The Hierophant I

617 59 5
                                    

Suyun üzerinde süzülen ve artık bir ruha ait olmayan beden yavaşça uzun otların arasına takıldı. Soğuk beden otların ortasında üzerinde hiçbir şey bulunmaksızın öylece bekliyor bulunmayı.

Yaz ayının sıcaklığından kaçmak isteyen herkes burada sandallarının üzerindelerdi.Sazlıkların arasından geçip geniş suya ilerlemeyi düşünen cılız oğlan da hazırlanıp sandalına koşmuştu.
  Sandalı hazırlayıp biraz ilerlemesine kalmadan gördüğü şey ile bir çığlık kopardı. Yakındaki insanlar hızlıca oraya gittiğinde vücuduna kazınmış şekiller ve oyulmuş gözleri olan bir ceset bulmak onları şaşırtmıştı.

  Sıcak hava birden değişti ve şimşekler çakmaya, yağmur yağmaya başladı.
Köylüler bu cesedi adak sandılar.
Kim olduğunu bile bulmaya kalkmadılar.

  Ancak Xian bunu yapanın yanına bırakmazdı. Bu sefer çoktan günah işlemiş olan katilin bulunması için ceset yeterliydi bile.
Cesedi dedektif departmanının önüne, kameraların göremeyeceği bir yere, yerleştirdikten sonra gözleri oyulmuş cesedin kanlı göz çukuruna ipucusu olan tarot kartını koydu. Koyduğu çukurun içerisindeki kan hızlıca kağıt tarafından emilirken yavaşça terketti küçük departmanı.






































kehanet anlamı: bir tür esaret, evlilik birleşimi. toplumsal geleneklere karşı aşırı bağımlılık, sosyal açıdan beğenilme. gizemlerin ortaya çıkışı, dinsel ve bilimsel uğraşlar. bağışlama ve iyilik duygusu. niyetlinin yardım dilediği kişi.

ters anlamı: toplumsal kurallara bağlanmama, uyum, aşın şefkat, zayıflık ve saflık, yeni düşüncelere açıklık ve kolay aldanma. hile ve gerçeklerin tahrif edilmesi. ihanet. adem ve havva.

Gözlerim Gözlerine Değdiğinde-YizhanWhere stories live. Discover now