Boxing Fan × TaeKook✔

≾18≿

_

Taehyung gözlerini açtığında yavaşça esnedi. Sonra kollarındaki boşluğu fark edince hızla doğruldu ve etrafa baktı. İşte oradaydı.

Beyaz gömleğini üzerine geçirmiş ve kitaplarına bakıyordu. İçine dolan huzurla yukarı kaydı ve sırtını koltuk başlığına yasladı. Mavi saçlarını biraz daha dağıttıktan sonra masasındaki saate baktı. Antrenmanların başlamasına henüz bir buçuk saat vardı.

Jeongguk uyandığını gördüğünde ona doğru adımladı ve aralık bacaklarının arasına oturarak kendi bacaklarını iki yana açmıştı. Taehyung ise sırıtarak onu izliyordu. Stüdyo boksörünün bacakları ok güzeldi ve avuç içleri onlara dokunmak için karıncalanmaya başlamıştı.

"Günaydın Taehyung."

Gözlerinin içine bakarak sevecen bir şekilde mırıldandığında, Taehyung için, günü Jeongguk'un bakışları ile aydınlanmıştı. "Günaydın.." Gülümsedi ve yüzünü ona yaklaştırdı. Jeongguk karşısındaki dudaklara küçük küçük öpücükler kondururken arada konuşuyordu.

"Eğer biraz daha uyusaydın, üzerine atlamak zorunda kalacaktım. Çünkü seni öpmeden, antrenmanlara gitmek, istemiyordum."

"Hıhı."

Taehyung dudaklarına yumuşak dudaklar tarafından kondurulan küçük öpücükler ile mayışırken sessizce mırıldandı. Uykusundan yeni uyanmıştı ve karşısındaki bedenin öpücükleri ile tekrar uyuyacak konuma gelmişti.

Gözlerini açtı. Parlayan kahverengi gözlere bakarken istemsizce gülümsemişti. Vücudunu düzeltti ve alnına küçük bir öpücük kondurdu. Dudakları burnuna inerken her bir noktasına öpücükler kondurmaya devam etmişti. 

Sol yanağına sulu bir öpücük bırakırken kaydı ve sağ yanağına burnunu sürttü. Ardından Jeongguk şirin gülümsemesinden dolayı ortaya çıkan elmacık kemiğini dişlerinin arasına alarak yavaşça ezdi.

"Yah! Taehyung!"

Jeongguk uzaklaşıp yanağını ovuştururken Taehyung gülümsüyordu. Karşısındaki beden çok şirindi ve yanaklarını kanatana kadar ısırmak istiyordu. "Çok tatlısın." Jeongguk somurttu ve sağ yanağını Taehyung'a uzattı.

"Acıdı. Öpte geçsin."

Taehyung ona kollarını sıkıca doladıktan sonra ısırdığı yere arka arkaya sulu öpücükler kondurdu. Jeongguk ise halinden memnun bir şekilde kıkırdıyordu.

.

.

.

Beklenen gün gelmiş ve finaller başlamıştı. Hoseok'un beğenmediği ve satmak için can attığı stüdyo şimdi tıklım tıklım doluydu. Herkes stüdyonun duvarındaki kelebeklere hayran bakışlar atıp fotoğraflar çekiniyordu. Açık mavi duvarlarda ise yankılanan soft bir müzik vardı.

Finallere ilk çıkan Chanyeol zorlayıcı maçı kazanmıştı. Her ne kadar karşısındaki kişi kadar pert olsa da yinede kazanmıştı. Adım atamayacak hali kalmadığında sedye çağırmışlar ve Baekhyun'la birlikte revire götürmüşlerdi. 

Verilen kısa aradan sonra Jeongguk çıkmış ve bütün yakışıklılığı ile göz hapsine tutulmuştu. Ceketini omuzlarından sıyırdığında ringe vuran güçlü ışıktan sonra beyaz tenindeki morluklar parlamaya başlamıştı. 

Dev ekrandan bu çok net gören seyirciler hem şaşırmış ve hemde abartılı nidalarla stüdyoda bağırmıştı. Taehyung'un ise suratına geniş bir sırıtma yerleşmişti. Çünkü o izleri dün gece yapan ta kendisiydi. Birilerine varlığını belli etmek istemiş, ve bunu yerine getirdiği için mutlu olmuştu.

Çalınan zil ile maç başlamış ve kontrollü bir şekilde devam etmşti. Seokjin ise görevini yerine getirip heyecanlı bir şekilde Jeongguk'a taktik veriyordu.

.

.

.

Jeongguk son darbeyi attığında yere serilen bedeni keyifle izledi. Chanyeol'le birlikte finalleri kazandığında dudağının kenarından akan kanı diliyle temizlemişti. Pek ağır darbeler almamış lâkin dudağı patlamıştı.

Etrafta bağırışlar koparken Jeongguk'un gözleri onca kalabalık arasında Taehyung'u bulmuş ve gülümsemişti. Fakat bir sorun vardı ki, Taehyung bu gülümsemeyi görememişti.

Çünkü genç bir kız ringe atlayıp, 'sevgilim' diyerek Jeongguk'un dudaklarına örtmüştü.

_