4. BÖLÜM

12.6K 507 192
                                    

Bunca boş konuşan insanın arasında, dilsiz olmak engel değil, devrimdir.

💕💕💕💕💕💞💞💞💞


Müdürün söylediği şeyle, öğretmen de ona küçümseyici bakışlarla bakmaya başladı. Hayır konuşamayınca ne oluyor yaaa.

"Boş olan yere otur."

Başıyla onaylayıp tek boş yere oturdu. Yani bir kızın yanına. Ama o sürtük kız birden cırlamaya başladı.

"Hocam ben bu ezikle oturmam."

Bulut'a baktığımda yüzü asılmıştı sanki. Tekrar o sürtüğe baktığımda ona küçümseyici bakışlarla bakıyordu. Gerçi herkes öyle bakıyordu ya. Anında ayağa kalktım. Yanımda ki Rüzgar'da dahil bütün gözler bana döndü. Onları umursamadan o sürtüğün sırasına doğru gittim. Ve en korkutucu sesimle, "sen benim yerime geç." önce bana şaşkınca baktı. Sonra benim sırama baktı. Ve tabi ki Rüzgar'ı görünce bana sırıtıp benim yerime oturdu. Hah, ne beklerdim ki zaten o sürtükten. Neyse, banane.

Sınıftakiler bana şaşkınlıkla bakıyorlardı. Yine umursamadım. Bulut'a döndüğümde o da şaşkındı. Ve onun yanına oturdum. Öğretmen bile şaşkındı şu an. O sürtüğe dönüp;

"Sen oturmazsan, ben otururum." diyip önüme döndüm. Hem benim için de iyi oldu. O Rüzgar piçinin yanında oturmaktan çok iyidir burası. Göz ucuyla Bulut'a baktığımda şaşkınlığı gitmiş, bu sefer de hayran hayran bakıyordu. Rüzgar'ın ve Selim'in bana sinirle baktığını farketmiştim.

Zil çaldığında sıradan kalkmadım. Bulut'ta benimle birlikte oturuyordu.

"Konuşabilir miyiz?"

Sesin geldiği tarafa baktığımda Selim'di. Soğuk bir sesle konuşmak istemediğimi söyledim. Ona ve diğerlerine hakettiği gibi davranıyordum. Herkes hakettiği değeri görecekti benden.

SELİM'İN AĞZINDAN

Olmuyor, unutamıyorum işte. Ne yaptıysam bir türlü çıkmıyor aklımdan. Melek'i unutamıyorum. Onu ilk defa o spor salonunda görmüştüm. Bir kıza göre o kadar güçlüydü ki, resmen kum torbasını patlatmıştı. Hayran kalmıştım ona ben de diğer herkes gibi. Sonra yanına Arel geldi ve kolunu Melek'in beline dolamıştı. İstemsizce çok sinirlenmiştim. Çünkü o zaman sevgilisi sanmıştım.

Ama ertesi gün bu okula geldiğinde ikisinin kardeş olduğunu öğrenmek beni mutlu etmişti. İşte o zaman anlamıştım aslında ona aşık olduğumu. Hiç boşu boşuna inkâr etmeye gerek yoktu. Ben şu zamana kadar hiç bir kızı yanımda istemedim, çünkü o kız beni bütün kızlardan soğutmuştu. Eski sevgilim.

Ama Melek'in onlar gibi olmadığını biliyorum. Ertesi sabahta bahçede o Rüzgar piçine haddini bildirmişti ve beni kendine hayran bırakmıştı yine. Gerçi herkes hayran kalmıştı. Erkeklerin ona olan bakışlarından nefret etmiştim. Onları öldürmek istemiştim.

Sonra sürtük Ceren ve arkadaşlarından, kardeşim Selin'i kurtarması... O sırada tabiki ben müdahale edecektim ama benden önce Melek etmişti. Ve bu da benim çok hoşuma gitmişti doğrusu. Benim kardeşimi kendi kardeşi gibi koruması...

Fakat bana çok soğuk davranıyor. Neden bilmiyorum ama fazla soğuk bana karşı. Hayır, bir şey yaptığımı da hatırlamıyorum. Yapmış olsam bilirdim. Hem zaten ben onu üzmeye kıyamam ki. Üzemem.

Zaten demin de o ezik ve burslu çocuğun yanına oturunca yine çok sinirlendim. Gerçekten adı gibi melek, anladım. Diğerleri eziklerken, o gidip daha da yaklaşıyor. Melek'in ona bakmayacağını biliyorum. Yani onunla birlikte olmayacağını. Zaten o ezik çocuğa kim bakar ki. Bu konu da içim rahat ama yine de sinirlenmeden yapamıyorum işteee.

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin