Fin

1K 79 25
                                    

Jungkook

Kahvaltıdan sonra benim evime geçip eşyalarımı toparlayıp Yoongi’nin evine yerleştirdik. Mobilyalar falan duruyordu hala. Artık beraber yaşayacaktık ve bundan aşırı memnunum.

Şu an akşam yemeği için hazırlanıyorduk. Bana bir sürprizi olduğunu söyledi ama ısrarlarıma ve sevimliliklerime rağmen ne olduğunu söylemedi bir türlü.

Karizmatik sevgilim üstüne siyah dar bir gömlek, altına siyah dar kumaş pantolonunu giymişti. Gömleği içine soktuktan sonra siyah kemerini taktı. Küpelerini takarken bana bakıp boydan süzdü. Dudaklarını yalayıp kızarmamı sağladı. “Bebeğim çok güzel olmuşsun.”

Ben ben onun aksine beyaz bir gömlek ve onn gibi siyah kumaş pantolon giymiştim.

Arkadan belime sarılıp ensemi öptü. Gülümseyip ona döndüm ve dudaklarından öptüm. Benim dudak nemlendiricimden sürmüştü.

Şakasına alayla konuştum. “Öpüşmediğimiz zamanlar özlemini gidermek için nemlendiricimi mi sürdün?”

Dediğime güldü. “Aslında evet o yüzden sürmüştüm.”

Şaka amaçlı söylediğim şeyin tuttmasına gülerken bir yandan da beni ne güzel sevdiğini düşünüp dudaklarına yapıştım tekrar.

~♥~

Yiyişmemizi bitirip, evden çıkmıştık. Şu an Yoongi’nin önceden rezerve ettiği masada karşılıklı oturuyorduk.

Gelen garsona istediklerimizi söyledik. Gitmeden kadehlerimizi kırmızı şarapla doldurup, siparişlerin kısa sürede geleceğini söyleyip yanımızdan gitti.

Yoongi’ye döndüğümde beni izlediğini fark ettim. Off sevişmiş bile olmamıza rağmen bu hareketleri beni hala kızartıyordu.

“Neden öyle bakıyorsun?”

“Nasıl bakıyorum?”

“Aşık gibi.”

Bu diyaloğumuzla dejavu yaşarken ikimiz de güldük. Yemeklerimiz geldiğinde havadan sudan konuşup, gülüşerek yemeğimizi yedik. Yoongi garsonu çağırıp hesabı istediğinde garsonu beklemeye başladık.

“Yoongi acaba bu sefer ben mi ödese-“

“Hayır.”

Net cevabı üzerine sustum. En azından nazik bir şekilde dile getirebilirdi. Garson elinde fiş kutusunu Yoongi’nin önüne koyup bekledi. Parayı koyup ayaklandığımda ben de ayaklandım.

“Üstü kalsın.”

Elimden tutup sabırsızca çıkışa doğru çekiştirmeye başladı. Havalı piç. Vale arabayı getirdiğin de bindik ve bilmediğim bir yere doğru ilerlemeye başladık.

“Nereye gidiyoruz sevgilim?”

Numaracı bir şekilde elini kalbine götürdü. “Bir daha söyle.”

Güldüm. “Nereye gidiyoruz?”

“Ondan sonrakini.”

“Sevgilim?”

“Ahh Junkook kalbime zararsın sen.”

Küçük bir kahkaha atıp yanağına bir öpücük kondurdum. O da gülümseyip bana kısa bir bakış atıp yola geri döndü.

“Gerçekten neredeyiz Yoongi?”

“Sürprizime gidiyoruz sevgilim.”

Heyecanla önüme dönüp etrafa bakınmaya başladım. Ormanlık bir yoldaydık. Yol topraktan olduğu için çok çukur ve taş vardı. Sonunda arabayı durdurduğunda ona döndüm.

Heyecandı. “Geldik.”

Bende de heyecan vardı. Arabadan indiğimizde arkamdan gözlerimi kapattı. Kıkırdadım.

“Ah hadi ama~ bırakta göreyim~”

“Oraya gittiğimizde görmeni istiyorum.”

“Of tamam.”

Kabullenişime gülüp ilerlememe yardımcı oluyordu. “İşte geldik.”

Ellerini gözlerimden çektiğinde nerede olduğumuzu kavramaya çalıştım. Yerdeki serdiği kilimin etrafındaki mumlar, şarap ve kadehlerle çok romantik bir yer hazırlamıştı. Oturacağımız yerin tam karşısı bir uçurumdu ve sanki şehir ayaklarımızın altındaymış gibi gösteriyordu.

Yoongi’ye döndüğümde tepkilerimi izlediğini fark ettim. Boynuna sarılıp dudaklarına yapıştım. “Bunları ne ara hazırladın?”

Gülüp oturmama yardım edip yanıma, yerine yerine, yerleşti. Kadehlerimizi doldururken açıkladı.

“Jimin ve Taehyung’tan biraz yardım almış olabilirim.”

Bir yudum alıp güldüm. “Bu beklenmedik romantikliğini neye borçluyuz?”

Heyecanla ayaklandı. Cebinden küçük bir kutu çıkartıp önümde diz çöktü. Aman Tanrım evlenme mi teklif edecekti?

“Jungkook, pek romantik olmadığımı ve bu tarz duygu dolu konmalarda tökezlediğimi az çok biliyorsun. Şimdi bu konuda da nasıl söze gireceğimi bilemiyorum ama klasik olarak sormayı planladım sadece-“

Daha fazla laf kalabalı yapmasını engelleyip küçük bir öpüşme başlattım. Ne ara gözlerim dolmuştu da ağlamaya başlamıştım bilmiyorum ama mutluluktan ağladığım kesindi.

“Jeon Jungkook, benimle evlenir misin?”

~♥~

En son Yoongi’nin ettiği teklifle orada uzunca oturup, bir yandan şarabımızdan yudumlayıp bir yandan da manzarayı izlemiştik. Başım Yoongi’nin omzundayken uyuya kalmışım.

Eve vardığımızda, beni yatağa yatırdığı zaman uyanıp -bakın çok utanıyorum kısa keseceğim orayı- Yoongi sevişmemiz gerek, dedim.

Eh gerisini tahmin ediyorsunuzdur. Sabah ondan önce uyandım ve şu an bu satırları geleceğimizde okumak amacıyla yazıyorum.

Ah Yoongi uyandı ve bağırarak beni arıyor. Gece sabah seksi yapacağız diye söz vermiştim. Her neyse görüşürüz.

aaa-zzz04 ile beraber yazdığımız bu ficin sonuna geldik, okuduğunuz için teşekkür ederim.

Sakura-chuu bir fici daha bitirdikten sonra kaçar.

Başka yoonkook ficlerimi okumak isteyenleri profilerime davet ediyorum...

♥♥♥♥♥♥♥

Psychologists/Yoonkook ✔Where stories live. Discover now