First Time For Myself

70 4 6
                                    

  Farkında olmadan attığı o adım Xiao Zhan'i neler neler yapmaya itmişti!

O kafe terastasından ayrıldıktan sonra evine gitmedi. Yeterince düşündüğünden artık hareketlenmesi gerekiyordu bu sebeple ofisine gitmek için yoldan geçen bir taksi çevirdi.
33 yaşında olabilirdi bu geç kaldığı anlamına gelmiyordu.
Taksiden inip korkunç derecede ruhsuz binaya girdi. Mimarlık bürosunun olduğu kata basıp asansörde beklemeye başladı. Aynadan kendini, yeniden canlanmaya başlamış gözlerini inceliyordu. Hala içeride birilerinin olduğunu gösteren lamba sayesinde seri adımlarla herkesten ayrı tutulan ofise doğru ilerlemeden önce gerekli çıktıları aldı.

Şatafatlı odanın kapısını tık tıklayıp beklemeye başladı. Hemen 'gir' komutu almış olsa bile sabırsızlanıyor, buradan defolmak istiyordu.

"Xiao Zhan? Bugün izinli değil miydin sen?"
Koltukta oturan adam sanki çok umursuyormuş gibi söylediğinde içinden kahkahalar patlattı.

"Buyrun, Bay Li." Diyerek elindeki kurtuluşunun biletlerinini uzattı.

  "Merak etmeyin yerime biri bulunana kadar online olarak işlerde kendi bölümümü halledeceğim."

  " Emin misin, Xiao Zhan? Bu yaştan sonra düzgün bir iş bulmanız pek mümkün değil." Pişkince gülen adamı boğazlamak istese de kendisini durdurdu.

"Sizin yapmanız gereken kısım yeni birini bulmak gerisi sizi ilgilendirmez, Bay Li."

  Yayıldığı koltuğundan hafifçe dikleşen adam, gevşek gülüşünü kaybederken hafif bir öksürükle örtmeye çalıştı.
  Sonra prosedür birkaç cümleden sonra Xiao Zhan dışarıya atabilmişti kendisini.

Derin nefesler aldı. Sanki yeniden doğmuştu ve bu nefesler ilkti. Kalbi uzun süreden sonra ilk defa bu kadar sesli atıyordu veya belki de alışkanlığı olan görevi dışında ilk defa heyecanlanma şansı bulduğu içindi bu garip his. Adımları hafiflemiş, üzerinden bütün yük kalkmış gibiydi.
Cebinden çıkardığı telefonundan rehberine girdi, bu durumda arayabileceği tek bir arkadaşı vardı, hızlıca o ismi bulmak için sayfa sayfa kaydırdı ekranı.
O kadar heyecanlıydı ki ismi iki kere geçmiş, bir türlü tutturamamıştı. Sonunda bulduğunda yeniden parlayan gözleri kısılmıştı, hafif bir gülümsemeyle.

'Wang Zhuocheng.'

Uzun süreli bir bekleyişin sonunda karşı taraftan gelen ses rahatlamasına sebep olmuştu.

"Alo? Zhan?" Fazla geç olmasa da Xiao Zhan'in bu saatte kendisini aramayacağını bildiği için tedirgince konuştu.

"Cheng, müsaitsen buluşabilir miyiz?"
Yüzündeki gülümseyeme engel olamadan sorduğunda sonunda karşı tarafta rahatlamış bir nefes verdi.

"Tabii ki! Korkuttun beni. Kötü bir şey yok ya?"

Kıkırdayarak cevap verdi.
"Cheng, öyle şeyler oldu ki! Anlatmak için sabırsızlanıyorum. 2 saate senin evinde olurum müsaitsin değil mi?"

"2 saate ben de eve geçmiş olurum."
Kısaca birbirlerine görüşürüz diyip aramayı sonlandırdılar.
Xiao Zhansa sıradaki noktaya ulaşmak amacıyla birkaç dükkana girdi, emlakçıya ve bankasına uğradı.

2 saat sonunda arkadaşının evine vardığında sanki zehirli ve hastalıklı benliğini üzerinden atmış, cesede bile bakmaksızın hayatına sıkı sıkı sarılmıştı.

Xiao Zhan teşekkür etti,
O adama.

Gözlerim Gözlerine Değdiğinde-YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin