28. BÖLÜM (PART 2)

4.6K 247 74
                                    

Önce güneş terkediyor bizi.

Hemen ardından bulutlar.

Peşinden kuşlar kanat çırpıyor bizden kaçarcasına.

Gökyüzü siyaha çalacak birazdan.

Uzaklarda bir yerlerden yıldızlar göz kırpacak bize.

Belki Ay dede gülümseyecek.

Bu gece bize 2 kadeh rakı, biraz beyaz peynir ve bir kaç dilim kavun kalacak belki.

Sonra kulağımız da Müzeyyen ablanın sesi yankılanacak.

Ve yine en çok acı kalacak bize.

Bu gece de masamızı yalnızlık şereflendirecek...

                                  ~ FRANZ KAFKA ~

🍀🍀🍀🍀🍀

KEREM'İN AĞZINDAN

Gözlerim dolu bir şekilde mezarlığa girdim. Ve Adel'in, meleğimin mezar taşına doğru yürümeye başladım. 6 aydır, her gün buraya geliyordum. Ve içimdekileri, hayattayken ona söyleyemediklerimi söylüyordum sürekli. Yine o günlerden biri işte.

Mezar taşına baktığımda gözümden de bir damla yaşın düşmesi eş zamanlı oldu.

ADEL MELEK SOYLU

Doğum Tarihi: 24.03.1998

Ölüm Tarihi: 02.12.2019

Mezarın başına oturdum yine. Gözlerim kesin kıpkırmızı olmuştur.

"Adel'im, Melek'im. Yine ben geldim. Benden sıkılıyor musun ki acaba? Ama lütfen sıkılma olur mu. Buna dayanamam çünkü. Seni o kadar çok seviyorum ki. Sen de bizi böyle görmeye dayanamıyorsundur kesin. Ama ne yapabiliriz ki. Hiçbirimizde düzelemedik. Senin yokluğun, o kadar belli oluyor kii..."

Gözlerimde ki akmaya hazırlanan yaşları tutmuyordum. Akmalarına izin veriyordum. Hem toprağının üstünde elimi gezdiriyor, hem de gözlerim yaşlı bir şekilde konuşuyordum.

"Biliyor musun, sen yanımda yokken üşüyorum. Benim ısınmam için senin bana bakman yetiyordu. Senin o masmavi, deniz gibi gözlerinde boğulmak istiyordum ben. Hem de kendi isteğimle. Senin o kokunu doya doya içime çekemeden sen gittin. Ve ben, hiç bir şey yapamadım."

Biraz sessiz kaldıktan sonra derin bir nefes aldım ve yüzüme buruk bir gülümseme yerleştirdim.

"Ama kalbimin içerisinde sen varken, herşeye katlanabilirim... Seni o kadar çok seviyorum ki Adel, anlatılamayacak kadar büyük sana olan aşkım. Ve ben, sana hislerimi söyleyemeden sen gittin. Ölüm sana yakışmadı be güzelim. Yakışmadı. Ama kimseyi sevemiyorum biliyor musun? Çünkü sen 'sol'um da hâlâ 'sağ'sın."

Gözlerimde ki kurumuş yaşları sildim. Ardından toprağa doğru eğilip öptükten sonra yavaşça ayağa kalktım.

"Keşke seni gerçekten öpebilseydim yanaklarından, dudaklarından. Alnından öpüp 'sen benim alın yazımsın' diyebilseydim. Sana sarılabilseydim sıkımsıkı. Doya doya öpüp koklayabilseydim. Sana 'seni kendimden bile çok seviyorum' diyebilseydim. 'Aşığım sana' diyebilseydim keşke. Keşke bunları yapabilseydim. KEŞKE."

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now