"Açın şu kapıyı!!!.."
"kimsiniz siz...benim burda ne işim var!..."
Tereddütle ağlamaktan giden sesimi bulmak için boğazımı temizledim;
"Kimse var mı ?"
Sessizlik.
"Yardım edin ! Kimse yok mu ?"
Sessizlik.
"Lütfen, boğazımdan bir hıçkırık kaçtı, lütf...
Arabaya doğru yürürken ,Sinan beni fark etti yanıma gelip elimdeki çantayı aldı.
"Sen arabaya geç ben kapıyı kilitleyip geliyorum."
Kafamı sallayarak onayladım onu. O eve doğru yürüdü. Ben de gözlerim nehrin diğer tarafında kalsada arabaya doğru yürüdüm. Arabanın yanına gelince kararsız bir şekilde bir ön tarafa bir arka tarafa baktım.
Ben şimdi hangi tarafa oturacaktım?
Gönlüm arka taraftan yanaydı ama Sinan'ın sağı solu belli olmuyor ki. En iyisi o gelene kadar dışarda oyalanmaktı.
Etrafı incelerken ona uzaktan şöyle bir baktım yakışıklı adamdı inkar edilemez bir gerçekdi bu. Bir ortama girse hemen bakışlar onu bulur kesin, ağrasuna kapılmamak da elde değil. Boyu tahmini 1.85 yada 1.89 boyundadır.Benden uzun olduğu gerçekti yoksa onunla her konuştuğum zaman kafamı neden yukarı doğru kaldırıyordum. Kilosu kaslarından dolayı fazla gelir. Allah özene bezene yaratmış derler ya resmen öyleydi adam. Sinanla normal bir ortamda normal bir şekilde tanışsak hoşlanırdım ondan. Yaramazlık yapsa annesi ona kızmaya kıyamazdı , şeytan tüyü var derler ya resmen öyleydi Sinan.
Yüz hatları ile yakışıklı bir adamdı.
Gözleri!Kesinlikle en güzel yeri gözleriydi.
Gülüşü..Gülüşü çok farklıydı onu seviyor olsam o güldüğü zaman kimse onun bu güzel incisini görmesin diye içimde saklamak isterdim onu. Ama ne ben Leylaydım nede o Mecnun..
"Beni izlemen bittiyse arabaya binsek hani?"
Elindeki benim siyah çantamı arabanın önüne koyup kapıyı örttü .Bir kaç adım geri giderek araya mesafe koydum. Gözlerimi kırpıp ona baktım.
Ne zaman burnumun dibine kadar geldi ve ben bunun farkında bile değildim!
Son söyledikleriyle 1.66 boyumla ona kafa tuttum
"Ben seni izlemiyordum!!"
Kaşlarım çatılı dudağımı çoktan büzmüştüm.
Bana bakıp gülmek için kendini zor tutuyordu 'Yav he he' der gibi kafasını sallayarak şoför koltuğuna geçti.
Sinirle sağ ayağımı yere vurup arabanın arka kapısını açarak bende arabaya bindim.
Bir saatlik yolculuğumuzda hâlâ aynı bakış hâlâ aynı sırıtış aynadan bana bakışlarını yakalıyordum en sonunda bağırdım.
"Seni izlemiyordum tamam mı! Sadece..Gözüm dalmış."
Gülerek konuştu.
"İzleye bilirsin Peri kızı nede olsa karnındaki üç çocuğun babasıyım ben."
Gözlerimi kısıp ona baktım
"Hiç yakın temasımız olmayan babaları evet-"
Sözümü bitirmeme izin vermeden konuştu.
"Sen yeter ki yakın temas iste Peri kızı "
Arabayı kenara çekti kapıyı açıp ineceği zaman konuştum.
"Ne yapıyorsun sen!! Arabayı niye kenara çektin?"
Aynadan bana konuştu bir yandanda emniyet kemerini çıkarmaya çalışıyordu.
"Sen yakın temas istemedin mi? ilk o bal dudaklarının tadına bakarak başlaya biliriz bence nede olsa benim kaç aydır aklımda olan onlar. Eğer senin aklında başka bir şey varsa söyle? "
Söyledikleriyle domatesten patlıcan rengine geçiş yaptım. Gözlerim kocaman açmış ona bakıyordum.
Kendime gelerek etrafıma şöyle bir göz attım. Yanımda duran onun siyah ceketini ikiye katlayıp ,ona baktım gülmemeye çalışarak .
Son sorduğu soruya itafen kafamı salladım.
"Olmaz mı var tabi-"
Gene sözümü kesip bana dönerek konuştu.
"Hadi ya gerçekten mi? Peki söyle bakalım aklında yakın temasla ilgili ne var?"
"Tabi söyleyim ama sözümü kesmezsen sevinirim."
Kafasını sallayarak kesmeyeceğini söyledi.
"Bir büyük demiş ki; Nush ile uslanmayanın hakkı tekrir, tekrir ile uslanmayanın hakkı kötektir demiş."
"Yani peri kızı?Bizim konumuzla ne alakası var?"
"Var olmaz olur mu sen adam olmuyorsun senin hakkın kötektir diyor! Seni pis sapık seni"
Elimdeki ceketle kafasına kafasına geçirdim tabi fazla yaralı olduğu için kafasına vuramadım ama omzuna sırtına geçirdim işte.
"Tamam peri kızı vurma.Ama konuyu sen açtın yakın temas dedin."
Gülerek konuşuyordu birde!!
"Ben sana 'ilk o bal dudaklarının tadına bakarak başlaya biliriz bence nede olsa benim kaç aydır aklımda olan onlar'Mı dedim!! Sözümü bitirmeme izin vermiyorsun eğer kesmeyim dinleseydin Aynen şöyle diyecektim."
Gözlerinin içine baktım konuştum.
"Hiç yakın temasımız olmayan babaları evet- çocuklar doğunca hayatlarında olmayacak olan babaları! Tamam Zade'ye yardım edeceğim ama senin için değil! Abim yüzünden de değil! Zerda için yardım edeceğim ondan sonra sen yoluma ben yoluma çoçuklardan dolayı bu evlilik yürümeyecek!Eğer günün birinde abimi bulursan eğer o dediklerinin hepsinide abim yaptıysa benim yerime de onun yüzüne tükür..Ve eve gidene kadar lütfen sus !"
Elimdeki ceketi aldığım yere atarak kafamı cama çevirdim. Akan göz yaşlarımı silerek dışarıya baktım.
Sakin olmak için ellerimi tuttum.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
