29

1K 90 47
                                    

Jungkook

Yoongi'nin sesi ile dudaklarımız ayrılmıştı. Ona dönüp baktığımda gözlerindeki sinir ve hayal kırıklığını görmek pek zor değildi. Ayaklandım ve yanına gidip kolunu tuttum. "Düşündüğün gibi değil-"

Beni itmiş ve koltuğa düşmemi sağlamıştı. "Ne düşündüğüm gibi değil ya?! Süpriz yapayım derken bir de ne göreyim?! Arkadaşım ve sevgilim öpüşüyor!"

İttiği için ayağım acımıştı.

Biz kavga ederken Hoseok sıvışıp kaçmıştı. Piç.

Bağırdığı için gözlerim dolmaya başlamıştı. "Beni zorla öptü! Sen geldiğin zaman benden izinsiz öptü, cidden aramızda hiçbir şey yok!"

Yanıma oturup başını ellerinin arasına aldı ve bir süre sessizce düşündü. Odada sadece benim burun çekme seslerim vardı.

Sessizliği bozdu. "O zaman niye ağlıyorsun?"

"Ç-çünkü sana ihanet ettiğimi düşündün!"

Bana döndüğü zaman kollarımı ona sardım. Başta karşılık vermesede sonra o da bana sarılmıştı.

Açgözlülüğü bırakıp bu saçma oyunu durdurmam gerek yoksa Yoongi'yi kaybedecektim. Zaten öpüşmesine karşılıkta vermemiştim, aramızda hiçbir şey olmadan bitmeliydi bu saçmalık.

Gözyaşlarım durmuş ve sakinleşmiştim. Yumuşak bir sesle mırıldandı. "Tamam, bu konuyu kapatalım."

Acayip pişman hissediyordum.

Ayaklandığı zaman ona şaşkınca baktım. Şaşkınlığımı fark edip çenemi okşadı. "Duş alacağım, sonrada yemek yemek için AVM'ye gideriz."

Ona gülümsedim. Banyoya gittiği zaman telefonuma gelen bildirime baktım.

Hoseok
Neden sevgili olduğunuzu söylemedin?

Ben
Çünkü niyetinin bana yavşamak olduğunu bilmediğim için söyleme gereği duymadım. Neyse Hoseok bundan sonra konuşmayalım.

Engelleyip sohbeti ve kişilerimden sildim. Sanırım bunu yapmakla geç bile kalmıştım. Kendimden utanmalıyım, birde psikologsam 2 kat utanmalıyım.

Ayaklanıp yatak odasına gittim ve gardronu açtım. Siyah bir boğazlı, altıma ise siyah bir pantolon giydim. Boğazlı kazağı içime soktum ve üstümede deri ceket giydim. Salona geçip Yoongi'yi beklemeye başladım.

Kısa süre sonra duştan altında sadece siyah pantolon ile çıkmıştı. Islak saçlarını havluyla kurutuyordu. Ayaklanıp yanına gittim. Beni dikkatle izlerken onu şaşırttım ve sarıldım. "Özür dilerim."

Saçımı karıştırdı. "Neden özür diliyorsun?"

Başımı kaldırıp ona baktım. "Seni üzdüm."

Alnımı öptü. "Üzülmedim, çünkü sen bunu istemedin. Hem bende özür dilerim, dinlemeden seni ittim."

Heyecanla mırıldandım.  "Bunları boşverelim, seni ben giydirebilir miyim?"

Gülümsedi. "Çok isterim."

Elini tuttum ve onu odamıza götürdüm. Yatağın üstüne koyduğum kıyafetlere ona gösterdim. Siyah boğazlı ve siyah deri ceket vardı.

Gülmüştü. "İkiz gibi mi dolaşacağız yani?"

Mızmızlanıp dudağımı büzdüm. "Ya off heveslenmişim niye bozuyorsun?"

Büzdüğüm dudağıma bir buse bıraktı. "Tamam, tamam. Giyeceğim."

Psychologists/Yoonkook ✔Where stories live. Discover now