10. Bölüm

320 193 124
                                    

Merhabalarrr.

Okumadan önce oy vermeyi ve bol boll yorum yapmayı unutmayınız.

Yukarıdaki şarkı Miray ve Meriç'in şarkısı... Dinlemeniz önem ve rica olur.

İyi okumalar.

İyi okumalar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


10. Bölüm: Mavi Kelebek

"Seni gecenin güneşi beklediği o alacakaranlık gibi seviyorum sevgilim. Hep bekleyeceğim ve hep mutlu ayrılacağım senden..."

Eve geleli çok olmuş balkonumda oturup kitap okuyordum. Bugün kahvaltıdan sonra Meriç'le gezmiş, sohbet etmiştik. Onunla konuşmak bana çok iyi geliyordu. Ne bileyim böyle her gördüğümde kalbim hızlanıyor, karnıma ağrılar giriyor yada mesaj attığında sanki görebilecekmiş gibi sırıtıyordum. Bu benim için hiç normal değildi. O benim varlığından haberdar olmadığım kayıp parçam gibiydi. Şimdi geldi ve yerini buldu bende. Kalbimde hatta kalbimin en derininde...

Şöyle ki, bir insanı en çok korkutan şey birine alışmak, bağlanmaktır. Çünkü alıştığın kişiden kolay kolay kopamazsın, vazgeçemezsin. Bende Meriç'i kaybetme duygusunu içimde bastırmaya çalışıyorum. Onu da kaybedersem gerçek anlamda kaybolurdum. Annemi kaybettim ve Meriç geldi. Meriç'i kaybedersem yerine kimseleri koyamam ki.

William Shakespeare in Romeo ve Juliet kitabını bilemem kaçıncı kez okuyordum. Ve her okuyuşumda ağlıyordum. Bundan vazgeçmek istemiyordum. Bir insan sonunun kötü bittiğini bildiği bir kitabı tekrar tekrar neden olur ki? Ya da bir insan sonunun kötü olacağını bile bile neden yaşar ki? Sanırım... O şey katlanmaya değerse yaşanması en güzeliydi. Belki de benim Meriç' ten vazgeçemeyişlerim bu yüzdendi. Her ne kadar sonumuzun nasıl biteceğini bilmesem de, ve bu beni üzse de yaşayacak ve öğrenecektim. Sonuçta yaşamadan öğrenemezdim.

Değil mi?

...

Günler bir bir geçerken sonunda okulların açılacağı gün gelmişti. Bugün okul açılacaktı ve ben her zamankinden daha değişik olacaktım. Mesela etrafa kötü bakışlar atmak yerine bakmayacaktım. Bakmamaya çalışacaktım. Çünkü okulun sonunda beni bekleyen bir adet Meriç vardı. Mutsuz olmamak için harika bir detaydır kendisi...

Meriç'le bu süreç içerisinde daha çok yakınlaşmışız gibi hissediyordum. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyordu. Hayır ironi yapmıyorum cidden her zaman birlikte olmayı başarıyorduk. Beni yalnız bırakmıyordu -ki bende onunla birlikte olmamak için bir sebep bulamıyorum. O benim... Gizli sığınağım olmuştu. Artık ağlamıyordum. Artık üzülmüyordum, ve artık kötü düşünmüyordum.  Sanırım iyileşiyordum... Ya da normalleşiyordum ve ben ilk kez böyle hissediyordum.

Ama... Son zamanlarda bir sorun vardı. Bana Zeynep adında bir kızın beni özlediğini söyleyip duruyordu. Zeynep'in kim olduğu hakkında en ufak bir bilgim yoktu. Yinede bunu Meriçe söylemedim. O an ben bile neyden bahsettiğini anlamamıştım ve söylemek istemedim. Kurcalamadım. O kız her kimse... Hatırlamıyordum. Umarım en yakın zamanda tanışırım kendisiyle...

LACİVERTWhere stories live. Discover now