💥༻1. Bölüm༺💥

25.1K 1.1K 162
                                    

Kitaba başladığınız tarihi buraya yazabilirsiniz❤

Bu benim ilk kitabım desteklerinizi beklerim.

Beni   buradan takibe alabilirsiniz.

Birde oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Kendimi geliştirmek için yazdığım ilk göz ağrım,kitabımın içinde başka kitaplardan bahsetmeyin lütfen birde yorumlarda küfür ve hakaret içeren kelimeler olmazsa güzel olur.

Keyifli okumalar canlar ❤

🌸KENDİMDEN YORULDUĞUM🌸 GÜNLERDEYİM

Yazın kavuran sıcağında tek bir yaprak kımıldamazken gökyüzü devasa göğünü açmış, zifiri karanlığında yıldızlarını sergiliyordu o gün. Oldukça anlamsız geliyordu tüm bunlar. Çiçekler onsuz nasıl açıyordu ? Gün nasıl mavi oluyordu ? Neden hiç durmadan doğuyordu güneş ? Ne anlamı kalmıştı ki ?

Her şey, herkes anlamını yitirmişken çalan telefonla uzun zaman sonra ilk defa o gün benim için güneş doğmuştu. Canımı yakan şerefsizin bir ailesi olduğunu öğrendiğimde güldüm. Zavallı bir ananın piç oğluydu. Kız kardeşi olan bir piç. Keyifle önümdeki toprakta elimi gezdirdim.

"Abi bilgi doğru. Bir kız kardeşi varmış. Ne yapalım ?"

"Kızı alın. Olay çıkmasın."

"Tamamdır abi."

Telefonu kapatıp bembeyaz mezar taşına döndüm tekrar. Gülümsedim. Uzun zaman sonra ne yapacağımı biliyordum artık. Beni kör eden sis gözlerimin önünden yavaş yavaş dağılıyordu. Nefretle fısıldadım.

"Sana yapılan her şeyi, seni benden aldıklarında içime koydukları ateşimde yakacağım."

Zerda Gümüş
2000-2020

Toprağına, ona gölge olan kiraz ağacının bembeyaz çiçeği düştü. Çiçeksiz kalacak diye endişelenmeme gerek yoktu. Ölüm bile onun çiçeklerini çürütememişti. Yavaşça doğrulup arabaya doğru ilerledim. Tüm gün durgun olan havada soğuk bir rüzgar karşıladı beni.

Ölüm, bizden çok şey alıp götürüyordu. Sevdiklerinizi aldığı yetmiyormuş gibi her şeye dair umudumuzu ve sevincimizi de alıyordu. Ölümün benim içinmde bıraktığı tek şeyse bedenimdi. Geriye kalan her şeyimi ruhumdan sökmüştü.

Bomboş kalmış bu zindan beni mahkum edip hapsettiği karanlık bir çukurdu artık. Zihnimde yankılanan çığlıklar geri geldiğinde dişlerimi sıktım. Çaresiz kaldığım o dakikalar cehennem ateşine eş değerdi. O içeride, ben dışarıda yanmıştım.

Kardeşimin yardım çığlıkları kulağımda yankılanırken başımı direksiyona yasladım. Telefon tekrar çaldığında kafamdaki çığlıklar durdu. Biliyordum ki içimde yanan bu ateş çok yakında közünü bırakacaktı sadece. Herkesi yaktıktan sonra sönecekti ancak.

"Abi kızı aldık. İz bırakmamak için evi yaktık."

"Aferin. Kızı dağ evine götürün, başına adamları dikin."

"Tamam abi."

Telefonu kapatıp bir süre bekledim. Direksiyonu sıkmaktan bembeyaz olmuş parmak boğumlarıma baktım. Başıma giren ani ağrıyla gözlerimi kapattım. Torpido gözündeki ilaçları alıp bir bir yutarken kendime gelmeye çalışıyordum. Kendimi kaybetmenin zamanı değildi.

ᴀᴍɪʏᴀɴᴇ ᴍᴀꜱᴜᴍ🕊 (Kırık Kalpler Serisi 1, 2, 3)  Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum