25/december/95

538 64 82
                                    

[yalnızca Gellert Grindelwald'ın bir damla kanı ile açılabilen bir tılsımla mühürlüdür]

25 Aralık 1995


Gellert,

Bunca zaman sonra, bir Noel mektubu. İtiraf etmem gerekiyor ki hâlâ isteklerine bağlı kalabilmiş değilim. Voldemort yenilmezliğini sürdürüyor, ve son zamanlarda tam sağlığına kavuşmaya başladı, önceki deneyiminin korkusu üzerine, kendine yandaş toplamaya başladı. Hortkuluklar, eski dostum. Hortkuluklar ve onlarca savunması var. Ve, yemin ederim, yalan söylemiyorum. En sonunda, neden kazandığımı bilmiyorum. Benden ne söylememi beklediğini bilmiyorum.

Biliyorum—yazmayacağımı söylemiştim. Ve elbetteki, yıllar önce de olsa, özrünü kabul ediyorum. Ancak başka ne yapabileceğimi bilmiyorum. Sabrın için yalvarırım...

Eminim ki şimdiye kadar Harry Potter'ı duymuşsundur.

Bunu sana gönderebileceğim en gizli şekilde ilettim. Çok uzun zaman önce bahsettiğim üzere, yakın olduğum pek çok kişi yok. Bunca yıl süren sessizliğe ve kızgınlığa rağmen, bu konuda en çok güvenebileceğim kişi—sensin. Savaş, İngiltere'nin durumu, ve Voldemort... tüm konularda

Harry Potter, beş yıl önce Hogwarts'a başladı. Gryffindor'a seçildi, ki eminim bu durum seni şaşırtmamıştır. Akademik başarısı standartın çok üstünde, öğretmenleriyle arası nötr denebilir, ve kurduğu arkadaşlıklar elmas kadar kırılmaz. Onu sürekli hor gören, ihmalkâr bir Muggle ailesi tarafından yetiştirildi, Hogwarts'a gelene kadar tamamen sefil bir hâldeydi, ve amacım buydu, onu her şekilde korumak. Korkunç bir çocukluk geçirecek olmasına rağmen gerekeni yapmaktı. Tüm hayatı eski bir büyü ile bağlıydı, Voldemort'un kabul etmeyi reddettiği ve bizim bile çok az irdelediğimiz, varlığından emin bile olamadığımız o sihir... Aynı anda hem sıradan hem de olağan üstü biri, ve onu sana tarif etmek çok güç.

Bu kadar genç bir çocuğa göre çok fazla acı çekti. Ve her ne kadar doğrudan olmasa da, çoğu benim ellerimde, benim yüzümden oldu. Bunun yükü hakkında en ufak bir fikri bile yok.

Kaderi Voldemort'unkiyle bağlı. Akıl ve mantığı bile aşan bir büyü—

Gellert, onu ölümüne göndermek zorundayım.

Bu yolu görmemek için çok uğraştım. Voldemort'un Hortkuluklar yüzünden oldukça yıpranmış yorgun ruhunun bir parçası, Öldüren Lanetin geri tepmesiyle masum bir çocuğun bedeninde sıkıştı. Bir kehanet var. "İkiz yılanlar dumanların içerisinden yol gösterecek". Çok ama çok eski, antika bir büyü—

Ona söyleyemem. Nasıl söyleyebilirim ki? Bunu kendi başına fark etmek zorunda—

Çok iyi bir çocuk, Gellert. Çetin, cesur ve çoğunlukla zeki, ve daha iyisini hak ediyor. Büyümeyi hak ediyor, yaşlanmayı, aşık olmayı, çocuk sahibi olmayı hak ediyor; hayatı yaşamayı hak ediyor. Kaderinin talihsizliğini atlatıp, daha fazla yaralanmadan ve tüm bu saçmalıklardan uzak bir şekilde Voldemort'u gömüp hayatına devam etmeyi hak ediyor. Ve bunun böyle olması için kendi canımı bile veririm, ama yapamıyorum, asla, çünkü işler böyle yürümüyor.

Planlarının boyutunu, düzeninin yarattığı terörü, ve Mugglelara yaptığın işkenceyi fark ettiğimde senden korkmuştum; bilhassa, Ariana'nın cesedine dönüp bile bakmadan cani gibi kaçtığında... Sinirliydim, evet, elbette. Çok sinirliydim. Ama asla senden nefret etmedim. Başına asla kötü şeylerin gelmesini istemedim. Seni Anka ateşiyle yakabilecek olmama rağmen uyuyup kalkmanı, yemek yemeni, nefes almanı istedim ama Voldemort'tan—hayır, Tom Riddle, onun gerçek adı, kalanı sadece gösteriş— yalnızca Harry'nin kaderini böylesine değiştirdiği için onu cayır cayır yakacak kadar nefret ediyorum, her bir hücremle ve tüm benliğimle, ondan nefret ediyorum.

Sen kimsenin hayatına böylesine tutunmadın. Ne düşünürsen düşün, bu benim en büyük vicdan azaplarımdan biri. Bir Karanlık Lorda göre, şaşırtıcı bir biçimde, ölümle arandaki ilişki oldukça sağlıklıydı—

Beni dinle. Üzgünüm. İkimiz de aramızda tatsız bir huzursuzluk dışında başka bir şey kalmadığını söylememize rağmen, çaresizlik içinde ve yaşlı bir adamın sırtına yüklemiş olduğu halledilemez endişeleriyle yazıyorum. Ama, Gellert. Onu ölümüne göndereceğim. Çoğunluğun iyiliği için.

Nurmengard'ı sen talep ettin ve seni asla yormayacağım. Ama belki onlar değil. Ancak, Gellert; Tom ve Harry beni yıprattı. Benden daha güçlüsündür diye tahmin ediyorum.

Oh, ama hâlâ bir şans var! Hâlâ onun kurtulabileceğine dair küçük bir ışık var. Harry yaşayabilir—zarar görecektir, kuşkusuz, Muggleların da dediği gibi travma yaşayacaktır, ama hayatta kalacaktır.

Ama bazenleri umut, teslim olmaktan daha acıdır.

Görmezden gel beni. Gül bana. Masum bir çocuğu savaşa, işkenceye, ölüme gönderiyorum, çünkü gerekli olanı yapmak zorundayım, çünkü gerekli olanı yaptığım için özür dilememek zorundayım. Kapının ardından bak, Gellert—hâlâ o lanetli, kahrolası kelimelerin arasında yaşıyorum.

Yalnızca sen bunun ne demek olduğunu anlayabilirsin; tüm bu işin ironisi. Yalnızca sen, eski dostum, birbirimizin canını yakarak geçirdiğimiz onca zamana ve yaptığın onca şeye rağmen, yalnızca sen anlayabilirsin.

Nasıl yapacağımı asla bilmezdim. Kibirli ve yaşlı bir piç olmama rağmen, hâlâ nasıl yapılacağını bilmiyorum. Yalnızca yardım etmeye çalıştım, doğru olduğunu düşündüğüm şeyi yaptım. Ve tüm bunların bittiği yerdeyim, bir çocuğu ölümüne gönderiyorum—dokunduğum her şey, sevdiğim herkes toza dönüşüyor, bir bir yok oluyor—ne olduğumu kabul ediyorum, Gellert, ben bir canavarım—

Ben—buna bir son vermeliyim. Üzgünüm.

Not: ikimiz için de

[ek: bir paket limon şerbeti]

thirty-five owls | grindeldore epistolary (çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin