2nd

268 38 2
                                    


 Köprünün tam ortasında kendisini fark etmemiş olan adama yakınlaşmak için elinden gelenler yetmedi. Beyninde çınlayan seslere kulak vermek istediyse de yapamadı, arkadaşına ihanet edemezdi. Önüne geçen çirkin yaratıkları bir bir kılıcıyla öldürürken kılıcındaki çirkin kanlar ay ışığında parladı şimdi  köprünün ortasına yaklaşmıştı net bir şekilde görebilirdi arkadaşını, gördü de. Üzerine giydiği kıyafet parçalanış saçları bozulmuş alın şeridinin nerede olduğunu tanrı bilirdi. Söyleyemeyeceğini düşündü , bu fikir onu kahretti, ve hızlıca köprünün iplerinden geçerek sevdiği adamı kollarına aldı. 

 Lan Wanji, sıcak kollar tarafından sarıldığında yorgunluğunu yavaş yavaş unuttu. Kendisini sarmalayan kişinin kim olduğunu ona bakmasa bile biliyordu. Her şeyden çok sevdiği adam, uğruna 16 yıl beklediği ve sonunda kavuştuğu güneş gülüşlü adam. Sevdiğini asla söyleyememişti ona, ne tepki alacağını bilememişti ancak şu an hiçbiri umrunda değildi, kıyamet çoktan kopmuştu nede olsa . Son anıymışçasına doya doya söylemek istedi, dudaklarını araladı, ancak kuru dudaklarından daha bir kelime çıkmadan bir tepede ağacın yanına serilmişti.

  ''Sakin ol, sakin ol, sakin ol, sakin ol.. sakin ol, sakin'' Wei Wuxian kendisini sakinleştirmeye çalışıp sevdiği adamın üzerini çıkardı, yaraları derindi. O dokunmaya kıyamadığı teni şimdi yaralarla kaplıydı, öfkesini geri tuttu. Derin yaraları yanındaki otlarla sarıp kendi kıyafetinden yırttığı parçalarla sabitledi. Lan Wangji her seferinde vücuduna değen sıcak elle irkilmiş sonrasında mayışmıştı.  Yüzlerine vuran ay ışığı ve sertçe esen rüzgar manasızca güzel geliyordu belkide sevdiğinin saçlarının hafif hafif salınması ve ay ışığının çok sevdiği gözleri aydınlatmasıydı güzel olan burası sayesinde birbirlerine olan hislerini daha çok anlıyorlardı.

 Bütün yaralar temizlendikten sonra Wei Wuxian yavaşça arkadaşını ayağa kaldırmış canını acıtmadan kumaş parçalarını tekrar soğuk bedene giydirmişti. Bacaklarında gücün kalmadığını farkeden Lan Wangji yavaş yavaş yere çökmüştü. Ne bacaklarında ne de dilinde gücü yoktu konuşamıyor, diyemiyordu.

Seni seviyorum

Gözlerim Gözlerine Değdiğinde-YizhanWhere stories live. Discover now