Friends Loves Gossip

60 7 4
                                    

Sonunda gevşettiği kravatını çantasına atıp kapının ziline bastı. O kadar heyecanlıydı ki! Sonunda alabildiği bu birkaç nefesi arkadaşıyla paylaşacak olmanın verdiği mutluluk yerinde duramamasına sebep okuyordu.
Kıpır kıpır olmayı unuttuğunu sanıyordu ancak görülen o ki hala bu enerjiyi hissedebiliyordu.

Kapı sonunda açıldığında, ki uzunca bir süre geçmemişti yalnızca zaman artık Xiao Zhan' e yavaş geliyordu, arkadaşını bu kadar heyecanlı görmeyi beklemeyen Zhoucheng yenilenmiş gibi gözüken arkadaşına baktı.
Uzun zaman sonra arkadaşının buzulları eritecek gülümsemesini takınırken görmek gözlerini kamaştırmış şaşkınlığına şaşkınlık katmıştı.
Zhoucheng inanamayarak sormaktan kendini alıkoyamadı.

"Zhan?"

Kıkırdayarak sordu sadece.

"İçeri almayacak mısın, A-Cheng?"

Hala kapıda olduklarını bu soruyla anlayan Zhoucheng irkilerek kendine gelmiş ve arkadaşının geçmesi için kenara çekilmişti. Kenardan enerji patlaması yaşayan arkadaşını hala anlamlandıramazken salona doğru ilerlediler.
Zhan hemen koltuğa oturmuş ve arkadaşının mutfağa geçmesine izin vermeden kolundan yakalayıp oturtturmuştu. Bu yaşadıklarını hemen anlatmazsa gerçek manada patlayabilirdi.

"İşten ayrıldım!"
Ardından zavallı arkadaşının sindirmesine müsaade bile etmeden saymaya başladı.

"Ayrıca ayarlanan buluşmalara gitmeyeceğimi söyledim, en sonuncusunu ektim bile!"

Gözleri kocaman açılmış Zhoucheng tam bir şeyler söyleyecekken devam etmişti.

"Ve evden ayrıldım! Kendime yeni bir ev buldum!"

Sonunda tepki verebileceği kadar bir boşluk verdiğinde arkadaşı konuşmaya çalıştı.

"Ne!? Sen- Nasıl? Ne zaman!! Ne- ailen nasıl- konuştun mu?"
Evet, konuşmaya çalıştı çünkü bu cümle asla anlaşılmıyordu.
Zhan arkadaşına kahkahalarla güldü. Sonra açıklamaya başladı.

"Ben 30 yıllık hayatımı bir günde tepe taklak etmiş gibi görüyorum biliyorum ama bu benim en çok istediğim şeydi belkide; kendimi tanıyacak alan ve zaman tanımak. Bunlar ailemle beraberken sahip olamadığım şeylerdi."

Durup nefes aldı. Nefes! Canlıydı o artık. Olan biten kendisine bile hala şaka gibi geliyordu.

"Ben bugün biri tarafından sanki itelendim. Yapması gerekenler için yol gösterilmeye ihtiyacı olan biri tarafından rehberlik edildi bana. Neler olduğunu ben bile kavrayamadığımdan ve rüya olmasını istemediğim için sana geldim. Şu an yaşadığımı hissediyorum fakat bunlar gerçek değilse hissettiklerim bir boşluktan başka bir şey olmayacak."
"O yüzden beni çimdikle ya da vur bilmiyorum heyecandan ölecekmiş gibiyim."

Zhoucheng arkadaşının kolunu hafifçe çimdiklemiş ardından sarılmıştı.
"Zhan sonunda hayatın istediğin yola girmesine en çokta gülümsemenin geri gelmesine çok sevindim."

Arkadaşını kollarından tutup konuşmasına devam etti.

"Ailen ne tepki verdi bunca olaya peki?"

Gülümsemesi hafifçe burkulsa da çaktırmadan konuşmaya çalıştı.
"Buraya o kadar hızlı geldim ki onlarla doğru dürüst tartışamadım bile. Sadece görüşmediğim kişi haber verince beni aradıklarında artık bazı şeyleri değiştireceğimi söyledim. Ayrı eve çıktığımdan bile haberleri yok!"

Sesinden ortaya yeni yeni çıkmaya başlayan güvensizliği farkeden Zhoucheng burada olduğunu göstermeye biraz olsun teselli etmeye çalıştı.

"Asla unutma onlar ne derse desin ben burada olacağım bu yüzden sakın onların tehditlerine kulak asma... Ama bir şey unuttuk!"

Bu durumlada ne yapacağını bile bilmeyen Zhan'in aklından türlü türlü avukat senaryosu geçerken mırıldandı.

"Ne unuttuk?"

Arkadaşına gülme sırası sonunda haberlerden muzdarip olan Zhoucheng'e geçtiğinde konuştu.
"Bunu kutlamamız gerek ve evde hiç içecek yok!"

Boş bulunmasına kendisi de gülmüş ardından beraber yiyecek içecek bir şeyler hazırlamışlardı.

"Ee anlatmaya devam etsene uzun zaman sonra ilk defa bu kadar uzun konuşuyorsun resmen!"

"Hmm baştan anlatayım o zaman. Kör randevu için gittiğim kafenin terasında sigara içerken birden duyduğum silah ve patırtı seslerinden sonra duvara biri saatiyle 'Bulamam unuttuklarımı, bana yol göster KY.' Yazdığında içimde biriken duygular sayesinde uyandım. Eee sonra bu yazıyı yazan kişiyi görmek istedim biraz uzaktan da olsa suratını hafiften gördüm."

Arkadaşınının anlatıp anlatmama arasında kalırken uzattığı 'ee'leri havada kapan Zhoucheng sırıtmaya başladı.

"Yaa demek o kişiyi görmek istedinn. Nasıl oldu ki acaba o?"

Sesinden gelen imayı anlayınca gözlerini belertip.
"Yok öyle bir şey çıkar onu aklından! Sadece.. merak."

"Tabii, eminim ki sadece meraktır."
Zhoucheng biraz daha kışkırtırsa hafiften bir dayak yiyeceğini sezip susmuştu. Her şeyi balkona çıkarıp sigaralarını yaktılar, saatlerce konuştular. Uzun bir çekişin ardından dumanı üflerken konuştu Zhan.

"O kadar iyi hissediyorum ki. Sanki... sanki bir şekilde tamamlanıyorum."

Zhoucheng konuyu yeniden açmaya çalıştı.

"Bence o adama bir teşekkür etmelisin, resmen 30 yıllık hapsinden o kurtardı seni!"

Aslında koluna birkaç vuruş beklerken sessizce bu fikri düşünen arkadaşına baktı. Sonunda arkadaşının bir aşk hayatı olacaktı belki? İlerletti bu fikri.

"Hem belki de sana başka türlü de yardımcı olabilir?"

Bu bölümü çok tatlı çok minnoş biri için yazdımm (etiketleyemedim ama olsun) yorumları için çoook teşekkür ediyorum biraz geç kaldım ama yazdım sonunda!

Umarım bu bölümü beğenirsinizz (beğenirsinn)💕💕

Gözlerim Gözlerine Değdiğinde-YizhanWhere stories live. Discover now