13. Bölüm

285 136 103
                                    

Okumadan önce oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.

Yukarıdaki şarkıyı temin edip başlayabilirsiniz.

İyi okumalar.

İyi okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

13. Bölüm: Unutuyorum

Sadece üç günlük ömrü olan kelebek papatyaya aşık olur.

Ancak öleceğine saatler kala seni seviyorum der.

Papatya sadece bende diyebilir ve kelebek ölür.

Ona sevdiğimi neden zamanında söyleyemedim diye papatya üzüntüsünden hasta olur. Ve yapraklarını dökmeye başlar.

Döktüğü her yaprakta papatya seni seviyorum der ve sonunda ölür.

İşte o günden beri sevdiğini söyleyemeyen herkes papatyaya sorar.

Seviyor mu?

Sevmiyor mu...?

Diye...

Sevdiğinizin elini hiç bırakmayın. Hiç bir zaman üzmeyin. Çünkü onu üzecek vakit bile bulamayabilirsiniz bazen...

...

Yattığım yerin kötü olduğunu belimin ağrısından anlamıştım. Huzursuzca yerimde kıpırdanırken, gözlerimi yavaşça açtım. Etrafımda sık sık ağaçlar, çalılıklar vardı. Ormanda yaşayan canlıların sesleri duyuluyordu. Yattığım yerden doğruldum. Üzerime göz attığımda, beyaz bir elbise olduğunu gördüm. Issız bir yerde olabilirdim ama bu beni zerre korkutmuyordu nedense. Ayağa kalkıp etrafta gezinmeye başladım. Ağaçlara dokuna dokuna geçiyorken biraz ileride çalılıkların arasında ses duydum. Yavaş ve temkinli adımlarla sese doğru yürümeye başladım. Yaklaştıkça vücudumdaki adrenalin de yükseliyordu. Çalılıkları elimle çekmeye çalışırken ses kesilmişti. Şimdi benim nefesim dışında hiç ses yoktu. Derin bir nefes alıp çalılıkları önümden çektiğim an gördüğüm şey ile tüylerim diken diken oldu. Karşımda bir geyik vardı. Sadece bana bakıyordu ve gözleri gözlerime odaklanmıştı.

Onu korkutmamaya özen göstererek ürkek bir adım attım geyiğe doğru. Korkup kaçmasını düşünmüştüm ama öyle olmamıştı. Yavaş adımlarla ona ilerlerken geyik ne yaptığıma bakıyordu. Sonunda ona ulaştığımda elimle ona dokundum. Yine kaçmamıştı.

"Neden kaçmıyorsun?" Geyiğin gözlerinde ufacık bir hareketlenme arıyordum. Nefes alıyordu, ama kaçmıyordu, yada hareket etmiyordu. Sanki ruhu çekilmiş gibiydi, ve bu oldukça ürkütücüydü.

"Neden ben? Benim özelliğim ne ki? Neden benden korkmuyorsun?" Geyiğin gözünden bir an masumiyet gördüm. Bir geyiğin yüzünden nasıl masumiyet görebilirdim ki... Sonra arkasını döndü. Yavaşça yürümeye başladı. Ben orada öylece kalmıştım. Geyik bir kaç adım attıktan sonra durdu. Bana döndü ve direk gözlerime baktı. Sanki benimde gelmemi istiyormuş gibiydi. Ona doğru gittim.

LACİVERTWhere stories live. Discover now