9.BÖLÜM "NUMARA"

18K 870 203
                                    

Multimedia: Atakan

Multi video: Perdenin Ardındakiler- Beni Kendinden Kurtar

Bu bölümü, bu kitabı yazmaya başladığım andan itibaren desteğini benden hiç bir zaman esirgemeyen, her bölümü en az benim kadar defalarca okuyan ve bana güç veren kişiye ithaf etmek istiyorum. umutalbakr

Oy ve yorumlarınızı esirgemezseniz çok seviniriim 🖤

Keyifli okumalar diliyorum!

"Tanışıyor musunuz?"

Özgür, benim Atakan'ın kim olduğunu kavradıktan sonra ki şokla büyümüş gözlerime, hafif bir merak ve onun yanında adlandıramadığım başka bir duyguyla baktı. Gözleri ben ve Atakan üzerinde adeta mekik dokuyordu.

Abimin kolunun altında olmamdan dolayı, hareketlenen vücudundan onun da meraklandığını anlamıştım. Beni omuzlarımdan tutup, kendinden ayırdı. "Gizem," dedi yumuşak bir sesle.

Bakışlarımı, bana çekingen bir ifadeyle bakan Atakan'dan ayırdım ve herkesin merakla, cevap bekler bir şekilde bana baktığını fark ettim. Huzursuzca yerimde kıpırdanıp, burnumu çektim. "Tanışıyoruz," dedim. Abimin sorgulayan bakışlarını üzerimde hissettiğimde, Atakan'a bakmamaya çalışarak, "Yani, sayılır." dedim mırıldanarak.

Üzerinden fazla zaman geçmeyen o günü hatırlamaya çalıştım. Düşüncelerimde boğulmuş bir halde ilerlerken, kafam fazlasıyla dolu olduğu için çevremde olup bitenlerin farkında olmayışım ve sonrasında ansızın sert bir şekilde bana çarpan bir bedenle, kendimi yerde buluşum, gözlerimin önüne geldi.

O sıralar bana yabancı olan insana baktığımda, endişeli kahverengi gözlerini hatırladım. Bana doğru eğilişini, kolumu sıkı bir şekilde tutuşunu... Bakışları bir an olsun yüzümden ayrılmazken, hissettiğim gerginliği ve bir an önce oradan gitmek istediğimi anımsadım. Bakışları kadar ses tonu da, beni rahatsız etmişti.

Belki hislerimde yanılıyordum, belki de tanışma şeklimizden kaynaklı bir ön yargı oluşmuştu içimde Atakan'a karşı. Çünkü tam da şu an karşımda bana bakarken, gözleri o günün aksine gerçek duygularını yansıtıyor gibiydi.

Ben çardakta keyifli ve heyecanlı bir şekilde herkesi tanımaya çalışırken, Atakan beni gördüğü gibi susmuş, bir köşede beni izlemişti. O an buna dikkat etmemiştim ama şimdi gözlerimi yumup, sakin bir şekilde düşündüğümde fark ettiğim şeyler, bunlardan daha fazlası olmamıştı.

Tanışma sırasının ona gelmesinden kaçınmak için, başını yere eğmiş ve benim onu tanıyabilecek olmanın verdiği bir tedirginlikle, sürekli olarak bacağını titretmişti. Yiğit, bana Atakan'ı gösterdiğinde, ısrarla bana bakmayışı, bizi duymazlıktan gelişi ve en sonunda pes edip bana baktığında hissettiğim tanıdıklık duygusu ve üzerinden çok bir zaman geçmeden onun bana çarpan insan olduğunu fark edişim, aklıma gelebilecek en son senaryo bile değildi.

Onun da en az benim kadar şaşırdığını gözlerinden ve aralanan dudaklarından anlayabiliyordum. Diğerlerine daha önceden tanıştığımızı söylediğimde, gözlerine başka bir duygu da eklenmişti. Korku.

Abimin yanımda, korumacı bir şekil aldığını gördüğümde ona hak verdim. Yanlış anlaşılmaktan ve büyük bir ihtimal abimin tepkisinden korkuyordu.

Atakan'ın derin bir nefes aldığını duydum. Bana kısa bir bakış atıp, gözlerini abime çevirdi. "Önceden çarşıda karşılaşmıştık, Gizem'le," dedi. "Tabi o zaman kardeşin olduğunu bilmiyordum."

Sıcak KahveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin