Ve bir mavi kelebek,
Son kez çırpacak kanatlarını papatyasıyla vedalaşmak için.
Son kez öpecek onu ve diyecek ki fısıltıyla;
Kime açarsan aç,
Kimde solarsan sol,
Kim sularsa sulasın seni,
Bizi güzel hatırla.
...
Kitap düzenlenmeye alındı!
Okumadan önce oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayınız.
iyi okumalar
11. Bölüm: "Sana aşık olmama izin verir misin?"
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Uzak diyarlarda, krallıkların birinde bir prens yaşarmış. Bu prens çok mutsuzmuş ve mutsuzluğu yüzünden yorgun düşüp yataklara yatırılmış. Sevgili prensinin böyle kötü durumda olduğunu öğrenen kral, vezirine;
"Benim prensim neden böyle kötü oldu çabuk bana öğrenip gelin!" diye emir vermiş. Vezir kralın bu emrini yerine getirerek prensin karşısına geçip sormuş;
"Prensim... Sizi böyle yataklara düşüren üzüntü nedir? Söyleyin de çaresine bakalım." demiş. Prens zor da olsa konuşmayı başarıp şöyle demiş.
"Ey vezir... Ben yarimi kaybettim. Onu bana bul da getir." demiş. Vezir bu duyduklarını Kralına bir bir anlatmış;
"Kralım prensimiz sevdiği kadını kaybetmiş onu getirmemizi istiyor..." demiş.
Kral bunun üzerine krallığın en bilge büyücüsünü çağırttırmış. Çok düşünmüşler, bu dertlerine bi çare bulana altın vereceklerini söylemişler. Herkes seferber olmuş, ölen bir kadını getirmek için.
En sonunda büyücü bir kolye yapmış. Bu kolye ile zamanda geriye gidip ölen kızın yaşamasını sağlayabileceğini söylemiş.
Kral bu fikri beğendiğini belirterek vezirine kolyeyi takmasını ve kızı kurtarmasını istemiş. Vezir ilk başta korksa da kralına olan sonsuz güveninden ötürü kolyeyi takmış ve geçmişe gidip prensi bulmuş ve ona sevdiğine iyi bakmasını az vakte kadar kaybedebileceğini söylemiş.
Prens önce saçma bulmuş ama sonradan yari'ne bir şey olursa yaşayamayacağını düşünüp sevdiği kızın yanına gitmiş.
Sevdiği tam karşısındaymış işte. Sadece bir kaç adım sonra sevdiğine kavuşabilirmiş oysa. Ama hızla gelen bir at arabası sevdiğine çarpmış.
Vezir bu olanların hepsini uzaktan izlemiş ve tekrar geçmişe gitmiş. Bu sefer prensin sevdiğinin yanına gidip ona dikkatli olmasını sağına soluna iyi bakmasını söylemiş ve kızın yanından ayrılmış.
Yine aynı şekilde prens ile sevdiği karşı karşıya geldiklerinde kız sağına soluna iyice bakıp prensin yanına koşarak giderken ayağı kaymış ve kafasını sert bir şekilde taşa çarpmış.
Vezir bir çok kez aynı şekilde geçmişe gidip gelmiş ama prensin sevdiğini bir türlü kurtaramamış. Başı önünde kralının karşısına çıkıp olanları anlatmış. Kral bu duruma çok üzülmüş. Ama elinden hiçbir şeyin gelemeyeceğini anladığında prense şöyle demiş;
