"Açın şu kapıyı!!!.."
"kimsiniz siz...benim burda ne işim var!..."
Tereddütle ağlamaktan giden sesimi bulmak için boğazımı temizledim;
"Kimse var mı ?"
Sessizlik.
"Yardım edin ! Kimse yok mu ?"
Sessizlik.
"Lütfen, boğazımdan bir hıçkırık kaçtı, lütf...
Bir gün ağır konuşursam sustuklarıma sayarsınız...
Melek Gümüş
Fıratla eve gelmiştik hızlıca evin merdivenlerini çıktım kapıda korkuyla bekleyen Rüya ya
"Seninle sonra konuşacağız!!!Bunun hesabını sonra vereceksin!!!!"
Evin merdivenlerini ikişer ikişer çıktım çatı katına gelince Emine sultan ağlayarak odadan çıktı bana bir şey demeden yanımdan geçip gitti..
Emine sultanda bana sırtını döndüyse....
Kapıyı açtım yavaşça içeri girdim Melek aynı bıraktığım gibiydi ,ileri geri sallanıyordu.. Fırat da arkamdan odaya girdi, Meleği böyle görmeyi beklemediği için, gözleri far görmüş tavşan gibi ,Meleğe bakıyordu .
Kaç gündür uyku uyumadığı için gözlerinin altında morluklar oluşmaya başlamıştı. Fırat girdiği şoktan çıkıp elindeki çantayla Meleğin yanına gitti, pencerenin oturma yerine elindeki kahve rengkli çantasını koyup içini açtı.İçinde bir kaç bir şey çıkartı.Bir yandan da Melekle konuşmaya çalışıyordu .
"Nasılsın Melek ,kendini nasıl hissediyorsun?"
Melek hiç bir tepki bile vermedi, derin bir nefes alıp verdim, sakince onun yanına doğru yürüdüm.
"Fırat kaç gündür uyumuyor, biraz dinlensin kendine gelir belki.Normal mi olmayan şeyleri görüyor olması?"
Fırat bana ters bir bakış attı ve tekrar Meleğe döndü
"Bu yaşadıkları normal yaa kuzen bunları görmeside normal!"
"Sen bana laf mı sokuyorsun, edebiyat yapma bana işini yap s*ktir git Fırat!!"
Fırat elindeki tansiyon aletiyle Meleğin kolunu yukarı doğru sıyırıp tansiyonunu ölçtü, ardından bir kaç muayne ettikten sonra elindeki iğineyi Meleğin koluna enjekte etti.
Çantasını dolayıp yerinden kalktı
"Birazdan uyur ,yatağa yatır ve biraz sosyalleşmesine yardımcı ol yoksa tek kaldığı süre zarfında iyi şeyler olmaz."
Yanımdan geçti kapıyı açtı ve çıkıp gitti
Meleği kucağıma alıp , yatağa oturttum , başındaki baş örtüyü ve üstündeki elbiseyi çıkarıp akşamki giydirdiğim eşofman takımını giydirdim, sonra yanından kalktım ayaklarını yatağa koyup battaniyeyi üstüne örttüm .Yalnız ve huzurlu bir uyku çekmesi için bende odadan aşağı indim Rüya hanımın bana vermesi gereken bir hesabı vardı!.
**********
"Sen ne yaptığını sanıyorsun o küçük aklınla!"
Emine sultan mutfaktan çıkıp yanımıza geldi Rüya'nın elinden tutup bana yüksek sesle bağırıp kızınıda alıp çekip gitti
"Sen önce bu soruyu kendine sor!!!Biz geç kaldığımız bir hatayı düzeltmeye çalıştık ama geç kaldığımızı öğrendik bugün!!!!!"
Şimdi far görmüş tavşan bendim
Sinirle ellerimle saçlarımı karıştırdım
"Bütün evrendeki kadınlar bana savaş mı açtı bu ne lan ben böyle işe!"
********
Akşam bizim çocuklar gelmiş( Uğur, Yiğit, Mert ve tabiki küçük cadı Linasız olmaz )sohbet ediyorduk .Arada Meleği kontrol ettiğimde uyuyordu. Saat geceye yaklaşırken Mert'in geveze çenesi susmak bilmiyordu
"Abi Melek yengeye ne olacak..yani doğumu yaptıktan sonra?"
"Bakıyorumda Fıratla ikiniz pek bi sevdiniz yengenizi?"
"Abi sevilmeyecek gibi değil ama çok tatlı bir kız o çekingen hâlleri yok mu..."
Gülerek anlatırken jeton yeni düşmüş olacak ki salağın gülmesini kesti
"Sana ne lan o hallerinden!"
"Özür dilerim abi ben yengemi sevdim ondan öyle şey ettim. "
Mert kafasını mahcup bir şekilde yere eğdi .
Yiğit "Sen onu bunu bırakta Sinan ,çocuğun diğer sorduğu soruya cevap ver!"
"Sana ne lan avukatımısın bu gevşeğin!!"
Yigit oturduğu yerde ayak ayağa atmış bir şekilde oturuyordu,.Ayaklarını indirip kollarını dizine koydu,öne doğru biraz eğilerek Uğura döndü
"Eee uğur senin bir cevabın var mı bu soruya? Ne de olsa Fatihle ikiniz verdiniz bu fikri Sinana!!! Biz ne güzel kızı yem olarak kullanıp şerefsiz abisini tuzağımıza çekecektik kafasına sıkacaktık ya da Zerdaya yaptığından beter bir ölüm yaşatacaktık ama sizi dinledi ne oldu 9 ay sonra çocuğu doğurduktan sonra Sinan beyimiz salacak eee nerde burda intikam ben göremiyorum!!!"
Yerimden kalkıp
"Sana ne oğlum sana ne kafan güzel galiba şimdi git evine dinlen yarın konuşuruz. "
Yiğit yerinden sinirle kaktı ,elindeki bardağı Sıkarak tuzla buz etti elinde kanlar akmaya başladı
"Bana ne öylemi bana nee!!!doğru bana ne! O ölen kız benim sevdiğim kız değildi demi Sinan Zerda 'dan bana ne ki!!!"
Gözlerinden yaşlar akarken sırtını dönüp koltuktaki ceketini aldı ve kapıya doğru gitti Ardından Mert onu takip etti Mert giderken merdivenlere bakıp şaşkınlıkla evden çıktı .
Merdivenlerde ne vardı ki ?Bende merdivenlere dogru yürüdüm sola dönünce.. Merdivenlerde ayakta ağlamaktan öylece kalan bir Meleği görmeyi beklemiyordum....
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Uğur Lina'nın elinden tutmuş yanımıza geldi "Yarın konuşuruz o da öyle demek istemedi Sinan.."
