27

1.1K 91 78
                                    

Jungkook

Yeni bir güne Yoongi’nin yanına gözlerimi açmıştım. Hemen kalkıp lavaboya gittim ve kişisel bakımımı yaptıktan sonra salona geçtim. Koltuğa oturdum ve telefonumda gezinmeye başladım. Hoseok'tan mesaj gelmişti.

Hoseok
Günaydın Jungkook-ah

Ben
Günaydın Hoseok-ah

Hoseok
Aslında sana güzel bir teklifim var
B

eraber kahvaltı yapmak için bir yere gidelim mi?


Ben
Çok isterdim ama talihsiz bir olay yüzünden ayağımı burktum

Hoseok
Öyle mi yanına gelmemi ister misin? Sana bakacak biri olmalı

Ben
Yoongi’nin evinde kalıyorum
O

bana yardımcı oluyor


Hoseok
Krem verdiler mi?

Ben
Evet beni düşünmene gerek yok emin ellerdeyim

Hoseok
Peki işe gelecek misin?

Ben
O zamana kadar daha iyi olacağımı tahmin ediyorum büyük ihtimalle gelirim :)

Hoseok
Umarım kısa sürede daha iyi olursun

Ben
Benim için endişelenmen çok sevimli

Hoseok
Peki neden Yoongi'nin evinde kalıyorsun

Ben
Ayağımı burktuğum zaman o yanımdaydı

Hoseok
Hmm
S

eni görmek istemiştim


Ben
Üzgünüm T.T
İ

yileşince daha fazla vakit geçiririz


Hoseok
Pekâlâ duş almam gerek
S

onra konuşuruz


Ben
Görüşürüz

Tam konuşmamız bittiği gibi Yoongi odadan çıkıp huysuz bir şekilde lavaboya gitmişti.

Yoongi ile bir ilişki içerisindeyken nasıl Hoseokla flörtleşirsiniz dediğinizi duyar gibiyim. Aslında yaptığım pek hoş olmasada Yoongi ile gönül eğlendiriyordum. Hoseok benim asıl elde etmeye çalıştığım kişi diyebilirim.

Yoongi lavabodan çıkıp yanıma geldi ve dudaklarıma bir buse bıraktı. "Günaydın efendim, kahvaltıda ne istersiniz? "

Onun sadıklığı ve insanı şımartmasından etkilenip onla gönül eğleniyorum desem daha doğru olur.

Gülümseyip ensesindeki saçlarla oynamaya başladım. "Hmm~ aslında krep pek bir güzel olurdu."

Tekrar dudaklarımızı birleştirdiği zaman kollarımı boynuna doladım ve ona karşılık verdim. Ayrıldığımızda güldü ve benden uzaklaşıp mutfağa yöneldi.

~♥~

Kahvaltımızı yaptıktan sonra salona geçip dizi izlemeye başlamıştık. Yoongi koltuk altımdan tutup kendine çekti ve sırtımı göğsüne yaslamamı sağladı. Ayağımıda yastığa koyduğum zaman saçımı karıştırdı. "Rahatsın değil mi?"

Kıkırdadım ve ona daha da yaslandım. "Rahatım merak etme."

Güldü. "Güzel." Kollarını belime sardı. "Biliyor musun, aslında üniversiteden beri senden hoşlanıyorum."

Dediğş şey le şaşkınlık ve pişmanlığı aynı anda yaşamaya başladım. "Neden şimdi söylüyorsun?"

"Benden hoşlanmanı bekledim."

Sessiz kalıp düşüncelerime daldım. Bana aşıktı ve onu kullanıyordum. Ancak ayrılırsam üzülürdü, en iyisi biraz vakit geçirip sonra bir bahaneyle ayrılırım. Bu işin artık dönüşü yoktu.

Saçıma bir öpücük kondurdu. "Bu arada müdüre mesaj at."

"Neden?"

Otoriter bir sesle konuştu. "Ayağın burkuldu Jungkook, çalışamazsın."

Mızmızlanmaya başladım. "İyileşirim o zamana kadar, çalışmak istiyorum. "

Yumuşak bir sesle mırıldandı."İşini sevdiğini biliyorum ama olmaz Jungkook. Birkaç gün dinlenmen gerek. "

Ofladım. "Abartıyorsun~"

İkna etmeye devam etti. "Abartmıyorum, doktor böyle söyledi. Raporun var."

Pes ederek homurdandım. "İyi tamam ya. "

Uzanıp yanağıma bir öpücük kondurdu. "Eğer sıkılırsan eve arkadaşlarını çağırabilirsin."

Olumlu mırıltılar çıkarıp diziye döndüm.

Psychologists/Yoonkook ✔Where stories live. Discover now