13/october/52

817 86 53
                                    

13 Ekim 1952


Sevgili Gellert,

Batıl inançların aksine bu ayın on üçü yine gayet huzur dolu geçiyor. Bu zamanlar İngiltere'nin güzel yılları. Oldukça sessiz. Mektubun için teşekkür ederim, her ne kadar karamsar olsa da. Gençliğinde şiire karşı sahip olduğun eşsiz yeteneği gördüğüm kadarıyla konuşmalarında da sürdürmeye devam ediyorsun.

Evet, sana yaptığımın ne olduğunun tamamen farkındayım. Gerekli olan bir davranışım yüzünden senden özür dilemeyeceğim. Güçten arınman gerekiyordu, bu tutku seni deliliğe sürüklemekten başka hiçbir yol sunmadı, dünyaya zarar veriyordun—hem de çoğunluğun iyiliği için. Dik kafalı bir kaçık, birkaç hafta önce hatrı sayılır bir öğrenci tarafından bana verilen unvan, olsam da seni öldürmezdim, ama yine de bu beni üzüyor, senin gibi harika bir zekanın ve eşsiz bir yeteneğin o hücrede çürüdüğü düşüncesi gerçekten üzüyor. Umarım bu esnada sana küçük eğlenceler sunabilirim.

Bilmeyi hak ettiğini düşünüyorum, Gellert, küçük bir sırrım, düellodaki gerçek niyetim senden kazandığım o şey değildi. Asıl amacım onu mezarıma kadar götürmekti. Lanet geçmişi yıkmayı başarabilseydim...tabii artık önemi yok, dendiği gibi, ben bir kaçığım. Ama yine de inandığım şu ki, gördüğüm kadarıyla, dünya onsuz daha iyi.

Bu durum, tepkini bir türlü sezemediğim o nadide zamanlardan biri olacak, itiraf etmeliyim.

Bir özür daha dilemeliyim, aslında— buzla beraber geçirdiğimiz zaman boyunca eğer amacın bana Rus coğrafyasını öğretmek iseydi, korkarım ki bu konuda oldukça başarısızdın, o esnada dikkatim başka tür olaylarla o kadar çok dağılmıştı ki doğru dürüst odaklanamamıştım. Garip buluyorum, doğrusu— birbirimizi, muhtemelen, iki aydır tanıyorduk, ve kabul etmeliyim, o anki tutku beklentilerimin ötesinde bir etkileyiciliğe sahipti, yine de bu konulardan çok bahsediyorsun. Her şeyi kenara fırlatıp çekip gittiğin o anlar senin için bu kadar mı önemliydi?

Keşke bana daha önceden o gardiyanların sana nasıl davrandığından bahsetseydin. Onları tek seferde kovdururdum, parmaklıkların arkasındaki kişiye güzel bir iyilik olurdu. İnan bana, cezanın bir parçası olma gibi bir dileğim asla olmadı; özenle kurmuş olduğun bu cümleler hem gururumu zedeledi hem de öfkeden deliye döndürdü.

Çalışmam gerekiyor.

Teşekkürlerimle,

thirty-five owls | grindeldore epistolary (çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin