aşkına? Panikle elimle kendimi yelpazelemeye çalıştım. Can çekişimi fark eden Laura hızla bir yelpaze bulup tutuşturdu elime. Minnetle baktım değerli nedimeme. Beyaz kuş tüyünden yapılma yelpazeyi açarak hararetle sallamaya başladım. Anthony'nin dudağının kenarının kıvrıldığını fark ettim. Dün gece dudaklarımı hapsettiği dudakları diye düşündü zihnim. Gözlerimi açtım irice. Neler düşünüyordum ben! İyice paniklemiştim.

Beni rahatlatması umuduyla birkaç söz eder diye beklesem de cani adam sırıtmaktan başka bir şey yapmamıştı. Öfkeyle kolunu sıktım. Başını nazikçe bana doğru eğdi.

"İşte başlıyoruz karıcığım." diye mırıldandı ipek gibi bir sesle. Koluna koyduğum elimi çekti. Bir elini belime sararken diğer eliyle de boşlukta bıraktığı elimi tuttu. "Böyle daha samimi görünürüz. Ne dersin?"

Aptal gibi başımı sallamaktan başka tepki veremedim. Kokusu burnuma doluyor, sıcaklığı daha çok terlememe neden oluyordu. Başım dönmeye başlamıştı. Bu adama yakın olmak bana iyi gelmiyordu.

Yavaş adımlarla güverteye çıktığımızda güneş gözlerimi kamaştırmıştı. Sabah saatleri olduğu halde boğucu bir sıcak vardı. Alkış sesleri ve tezahüratlar yükselmeye başladı. Şaşkın ve ürkek bir halde daha çok sığındım ona. O ise büyük bir sıcaklıkla sarmaladı beni. Bu ülkede güvenebileceğim tek insanın o olduğunu fark ettiğimde yapayalnız hissettim kendimi.

Güverteden gördüğüm kadarıyla göz kamaştırıcı bir ülkeydi burası. Dört uzun sütunlar üzerine kurulmuş yüksek binalara, kaymak taşından yapılmış, çiçek özleriyle rengarenk boyanmış büyük heykellere, renkli çatıları, çiçeklerle kaplanmış pencerelerle, balkonların olduğu evlere ve tertemiz sokaklara hayran kalmamak elimde değildi.

İnsanlar limanı doldurmuştu. İncecik ve rengarenk kumaşlardan elbiseleri ile oldukça temiz ve refah duruyorlardı. Etrafta üstleri çıplak esmer tenli çocuklar koşuyordu. Arkalarda orta sınıfı görür gibi oldum. Her ne kadar üzerlerindeki kıyafetler yıpranmış olsalar da temiz duruyorlardı.

"Refah seviyeniz hayranlık verici majesteleri." diye mırıldadım gülümsememi bozmadan.

Belimdeki elini sıktığında bedenimin her bir noktası yıldırım çarpmışa döndü. "Bunun için çok uğraştım prensesim." diye cevapladı oldukça keyifli bir sesle. Halkının durumundan hoşnuttu ve gurur duyuyordu.

Gemiden inerken başımızdan aşağıya rengarenk gül yaprakları atmaya başladılar. Hepsine sıcacık bir şekilde gülümsedim ve elimi salladım. Gözlerini benden alamıyor, attığım her adımda yollarıma gül yaprakları döküyorlardı.

Anthony'nin yönlendirmesiyle arabaya yürüdüm. İki atın çektiği çift kanatlı, oldukça büyük bir arabaydı. Beyaz kaplamasının üzerinde altın sarısı bir amblem vardı. İki tane ayağa kalkmış aslanın arasında süslü bir S harfi.

Arabaya bindiğimiz sırada halk coşkuyla haykırıyordu. "Çok yaşa Altın Prenses Asha! Hoşgeldin Altın Prenses Asha!"

Anthony'nin yüzünde hoşnut bir tebessüm belirmişti. "Seni sevdiler." diye mırıldandı yavaşça.

"Konuşmak için belki çok erken ama sanırım ben de onları seveceğim." dedim kendi kendime.

***
Saraya geldiğimizde hayranlıkla gözlerimi kırpıştırdım. Bizim saraylarımızdan çok farklı bir mimarisi olduğu barizdi. Yaklaşık on tane devasa kolonun üzerine üçgen şeklinde eklenmiş çatısı mavi, mor sarmaşık çiçeklerle kaplanmıştı. Beyaz ve pembe mermerin karışımından yapılmıştı. Büyük çift kanatlı kapısı altın oymalarla süslüydü. Yapının görkemi ve büyüklüğü karşısında afallasam da yüzümün daha fazlasını ele vermesine izin veremezdim. Sonuçta Andarkan da oldukça şaşalı bir ülkeydi. Görmemiş gibi davranmanın manası yoktu.

Altın Prenses | Andarkan Serisi 3Where stories live. Discover now