13. BÖLÜM "GERÇEKLER" / 2.Kısım

13.6K 744 33
                                    


Multi video: Özgün- Yalnızlık

Oy ve yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum 🖤

Keyifli okumalar diliyorum!


Ellerimi montumun cebine sokmuş, yavaş adımlarla eve dönüyordum. Dışarı çıkmak gerçekten de iyi gelmişti, en azından başka şeylerle ilgilenmek aklımı dağıtmama yardımcı olmuştu.

Telefonumun çaldığını duyunca, çantamdan çıkardığım telefonu bakmadan yanıtladım. Saat başı arayan abim ya da Ayça olduğunu düşünmüştüm fakat Özgür'ün sesi kulağıma dolunca yanıldığımı anladım.

"Merhaba," diyerek yanıtladım onu.

Neşeli çıkan sesi içimdeki kara bulutları anında dağıtmıştı. "Bugün nasılsınız bakalım?"

"İyiyim," dedim gülümseyerek. Yoldan hızla bir araba geçip gitti.

"Dışarıda mısın sen?" dediğinde sesindeki tınıdan, yüzünü göremesem de kaşlarının çatıldığına emin olduğum çehresi, gözlerimin önüne gelmişti. Arka plandan yankılanan sesleri duymuş olmalıydı.

"Evet," dedim. "Evde sıkılınca, biraz yürümenin iyi geleceğini düşündüm."

"Serhat abi," dediğini duyunca, "Haberi var," dedim ne söyleyeceğini tahmin edip. "Saat başı arıyor sanki bir şey olacakmış gibi."

Boğazını temizledi. "Yani endişelenmekte pek de haksız sayılmaz."

Gözlerimi devirip, konuyu değiştirmek için, "Sen ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Askeriyedeyim," Arka plandan bir kaç kişinin sesini duydum, ardından Özgür sakin bir yere geçmiş olacak ki sesler kesildi. "Araştırmalarımız hala devam ediyor ama henüz elle tutulur bir şeye ulaşamadık."

"Bulduklarınızı benimle paylaşırsanız yardımcı olabilirim belki," diyerek şansımı denesem de, "Yemezler," dedi Özgür gülerek. Sonrasında ciddileşerek, "Ben sana bir şey diyecektim aslında," dedi. "Kamera görüntülerini bize izleten Binbaşıyı hatırlıyorsun değil mi?"

Başımı salladım ve göremeyeceğini fark ettiğimde, "Evet," diye mırıldandım. "Nihat Binbaşı."

"Seni müsait olduğun bir zaman askeriyeye çağırıyor, konuşacakları varmış."

Kaşlarımı çattım. "Ne konuşacakmış ki?"

"Bilmiyorum."

"Şu an eve dönüyordum aslında ama uğrayabilirim," dedikten sonra saate bakıp, kabaca bir hesap yaptım. "Zaten seninle konuşmak istediğim bir konu vardı."

Bir anda ortadan kaybolan Mert'in, başıma gelen olaylarla aynı anda ortalıkta olmayışı aklımı karıştırıyordu. Evde kaldığım süre boyunca Sevgi'yi aramış ve Mert hakkında bir gelişmenin olup olmadığını sormuştum. Hala hastaneye gitmemişti ve kimse de ondan haber alamıyordu.

"Ne hakkında?" dedi merak dolu sesiyle.

"Bunları yüz yüze konuşsak daha iyi olur."

"Tamam," dedi. "Görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz," dedikten sonra çağrıyı sonlandırmak için hamle yaptığım sırada, Özgür, "Gizem," dedi. "Kendine dikkat et."

Yüzümü bir tebessüm kapladı. "Sende, Özgür."

Telefonu çantama geri atıp, yoldan geçen ilk taksiyi durdurdum. Askeriyeye gideceğimi şoföre söyledikten sonra, abimi arayıp oraya geldiğimi söylemiştim. İlk başta şaşırsa da sonrasında, Binbaşının beni çağırdığını söylemiş ve beni beklediğini söyleyerek telefonu kapatmıştı.

Sıcak KahveWhere stories live. Discover now