Gözlerim Gözlerine Değdiğinde-Yizhan

Queen Of Pentacles III

   Eski evin yakınlarında ama mücrime gözükmeyecek uzaklıkta beler olacağını değerlendiriyordu. Şu an Xian'ın o pisliği öldürmesini ne kadar çok istese bile cezasını çekmeliydi. Yanında yolladıkları stajyere baktı, adını hatırlamıyor ancak gözlerindeki hayranlık parıltılarından ona bunu söylemesini engelliyordu.

  Adam eşini boğazladığı ellerine bakıp yavaşça boğazına götürdü. Sıkacak gücü kendisinde bulamayacaktıki ellerini vücudunun yanında sarkıttı.
  Arka bahçesindeki büyük ağacın yanına ilerledi ve karısının nabzını hala hisseden elleriyle, bir köpek gibi toprağı kazmaya başladı. Yavaşça arabadan inip duvarın arkasından izlemeye başladılar bu acınası katili.

Uzunca kazdıktan sonra bulduğu şey beklediklerinden farklı değildi; küçük bir sandık. İçerisinden bir fotoğraf ve bir mektuba benzeyen kağıtlardan başka bir şey çıkmamıştı. Kağıtları alıp ayaklanan mücrimi gören dedektif stajyeri kolundan tuttuğu gibi kendisiyle biraz daha geri götürüp duvara yasladı. Arkada olduklarından gözükmeyeceklerdi.

  Az önceki duygularından soyunmuş duygusuz katil, öldürdüğü kadın sayesinde elde ettiği son model arabasına bindi. Peşinden dedektif ve stajyer de belirli bir mesafeden takip etmeye başladılar.
  Sonra çok garip bir şey oldu, ters yönde olan kamyonet hızlıca pahalı arabaya yöneldi. Dedektif hızlıca arabayı geri döndürmüş aynadan kazayı izlerrken gözüne siyah bir duman takılmıştı, hayır yangın dumanı değildi. Daha siyah daha farklıydı, farklıydı çünkü içerisinde bir suret vardıki çok tanıdıktı.

Araba ve kamyonetten çıkan yangın büyük ölçülüydü bu yüzden polis ve itfaiye gelmişti. Sonrasında yetişen iki ambulansa gerek kalmamıştı.

Çünkü kamyonun içerisinde bir ceset veya başka bir şey bulunmuyordu.

Xian kendini tutamamış yeni kartını paylaşmıştı;

The Hierophant.