30. BÖLÜM

4.9K 286 57
                                    

Eğer bitmiş bir şey sana acı veriyorsa, duyduğun acı o şeyin kendisinden değil; verdiğin değerin ona değmemesindendir.

🌹🌹🌹🌹🌹

3 AY SONRA

HİRA'NIN AĞZINDAN

Akşam yemeğimizi yedikten sonra kızlarla mutfağı toplarladık. Erkeklerin her biri de evin farklı yerlerindeydi.

Selin, "ben hava almak istiyorum. Bahçeye çıkacağım." dediğinde bana da güzel bir fikir geldiği için, "ben de geliyorum." dedim. Keşke şimdi yanımızda Adel'de olsaydı. Onunla çok güzel zamanlar geçirirdik. Yağmur geldiğinden beri ne odasından çıkıyor, ne de yemek yiyor. Kapattı kendisini odaya. Hepimizinde acısı hâlâ kalbimizde. Arel ve Kerem desen, ikisininde durumları birbirinden farklı.

Evin arka bahçesine çıktık ama ben hâlâ düşünüyordum. Selin'in tedirgin sesiyle birlikte kendime gelmiştim.

"Hira abla."

Selin'e bakıp, "efendim." dedim. Tedirgince etrafına bakıyordu.

"Noldu Selin? Neyin var?"

"Hira abla, evin etrafına bir baksana."

Dediğini yapıp etrafımda gözlerimi gezdirmeye başladım. Ama birden kaşlarım çatıldı. Çünkü evin etrafında bir sürü adam vardı. Bunların bizim adamlar olmadığına eminim. Üstelik sadece bu gördüklerimiz kadar. Acaba evin önünde de var mıdır ki?

"Hira abla neler oluyor?"

"Tamam Selin. Önce bir sakin olalım. Evdekilere haber verelim bi." diyip eve geri girer girmez bağırmam bir oldu.

"Heey, herkes buraya gelsin. Kereem, Kuzeey, Areel..." diye hepsine de tek tek seslendim bağırarak. Hepsinin de yanına tek tek gidemem ki sonuçta. Enes;

"Ne oldu canım?" diyerek telaşlı bir şekilde aşağı indi. Ondan sonra diğerleri de indiler ve her biri de 'ne oldu' diye sordular telaşlı bir sesle.

"Evin etrafını sarmışlar."

"Ne?" diyerek ilk tepkisini verdi Kerem. Daha sonra da Kuzey, "kim sarmış ya!"

"Bi-bilmiyorum. Bahçeye çıktığımızda dışarıda eve doğru bakan bir sürü adam vardı."

Benim söylediklerimle birlikte erkeklerin hepsi de dışarı çıktılar. Tabi çıkmadan önce de bize, "siz burada kalın. Biz hemen geliyoruz." demeyi ihmal etmediler.

Bir süre sonra geri geldiklerinde yalnız olmadıklarını gördük. Bir takım adamlar her birinin de kafalarına silah dayamıştı. Adamlardan biri konuştu.

"Tek bir yanlış harekette, hepinizi hiç düşünmeden öldürürüz. Ona göre!"

Kuzey, "siz kimsiniz? Ne istiyorsunuz bizden!" diye bağırdı.

"Onlar değil, biz istiyoruz."

Hepimiz sesin geldiği yöne doğru baktığımızda gördüğümüz kişilerle birlikte şaşırmamamız mümkün değil. Çünkü karşımızdakiler Yiğit ve Elif'ti. Ne yani, evimizin etrafını saran bunlar mıymış? 

Şaşkın bir sesle, "siz?" dediğimde alaycı bir şekilde sırıtmaya başladılar.

Ve onların adamları birden bizi bağlamaya başladılar.

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now