≾1≿

10.2K 551 99
                                    

_

Jeongguk yarınki maçı için jab direğinde çalışırken oldukça çevik davranmaya çalışıyordu. Jab direğinden çıkan ses ise onu oldukça motive ediyor ve daha sert yumruklar atmasını sağlıyordu. Birazdan antrenörü yanı başına gelip mola vermesini söyleyecekti ama Jeongguk bunu yapmayacaktı. Antrenörünü hiçbir zaman dinlememiş, ve dinlememeye de devam ediyordu.

Çünkü yarınki maç onun için önemliydi. Uzun bir süre kendisine sponsor olacak kişi arıyordu. Çünkü özel olarak aldığı malzemelerinin hepsi yıpranmıştı. Birde anlarsınız ya, güzel yataklar varken artık stüdyo koltuklarında uyumak pek hoşuna gitmiyordu. Yeteneğini keşfedip menajeri olmak isteyen kişi olursa belki güzel bir evi ve daha kaliteli malzemeleri olabilirdi.

"Kook, artık mola vermelisin."

Jeongguk antrenörünü dinlemek yerine yumruk atmaya devam etti. Seokjin göz devirip elindeki içeceği ona uzattı. "Bari şunu iç."

Jeongguk, yumruklarını kısa bir süreliğine kesip Seokjin'e döndü. Dudaklarına yerleştirilen mavi içeceği kafasına dikip hızlıca yudumlarken tekrar enerji ile dolduğunu hissediyordu. Yarısına kadar inmiş şişeyi ona geri uzattı ve yumruklarına devam etti.

Hava kararmaya başlamış ve diğer çalışan boksörler çoktan stüdyoyu terk etmişti. Fakat Jeongguk hala çalışmakla meşguldü. Aklından binlerce kez hareketlerini geçirmiş ve vücudunu çok iyi ısıtmıştı. Stüdyonun sahibi Hoseok ona doğru yaklaştı.

"Jeongguk bir misafirim gelecek, sonrada stüdyoyu kapatıyorum. Burada mısın?"

"Buradayım ben hyung."

"Çok yorma kendini."

"Tamam."

Jeongguk köşede jab'ı yumruklamaya devam ederken tamamen odaklanmış görünüyordu. Açılan kapı bile onun dikkatini bozamamıştı. Kore'nin en önemli iş adamlarından biri içeri girdiğinde mavi saçlarını geriye atmış ve gözlüğünü çıkarmıştı. Satın alacağı stüdyoya göz gezdirirken stüdyonun oldukça eski göründüğünü düşünüyordu.

Gözleri köşede jab'ı yumruklayan gence takıldığında bir süre duraksadı. Gözleri onu izledi, hareketlerini ve her yumruğunda savrulan terli saçlarını. Gözleri biraz daha aşağı indi. Kaslı baldırları ve bacakları onda dudağını yalama istediğini uyandırmıştı. Karşısındaki beden iştah açıcıydı.

Tek kaşı havalanırken kendisine gülümseyerek yaklaşan kişiyi fark etmemişti. "Hoş geldiniz, ben Hoseok." Karşısındaki yakışıklı adama gülümserken Hoseok, stüdyoyu alması için elinden geleni yapmaya hazırdı. Taehyung bakışlarını zor da olsa ondan çekebildiğinde karşısındakine küçük, belli olmayacak bir gülümseme göndermişti. 

"Odama geçelim. Orada konuşabiliriz."

Taehyung korumaları ile Hoseok'un odasına ilerlerken dönüp arkasına bakmamak için büyük bir çaba sarf ediyordu.

.

.

.

Jeongguk yorgun bedenini ile yere yığıldığında iki ayağını kaldırıp duvara koymuştu. Göğsü hızla inip kalkıyordu. O yorgunlukla elindeki eldivenleri çözmeye çalıştı. Ancak başarısız olduğunda elleri iki yana koydu. Yorgundu ve canı yanıyordu.

Gözyaşları kendiliğinden akarken hiç ses çıkarmadan ayaklarını izliyordu. Ailesinden son anda tekme yemiş ve buraya düşmüştü. Vücudundan yararlanarak boksör olmaya karar vermiş ve resmen kendisini alması ve stüdyosunda kalmak için Hoseok'a yalvarmıştı.

"Hey Kook! Ben kapatıyorum."

Hoseok misafirleri ile ona uzaktan seslendiğinde Jeongguk cevap verememişti. Ona bile hâli yokken sadece gözlerini konuşturuyor ve sessizce ağlıyordu. Hoseok, dört aydır yanına olan kişinin karakterini çözmüş ve kafasını iki yana sallamıştı.

"Yine kalkacak hâlin yok değil mi?" diye mırıldanmış ve Taehyung'un yanından ayrılmıştı. Mavi saçlının bakışlarını ayaklarını duvara koymuş ve eldivenli elleri iki yana düşmüş genci bulmuştu. Bu durumdan yararlanıp ona dikkatli bir şekilde incelemeye devam etmişti.

Hoseok yanına gelmiş ve ilk başta eldivenleri elinden çıkarmıştı. Yaralı eklem kemiklerini görünce derin bir nefes almış ve mırıldanmıştı. "Aptal çocuk."

Ağlayan çocuğu yavaşça kaldırırken Jeongguk'un omzuna düşmesine izin vermişti. Adımlarını bile zor atıyordu. Taehyung ise başından beri neredeyse bayılacak olan çocuğu izliyordu. Soyunma odalarının birinde bulunan tek kişilik yatağa Jeongguk'nun bedenini yatırdığında yüzü yaşlı olan kişiye baktı. 

Sonrada misafirini bekletmemek için hemen oradan çıktı. Taehyung gözlüğünü yakasından çıkardı ve taktı. Hoseok ile göz bağı kurmadan konuştu.

"Vazgeçtim. Burayı satın alıyorum. Evrakları  sen halledersin."

Adamları ile Taehyung dışarı çıkarken Hoseok olduğu yerde duruyordu. Az önce teklifini reddeden adam şimdi neden vazgeçmişti. 'Acaba' diye düşündü Hoseok. Ama bu kısa sürdü çünkü hurdaya benzeyen stüdyosunu sonunda satıyordu ve buna çok seviniyordu.

_


Theodora

Boxing Fan × TaeKook✔Where stories live. Discover now