16. BÖLÜM

6.5K 318 176
                                    

MEDYA: RÜZGAR

3 GÜN SONRA

Sabah alarmın sesiyle uyandım yine. Ve hazırlanmaya başladım. O okula başlayalı 3 gün oldu. Şu anlık o grup haricinde kötü bir şey yok. Bana asılanları saymazsak tabi. 3 gündür de Bulut'gil yanıma gelmek istediklerini söyleyip duruyorlar. Ama tabiki de en kısa zamanda gelecekler. Zaten onları çok özledim. Tabi, okuldan sonra buluşuyoruz ama yetmiyor.

Şu 3'lü grubun lideri Rüzgar'da sürekli yine aynı bakışlarla bana bakıp duruyor ve ben artık sinirlenmeye başlıyorum. Sürekli özlemle bakıyor bana. Onun yanında değişik bir bakışla daha bakıyor ama anlayamadım işte o bakışlarının sebebini. Hayır düşünüyorum, düşünüyorum da yüzü de bana tanıdık gibi geliyor. Fazla emin değilim ama tanıdık gibi işte. Fakat aklıma kim olabileceği hakkında kimse gelmiyor. Ben de buna fazla kafa yormayı bıraktım artık. Düşünmemeyi tercih ettim. Kimse kim zaten. Banane.

Azıcık bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Arel çoktan çıkmış bile. Arabama binip okula doğru sürmeye başladım.

Okulun önünde bu sefer normal bir şekilde durdum. Fakat bu, yine de bahçedekilerin bana bakmasını engellemedi. Göz devirdim. Hayır ne varsa bakacak. 3 gün oldu yaaa. Gözüm şu diğerlerinden farklı olan banka, Rüzgar'a takıldığında o da bana bakıyordu yine aynı bakışlarla. Ona da göz devirdim. Ve omuz silktikten sonra önüme dönüp herhangi bir banka oturdum.

Telefonuma mesaj gelmesiyle açıp baktığımda Bulut'tandı.

Gönderen: Kalbim❤️

Günaydın hayatımın anlamı😘

Kendimi aptal aptal sırıtırken buldum. Ve boşluğuma gelip kafamı kaldırdığımda Rüzgar'ın çatılmış kaşlarıyla karşılaştım. Buna ne oluyor yaaa. Umursamayıp telefona geri döndüğümde ben de cevap yazdım.

Gönderilen: Kalbim️❤️

Sana da günaydın sevgilim😘

O sırada yanımda bir gölge hissedince kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Ama tanımıyordum. Ona 'ne var' bakışı attım ben de. O ise bana sırıtarak yanıma oturdu. Benim de gittikçe kaşlarım çatıldı.

"Hayırdır." dedim sinirli bir sesle.

"Selam güzelim."

Sinirli sesimi hiç bozmadan, "bence sen buradan bir an önce git. Yoksa ben çok güzel bir şekilde göndereceğim."

Birden kahkaha atmaya başladı. O kahkaha atınca bahçedekiler bu tarafa dönmüştü bile. Ardından kolunu omzuma atıp, "ahhh hadi ama güzelim. Sen bana ne yapabilirsin kii." dedi alaycı bir ifadeyle. Bizim sınıfta olmadığı için beni tanımasını falan beklemiyorum. Korkutucu bir şekilde sırıttım. Bahçedekiler bana korkmuş gözlerle bakarlarken umursamayıp ona bakmaya devam ettim.

Rüzgar'ın da bu tarafa doğru sinirli bir şekilde baktığını farketmiştim. Ama kimse ne olduğunu bile anlamadan onun omzumda ki kolunun altından çıkıp kolunu ters tarafa doğru büktüm. O acı içinde inlerken ben umursamayıp yüzüne en sertinden bir yumruk attım. Ama buna rağmen sakin sesimle konuştum. Bu, korkutucu olduğumun kanıtıydı.

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now