7. Bölüm

400 233 321
                                    

Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin lütfen.

Yukarıdaki şarkıyı temin edip başlayabilirsiniz.

İyi okumalar.

"Bazı anlar vardır hiç bitmesin dediğiniz. Şimdi o anı düşünün ve aklınızdan hiç çıkarmayın. Çünkü bu hikaye bitmesini istemediğiniz anlar için..."

7

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


7. Bölüm: "Sarılmak varken..."
Ben Meriç'e düşüyordum. Hem de kendi ipimi kendim keserek...

Yalnızlığın ne kadar zor olduğunu daha yeni anlıyor gibiydim. 

Her şeyden, herkesten uzak yaşmak meğer bazı insanları daha geç görmemizi sağlıyormuş.

 Ben kendimi insanlardan uzaklaştırdıkça önümdekileri göremez olmuşum. Ama bu benim hatam değil ki. Bu bana insanlardan nefret etmemi sağlayan kişilerin hatası. Mesela ben derdimi kimseyle paylaşmazdım. Benim dertlerim başka kişilerin ağzında dedikodu olmasından veya ortalıkta dalga konusu olmasından korkardım hep.

 İçimde kocaman yangınlar vardı da kimselere belli etmiyordum ben.

Meğer insanın derdini anlatacağı, derdine ortak olacağı birisi lazımmış hayatında. Yoksa o acılar içinde koca bir kaosa neden olur o kaos büyüyüp bütün hayatını ele geçirirmiş. Hayatım boyunca yaşadıklarım gibi...

Kendi içinde atlatamazmışsın bir şeyleri. Konuşman, bağırman, çağırman lazım ki, içindeki yangına müdahale edebilesin.

Ben, Meriç gibi bir adamı hayatım boyunca hep beklemiştim de sonu hep hüsran olmuş gibi gelirdi. Oysa ki beklemenin hiç sonu yokmuş. Sonunu hayal ettiğin bekleyişler hep uzar, uzadıkça sendeki o aynı sabır kalmaz ve sonunda vazgeçermişsin. İşte sonunda sarılmak varsa beklemek gayet de güzeldi benim için. Sabırlı olmalı ve güzel günlerin er yada geç geleceğine kendini inandırmalısın. İşte o zaman anlayacaksın beklerken ne kadar yorulduğunu ve bekleyişin sonunda ne kadar rahatladığını...

Sanki şuan yıllarca beklediğim o güzellik karşımda gibiydi. Bana bakıp heyecanlı heyecanlı bir şey anlatan bu adam... Onunla nasıl olduğumuzu bilmiyorum, onun bana karşı olan hislerini, benim ona karşı olan hislerimi bilmiyorum ama sanki görünmez bir ip varmışta beni zorla ona çekiyormuş gibi hissediyorum. Ondan uzak da duramıyorum, yanına gitmek için sebep de bulamıyorum. Öyle bir ikilemin içindeyim hep.

Ne bileyim saatlerdir yürüyoruz aynı zamanda sohbet ediyoruz, ve hayatımda ilk defa birisi beni dinliyor. Benimle sohbet ediyor, bana içini açıyor... 

Mutluyum. Nihayet yıllar sonra mutluyum. Mutlu olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmak üzereydim!. Deli deli şeyler yapmak geçiyor içimden. Özellikle bağırmak istiyorum yıldızlara karşı. "Sonun da be!" demek istiyorum. "Sonunda mutluyum bende!" diye haykırmak istiyorum ama yapamıyorum çünkü bunu yaparsam Meriç büyük ihtimal benden kaçar. Arkasına bile bakmaz hem de!

LACİVERTWhere stories live. Discover now