21

1.3K 106 27
                                    

Jungkook

Sabah uyanıp her zaman ki günlük rutinlerimi yaptım. Üstüme siyah tişört giyip yırtık kot pantolonumun içine soktum. Kemer takmayı da ihmal etmedim tabii. Kalçama kadar inen açık bej rengi bir gömlek giydim üstüne de. Onun da kollarını dirseğime kadar kıvırmayı ihmal etmedim.

Çıkmadan önce uyandığımda küçük termosuma doldurduğum kahveyi de alıp çıktım.  Yine yürüyerek gidip düşünmeyi planlıyordum.

İlk aklıma gelen Taehyung’la Jimin oldu. Bence aralarında bir şeyler oluyor ya da olmuştu. Veyahut oluyor da farkında değillerdi. Adım Jungkook’sa ben bunların arasını yaparım be.

Yolu yarılarken aklıma Yoongi de geldi. Evet birazcık haklı olabilirdi. Sonuçta gay ve öpüştük. Yani ben de bir erkek olduğum için etkilenmesi normaldi.

Ama sorun şu ki; ben bir şey hissetmiyorum. Yani hissedeceğimi de sanmıyorum. Neyse davranışlarıma dikkat edecektim. Yani öyle çok yakın falan durmamayı planlıyorum.

Binaya girdiğim de kapının sağında Yoongi’nin biriyle konuştuğunu gördüm. Ayy selam verip mi gitsem, görmezden mi gelsem yoksa beklesem mi?
Al işte ne yapacağımı düşünürken beni fark edip konuşmasını bitirip yanıma geldi.

“Günaydın.”

Hey tripli miydi o? “Günaydın. Aramız iyi mi artık?”

Asansöre bindik. “Hayır seninle konuşmayacağım ama iş yerinde olduğumuzdan bunu yapamam.”

Kaşlarımı çatıp ona baktım. Bu sırada da katımıza gelmiştik. Bana bakmadan indi. Arkasından ona yetişmeye çalışıyordum.

“Ne demek seninle konuşmayacağım? Çocuk musun Yoongi?”

Odaya girdik. Arkamızdan kapıyı kapattım ve hızla yanına, masasına, gittim. Koltuğuna oturup bugün ki gelecek olan ilk hastanın raporlarını incelemeye başladı.

Beni görmezden gelmesi canımı yakmıştı. Suratımı asıp omuzlarımı düşürdüm. Yerime geçip ben de hasta raporlarıyla ilgilenmeye başladım.

~♥~

Öğle arası olmuştu ve biz hala çalışıyorduk. Yemeği ofise sipariş etmiştik. Bugün çok yoğundu ve yorucuydu.

Boynumu ovarak Yoongi’ye baktım. Siyah kalın çerçeveli gözlükleriyle hala masasında ki kağıtlarla uğraşıyordu.

Wow gözlükleri ne ara takmıştı bilmiyorum ama çok seksi gözüküyordu. Siyah saç, kusursuz beyaz bir ten ve o gözlüklerle cidden harika gözüküyordu.

Onu izlediğimi fark ettiğimde kafamı iki yana sallayıp kendime geldim. Kapının çalınıp içeri sipariş ettiğimiz yemekler gelince heyecanla ayaklandım.

Hızla parayı ödeyip Yoongi’nin masasına ilerledim. Kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. Yemekleri poşetten çıkartıp masaya koydum. Kendi sandalyemi de yanına çekip oturdum. Hala aynı şekil bakıyordu.

“Ne oldu, ne yaptım?”

“Ben ödeyebilirdim.”

Ofladım. “Bunun için mi öyle bakıyordun? Dert etme Yoongi iki iş arkadaşıyız. Bir dahakine sen halledersin.”

“Doğru sadece iki iş arkadaşıyız.”

Önüne dönüp paketini açıp yemeğe başladı. Ben de bir şey diyemeyip aynısını yaptım. Ay düşünsenize şu klasiklerden birini yaşıyormuşuz. Ağzımın kenarında yemek kaldığını fark eden Yoongi beni durdurup parmağıyla orayı temizleyip yemeğini yemeye devam ediyormuş falan. Böyle bir şey olsa fena mı olurdu?

Ay dur ya. Ne düşünüyorum ben? Tekrar Yoongi’ye baktığımda benim gibi yemeğini bitirmişti. Benim bitirdiğimi fark edip çöpleri alıp attı. Hala benimle ilgilenmiyordu.  

“Yoongi.”

Önündeki kağıtlarla ilgilenmeye başladı yine. “Hmm?”

“Şimdi gerçekten iş dışında benimle konuşmayacak mısın?”

Hala bana bakmıyordu. “Evet. Bir sorun mu var? Nasıl davranmamı istersin?”

Sonunda bana dönmüştü. “Evet bir sorun var. Eskisi gibi davranmanı isterim.”

Tek kaşını kaldırdı. “Bu bir teklif mi?”

Omuz silktim. “Nasıl anlamak istersen.”

Yandan bir gülüş attı. “Tamam.”

“Ne yani şimdi iyi miyiz?”

Tekrar kağıtlara döndü ama gülüyordu. “Hayır.”

“Ne?!”

Dönüp yüzüme yaklaştı. Öpeceğini anlamıştım. Öpmeden dudaklarıma fısıldadı ve ardından midemde kelebeklerin uçuşmasını sağladı.

“Hayır değiliz çünkü iyiden de öteyiz.”

Psychologists/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin