İkinci Şans: 3. Bölüm

86 21 237
                                    

İkinci Şans: 3. Bölüm
"Sıraya dizilmiş anılar."

Öyle bir zamanda geldin ki, vazgeçmek mümkün olmadı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Öyle bir zamanda geldin ki, vazgeçmek mümkün olmadı.

Meriç kalbimle benim, aramda sakladığım küçük bir sır gibiydi. Güzel şeyler hep saklanırdı, öyle değil mi? Meriç'te öyleydi işte. Uğruna bir çok şeyi feda edebilirdim ona ulaşmak için. Onu sevmek için. Ve belki öpmek için.
Yıllar geçer. Ama ondan geçemez insan. Herkes gelip gider, o öyle durur her zamanki gibi dimdik. Gözlerim zaten bulur gözlerini. Görürüz birbirimizi. Severiz sonra, hep severiz. Kelimeler susar bazen. Bakışlar anlatır bir şeyleri. Dolu gözler, akan yaşlar, gülümseyen dudaklar, konuşurlar hep bir ağızdan. Susturamazsın.

Susturmazsın.

Susturmadım gözlerimi, sicim sicim akan yaşlarımı ve sanki bir an önce silinecekmiş gibi duran buruk gülümsememi. Yıllar sonra ilk defa mutluluktan ağladığım için tekrar ağladım. İyi ki onu sevdiğim için, onu severek ölmek için ağladım. Ben ilk defa bir adamı böylesine sevdiğim için ağladım. Ne bileyim. İnsan mutluluktan ağlarken, acıları bir yağmur bulutu gibi akıp gider sandım.

Yanılmadım.

Meriç'le karşılaşalı 10 saat oluyor. Sayılarla aram artık kötü değil. Onunla birlikte geçirdiğim her saniye benim için o kadar kıymetli ki... Her saniyesini ayrı ayrı yazmak istiyorum. Her detayı sayfalara kazınsın hiç çıkmasın isterim. Tıpkı aklıma kazındığı gibi.

Gece saat iki ya da üç civarı yine uyuyamadığım için dışarıdaydım. Bahçede, iki ağaç arasına kurulmuş hamakta, defterimi Meriç'le ilgili anılarla doldurmakla meşguldüm.
Meriç ve Asya ise Zeliha teyzenin kati ısrarları sonucu bu gece burada kalıyordu. Burada geçirdiğim süre boyunca Zeliha teyzeyle bir çok şeyimi paylaşmıştım. Hastalığımın farkındaydı. Zaten çok unutkan olduğumdan çokça bahsettiği için anlatmam uzun sürmemisti. Bu arada geldiğim yerdeki hayatımdan da bahsetmiştim. Tabii ki günlüklerin yardımıyla. Anlatırken isim vermediğim için şu anda evimizde kalan Meriç'in, o anlattığım büyük aşkım olduğunu bilmiyordu. Yalnızca eski bir arkadaş diye tanımıştım, bu sayede soru yağmuruna tutulmamış olmuştum. Ama sorsa söylerdim tabii ki. Ondan saklamazdım. Özellikle onun büyük bir Meriç hayranı olduğu ortadayken hiç saklamazdım.

Her şey korkutucu bir şekilde yolundaydı. Korkmuyor değildim. Hep en kötüsüne alışık olduğum için bunlara yabancılık çekmem normaldi tabii. Ama o buradaydı işte. Nasıl oldu bilmiyorum ama buradaydı ve evimdeydi. Uyumuş mudur acaba? Gidip baksam mı?

Kafamı salladım hemen.
"Ne kadar bencilsin Miray..." Diyerek sinirlendim kendime. "Saat kaç olmuş sen gidip baksam mı acaba diye düşünüyorsun." Sonuçta çalışan bir adamdı ve yorgun olabilirdi. Artık sabah görürdüm.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jan 14, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

LACİVERTWhere stories live. Discover now