7. BÖLÜM

10.6K 440 234
                                    

Uyandığımda saat 10'du. Bugün cumartesi olduğu için okul yok. Kısa bir duştan sonra babamın yanına holdinge gitmek için hazırlanmaya başladım. Mutfağa girip bir şeyler atıştırdım. Sonra da evden çıkıp arabama bindim ve holdinge doğru sürmeye başladım. Kuzey ve Hira daha uyudukları için onları çağırmadım.

Dün okulda Bulut Selim'e yumruk attığı için çok sinirlenmişti, o da Bulut'a tam yumruk atacakken Bulut izin vermeyip tekrar yumruk atmıştı Selim'e. Ve böylelikle de kavga başlamış oldu. Ayırmayı düşünsem de ikisi de çok sinirliydi. Uzun bir süre kavga ettiler. Etraftakiler de film izler gibi izlemişlerdi. Ama kavgayı kazanan Bulut olmuştu. Herkes gibi ben de şaşırmıştım. Onun bu kadar güçlü olacağı aklıma bile gelmezdi. Ama bir yerde de sevinmiştim tabi. Bulut hiç bir yerine bir yara almamıştı. En büyük yarayı Selim almıştı.

Bir süre sonra arkamda bir araba farkettim. Beni mi takip ediyor bu yaaa. Ben hangi yola sapsam, o da arkamdan geliyordu. Neyse, anlarız. Holdingin otoparkına arabamı park edip indim ama benimle birlikte arkamdan gelen arabada ki kişi de inmişti. Ve ben gördüğüm yüzle şok oldum. Bulut. Ama nasıl yaaa. O da beni gördüğüne şaşırmış gibiydi.

Şaşkınlığını üzerinden atıp yanıma geldikten sonra işaret diliyle, "günaydın." dedi. Ona içten bir şekilde gülümseyip, "günaydın."

Gerçekten ona içten bir şekilde gülümseyesim geliyordu. Artık ailem dışında hiç kimseye gülümsemeyen ben Bulut'a istemsizce gülümsüyordum. Benim gülümsememle birlikte tekrar hayranlıkla baktı. Ardından ikimiz holdinge girdik. Bütün çalışanlar bize şaşkınlıkla bakıyordu. Aralarında fısıldaşan bile vardı. Ama ben Bulut'un burada ne işi olduğunu hâlâ anlamış değilim. Belki bir tanıdığı falan çalışıyordur.

Asansöre bindik. Bulut babamın olduğu kata basınca ona şaşkınca baktım. Ne alâka yaaa. Asansör durduğunda babamın odasına doğru ilerlerken Bulut'ta arkamdan geliyordu. Kapıyı çalmadan açıp girdim. Benimle birlikte Bulut'ta girdi. Fakat ben odada gördüğüm yüzlerle şok oldum. Selim, Selin ve babam yaşlarında iki tane adam vardı. Selim beni gördüğüne şaşırmış gibi değildi ama bana gülümseyerek bakıyordu. Sonra arkamda ki Bulut'u görünce kaşları çatıldı.

"Ablaların güzeli gelmiş."

Arel'in söylediğine hafif sırıttım.

"Sende mi buradaydın yaaa." dediğimde Arel'de o sırada bana çoktan sarılmıştı bile. Anında sarılışına karşılık verdiğimde odadakiler de bizi tebessümle izliyorlardı. Fakat Bulut'ta Selim'e, Selim'in ona baktığı gibi bakıyordu. Nefretle.

Babama da sarıldıktan sonra ben de yanlarına oturdum ve Bulut'a bakmaya başladım. Sonunda babam anlamış olacak ki, "kızım tanıştırayım." dedikten sonra Bulut'un yanında ki adamı göstererek;

"Ahmet Aksoy. Ortağım olur kendisi." sonra Bulut'u gösterdi.

"Bu delikanlı da, onun oğlu Bulut Aksoy."

Şaşkınca babama bakmaya başladım. Ne? Tek ben değil, Arel, Selim ve Selin'de şaşkınlardı. Ama babam tanıtmaya devam etti. Şimdi de diğer babamın yaşlarında ki adamı göstererek.

"Cemil Atahanlı. Benim çok eski bir dostumdur." ardından Selim ve Selin'i de göstererek;

"Ve oğlu Selim, kızı da Selin."

Selim yine bana değişik baksa da, ben sadece Bulut'a bakıyordum. O da bana bakıyordu.

"Ve bu güzel kız da, benim kızım Melek."

Babam bana 'Adel' derdi sürekli. Ama bu sefer söylemedi. Arel'e baktığımda gülümseyip göz kırpınca anladım onun işi olduğunu. Ona teşekkür içeren bir gülümseme gönderdikten sonra önüme döndüm. Eğer babam diğer ismimi söyleseydi Selim bir şeylerden şüphelenebilirdi.

İNTİKAM MELEĞİ (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin