Milestone: Ending

284 30 6
                                    

  Herbir anı tek bir zerresine kadar özenle yeniden yaratılmıştı, son bir kez. Xian, yüzünde kırılmış bir tebessümle yaşadığı herbir ayrıntıyı özenle aktarırken gözlerinin dolmasına mani olamıyordu;  Çünkü belliydi ki karşısında duran kişi ona, anılarına ve sevgisine yabancıydı. Düş kırıklığını belli etmekten kaçınırcasına silkelendi ve  karşısında gözlerini çukurlarından çıkaracak kadar belerten küçüğe baktı. Gösterdiği şeylerin ona fazla geleceğini biliyordu ama son bir şansı olduğunu düşünmüştü. 

  Wang Yibo gördükleri karşısında tek kelime edemez hale gelmişti. Öyle ki karşısındaki anıların nasıl birden belirdiğine bile kafa yoramayacak hale getirmişti onu. Şimdi Xian'ın neden bahsettiğini anlamaya başlasa bile oturmayan şeyler vardı; Xian bunca yıl nasıl tam olarak ölmemişti? Kendisi gerçekten Lan Zhan'ın reankarnasyonu muydu? Xian ölmemiş bile olsa bu şeyleri ona nasıl gösterebiliyordu? Ve arkasından gel bir çok soru işareti daha...

 Yavaşça her şeyi parça parça silinirken görünce hemen yanında olması gereken adama döndü, aynı kendi yarattığı anılar gibi yavaş yavaş siliniyordu? Ancak anılar o kadar hızlı siliniyorduki  sanki vahadan uzak çölün rüzgarla tutkuyla dans etmesine, bir aşık kum fırtınasına benziyordu kısacası baş döndürücüydü bu görüntü. Xian yüzünde son bir kez bıraktığı tebessümle anlatmaya başladı. 

 '' Wang Yibo!'' Seslenmesiyle ürperse bile gözlerini gözlerinden ayırmamaya eteklerinden tozlaşmaya başlayan yerlere bakmaktan kaçmaya çalıştı. 

 ''Sen ; Benim aradığım değilsin! Beni bilen, seven değilsin. Sen bambaşka bir ruhsun ve aşkın benimkinden çok farklı. Benim bunca yıldır beklediğim beni cennetten bekliyor, biliyorum. Ancak cennetin yolunu bulamayarak onu hayal kırıklığına uğratıp bir de bana gelmesini bekledim. Şimdi sana gösterdiğim anılarımız beni cennete, sevdiğime götürecek.'' Konuşurken her şey yok olmaya devam ediyordu ve Wang Yibo tüm bu olanlara adapte olmakta zorlanıyordu.  Gözlerine bakmaya devam edip etrafı unuttu. 

 '' Sana gösterdiğim her şeyi ve hatta benim varlığımı sen ve diğer herkesin zihninden yok edip sevgilimin yanına gideceğim. Biz birbirimizden çok farklı olsak bile suretlerimiz ikna edici bir kader gibi birbirine benziyor. Sen de daha fazla bekleme ve seveceğin o kişiyi bul!'' 

 Wang Yibo sıcak bir gülümseme sunup her şey için teşekkür ederken sonunda bütün tozlar bir noktaya doğru süzüldü ve ardınan Xian'ın gülümsemesi gibi içi ısıtan, sıcak bir ışık demeti etrafı dolaştı. Gözlerini kısarak ileride gördüğü şeye gülümsedi. Wei Wuxian ve Lan Zhan binlerce yıl sonra kavuşmuşlardı! 


 Neden sokağın ortasındaydı ki? 


Hikaye daha bitmedi umarım hala okuyan birileri vardır :)


Gözlerim Gözlerine Değdiğinde-YizhanWhere stories live. Discover now