3.7 *FİNAL*

655 54 76
                                    

"Minseok!" Dedi Jongin hala dalgın dalgın dışarıyı izleyen arkadaşını süzerek. Az önce söylediği şey inanılacak gibi değildi. Saçmalıyordu, hatta delirmişti.

"Minseok sana diyorum!!" Bu defa sertçe sarstı onu. Minseok daldığı yerden bakışlarını çekip arkadaşlarına döndü. Kafasında yaptığı bu planı, mutfak masasında arkadaşlarına açmayı düşünmüyordu ama her şey bir anda olmuştu. Kedi yılı çoktan son bulmuştu ve artık daha mantıklı düşünüyordu.

"Ne demek Çin'e gidiyorum?" Dedi Sehun sertçe, bu onu kendisine getirmişti.

"Neredeyse iki hafta oldu çocuklar. Onunla ne konuştum, ne gördüm ama yine de yapamıyorum." Hüzünlü bakışları aşağı düştü. İç çekti acıyla. "Ben Jongdae olmadan yapamıyorum." Diye bitirdi sözlerini.

"Miniğim yapma böyle, bir yolunu buluruz." Dedi Baekhyun ama bir yolu olmadığını o masadaki herkes biliyordu.

"Aynı şehirde nefes aldığımızı bilmek bile bana umut veriyor. Bunun başka bir yolu yok." Omuz silkti ve kahvesinden bir yudum aldı.

"Ona söyledin mi?" Diye sordu Jongin. Hala o herife çok öfkeliydi. Madem seviyordu, neden kaçıyordu ki?

"Dedim ya, hiç konuşmadık daha. Ayrıca söylersem gitmeme izin vermez. Çin'e gittiğim zaman söyleyeceğim ona." Umutsuzca acı çektiği her halinden belli oluyordu.

"İyi ya, söyleyelim ve gitme." Dedi Sehun. Minseok olmadan ne yaparlardı? Keskin bakışları arkadaşlarının üzerinde gezdi Minseok'un.

"Sakın, beni biraz önemsiyorsanız ona tek kelime etmeyin. Çocuklar gerçekten gitmek istiyorum. Daha fazla büyük annemle kalamam, eve de gidemem." Derin bir iç çekişin ardından burukça gülümsedi.

"Bugün Çin'deki okuldan transfer onayı gelecekti, eğer kabul edilirsem iki gün sonra gidiyorum." Dedi hevesli görünmeye çalışarak. Jongin sinirle sıktı bardağını.

"Bayan Kim'e söyledin mi?"

"Hayır, ona da gittiğimde söyleyeceğim. Şimdilik sadece siz biliyorsunuz. Jongdae'nin bir şey bilmesini istemiyorum." İstekle söyledi.

"Nerede kalacaksın peki?" Diye sordu Sehun. Bu sırada Baekhyun'a döndü küçük.

"Bugün ona bir yurt ayarladım, istediği okula yakın." Dedi soruyu cevaplayarak.

"Tekrar teşekkür ederim Baekhyun." Minnettarca gülümsedi.

"Lafı olmaz hayatım." Gülümseyerek karşılık verdi.

"Vay be, bu kadar kararlıdır yani?" Jongin alayla güldü. "Hiç ayrılmayız sanıyordum." Diye tamamladı sözlerini.

"Ayrılıyoruz ki, sadece farklı okullarda olacağız ama hep en yakın arkadaşlarım olacaksınız." Jongin'in ellerini tuttu güven verircesine.

"Aynı şey değil, koşarak sana gelmeyeceğiz artık." Omuz silkti Jongin.

"Görüntülü konuşuruz." Yalvarırcasına söyledi.

"Bu kadar çok mu istiyorsun gitmeyi?" Diye sordu Sehun. Baekhyun ise sessizce dinliyordu onları. Aralarında yaşça büyük olandı ve en mantıklı düşünendi.

"Jongdae'ye olan aşkım kadar çok." Alt dudağını ısırdı. İşte bu her sorunun cevabını. Jongin ve Sehun'a sonunda kabullendiğinde, konuyu değiştirmeye çalıştılar. Belki de bu uzun bir süre, birlikte geçirdikleri, son iki günlerinden birisiydi. Hava çoktan karardığında vedalaştılar, sarıldılar sıkıca. Sona kalansa Baekhyun'du. Küçüğe yaklaşıp saçlarını okşadı.

Sadece Beni Sev/chenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin