13

4.1K 410 400
                                    

merhaba bölüm aslında uzun zamandır hazırdı ama bir önceki bölüme normalinden çok daha az oy gelince keyfüm kaçtı paylaşmak istemedim, umarım bu bölümü seversiniz iyi okumalar

merhaba bölüm aslında uzun zamandır hazırdı ama bir önceki bölüme normalinden çok daha az oy gelince keyfüm kaçtı paylaşmak istemedim, umarım bu bölümü seversiniz iyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                    H.E.R - Losing
I promise with you the butterflies in my stomach are active
They're dancin', I'm feelin' static
Wanna get closer like magnets
Your company, I've been feinin'
I think I've turned to an addict I don't get high
But lookin' in your eyes, I'm lifted
Can we make this tradition?

    

     " Burası gerçekten insanın içini açıyor." demişti Jimin önüne düşen yapraklardan biriyle bakışırken. Bu mevsimde orada kalması imkansızdı zaten, hava gerçekten soğuktu. Evden çıkmadan önce Jungkook onu kat kat giyinmesi için zorlamasa şimdi donuyor olabilirdi fakat üzerinde oldukça kalın bir eşofman, iki tişört ve bir sweattişört vardı. Jungkook ona aldıkları montun kalınlığını birdenbire beğenmeyeceğine ona kendi montlarından birini vermişti, Jimin kendini oyuncak bir ayıdan farksız hissetse bile rahat ve sıcak hissediyordu.

     " Evet." demişti Jungkook ellerini cebine sokarken.Kafası darmadağındı. Ona ofisi hariç oldukça yüklü bir para getiren şirket artık yoktu, telaşlanması paraya ihtiyacı olmasından değildi. Parasını biriktirip düzenli çalışan bir avukat için oldukça fazla parası vardı fakat Jumgkook kendini böyle güvende hissediyordu. Kazandığı para onun için değerliydi ve bu kadar şeye katlanmasının sebebi de paranın verdiği güvenceydi.

      " Biraz oturalım mı? Manzarayı izleriz." Kafasını sallayıp Jimin'in isteğini yaptı, kendini birkaç adım ötedeki banka bıraktı. Jimin onun bu sessizliğini garipsese de bu adamın sürekli gelemeyeceğini biliyordu, yine de morali bozuk görünüyordu. Karışmak istemese bile artık biraz olsun arkadaş olduklarını bildiğinden tasasını da sormak istiyordu.

      Birkaç saniye sonra Jungkook'un telefonu çalmaya başladığında bakışlarını ona çevirmişti Jimin, Jungkook cebinden çıkardığı telefonun ekranından arayan ismi okuduğundan kısık bir sesle küfrederek aramayı sessize aldı. Namjoon arıyordu, Jimin o zaman onun büyük bir derdi olduğunu anlamıştı. Dudaklarını aralama cesaretini anca o zaman gösterebildi. " Jungkook, bir sorun var sanırım. Anlatmak isteyeceğin ilk kişi olmayabilirim ama dinlerim seni."

     Jungkook kafasını kaldırıp onun gözlerine baktığında ne yapacağını bilemedi. Jimin ona bebek adımlarıyla yaklaşırken onu sokağa terk etmediği için işinden kovulduğunu söyleyemezdi. Ufak beyaz yalanlardan zarar gelmez diye düşündü.

       " Yaptığım bir hata yüzünden dün şirketten kovuldum." Jimin gözlerini şaşkınca belirtip ona bakarken Jungkook omuz silkmişti. " Bir davada ufak bir pürüz. Böyle bir şey yapmamalıydım."

pretty when you cry| jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin