25

1.2K 93 11
                                    

Yoongi

Ne oluyor lan?

Anın şokuyla gözlerim kocaman açılmıştı. Dudaklarımız ayrıldığı zaman sırıtıp Sehun'a dönmüştü.
Sehun ayaklanıp bozuntuyla konuştu. "Peki, Jungkook. Söz sözdür."

Ne sözünden bahsediyor?

Sehun kendi masasına dönünce benden uzaklaşmış ve bana bir şey demeden kendi sandalyesine oturmuştu.

Sorgulayarak konuştum. "Neler oluyor? Neden birden beni öptün?"

Kıkırdadı. "Aslında Sehun ile bir iddiaya girmiştik."

Ve beni kullandın. Pekâlâ.

Suratım anında asılmış ve ayaklanmıştım. "Artık gidelim."

Mızmızlanarak dudaklarını büzdü ve çenesini eline yasladı. "Ne çabuk. Daha eğleniriz sanmıştım~"

Offladım. "Eve gitmek istiyorum Jungkook."

Bileğimden tutup beni kendine çekti ve önüne getirdi. "Ne güzel sohbet ediyorduk işte. Yoksa benimle takılmak istemiyor musun?"

Sarhoş muydu? Bu tavırları neydi böyle? Sanki bipolar gibiydi. Anlık ruhsal değişimleri çok sinir bozucuydu cidden.

"Alakası yok."

Ayaklandı. "O zaman bende evine geliyorum. "

Oflayarak onu omzundan tutup oturttum. "İyi tamam,oturalım. Ama çok durmam."

Eve gidersek büyük ihtimal -kafasının iyi olmasıyla- bir şeyler yapardı.

Zafer gülümsemesiyle içkisinden bir yudum aldı. "Bir daha öpüşelim mi Yoongi-sshi?"

Dediği şeyi görmezden geldim ve onu süzmeye başladım. İçkiden dolayı, kızaran yanakları ve burnu çok hoştu.

Gözlerimiz kesiştiği zaman kıkırdadı. "Ne oldu Yoongi-sshi? Yoksa bana aşık mısın?"

Çenesinin altını parmaklarımla kediyi severmişcesine sevdim. "Aşıksam ne yapacaksın?"

Sırıttı. "Ne yapmamı isterdin?"

"Seninde bana aşık olmanı isterdim. "

Gözlerimizi 1 saniyeliğinede olsa bile hiç ayırmıyordu. "Ama sana aşık olmadan seni öpebiliyorum."

Parmaklarımı çenesinden çektim. "Doğru, böyle olması hoşuma gitmiyor değil. Ancak bu yanlış gibi. "

Saçıyla oynamaya başlamıştı. "Ne yanlış olabilirki?"

Ayaklandım. "Sevgili olmadan biriyle öpüşmen kulağa pek bir yanlış geliyor Jungkook. "

Mırıldandı ve o da ayaklandı. "Nereye gidiyorsun? "

O yerlerde sürünmeden bir önce gitmemiz gerekti. "Gidelim artık, hadi."

Küçük bir çocuk gibi mızmızlanarak yanıma geldi. "Beni kucağına almalısın."

Elinden tuttum ve onu sürüklemeye başladım. "Çıkışa doğru ilerleyelim sonra alırım."

Bir şekilde kapıya geldiğimiz zaman tekrar mızmızlanmaya başlamıştı. "Hadi~ beni kucağına al."

O Hoseok yüzünden arabamı da getirememiştim. Şimdi onun yüzünden bütün yolu yürüyecektik.

Mızmızlanmaları devam ederken ona döndüm ve kucağıma aldım. Hemen başını omzuma yaslayıp kollarını boynuma sarmıştı. Bacaklarını belime sarmasını sağladım ve yürümeye başladım.

Sessizlik olup uyumaması adına konuştum. "Aslında üniversiteden beri seni seviyorum Jungkook."

Kıkırdadı. "Vay, cidden mi? Benim neyime aşık oldun?

"Düşündüğünden de daha güzelsin Jungkook. "

Sessiz sokaklar doğru düzgün çalışmayan lambalar ile ışıklanmıştı. Gecenin verdiği asillik rüzgârlar ile şenleniyor ve saçlarımızın uçuşmasını sağlayıp özgür hissetmemize neden oluyordu.

Onun evine geldiğimiz zaman ışıkları açtım ve odası olduğunu tahmin ettiğim yere ilerledim.

Onu yatağa bırakacağım zaman kollarını dahada sıkılaştırmıştı. "Beraber uyuyalım."

Psychologists/Yoonkook ✔Where stories live. Discover now