→#As soon as possible←

710 50 4
                                    

Hani olmasını tüm kalbinizle istediğiniz fakat sahip olamadığınız bir şeye rüyanızda sahip olup, aslında mutluluk getirmesi gereken güneş sizi bu rüyadan uyandırınca o güneş yüzünden derin bir hüzne boğulursunuz ya, o hayal kırıklığı içerisinde odanızın sıradan atmosferine bakar ve herşeyin farkına varıp koca bir güne bir parçanız eksik başlarsınız ya. İşte o eksiklik şimdi tam da hissettiğim şeydi. Rüyamdaki o hayat; bulunduğum konuma göre sıradan bir hayat istediğimi düşünmeyin sakın. Sadece dilediğim şey güvenebileceğim insanlar olmasıydı. Hayalimdeki ajanlık mesleği de buydu işte. Ben kılık değiştirip gizli belgeleri çalar ve bu belgeleri insanlara faydası olması için kurumuma teslim ederdim. Anlayacağınız hayal ettiğim yaşam aslında yaşadığımı sandığım hayattan başkası değildi. Dün gece o küvete girmesem belki de bu rüyayı görmeyecektim bile. İnsanlar inandığım gibi kalacaklar, ve herşey başkalarına inanılmaz gelen normalliğimle devam edecekti. Fakat dünü değiştiremezdim. Sorunuz buysa değiştirmek de istemezdim.

Başımı kaldırıp yanımdaki boş yastığa baktım. Kendisi gittiği halde tatlı bisküvimsi kokusu örtülere sinmişti Nikita'nın. Bir anlığına da olsa yarım ağız gülümseyip kokuyu içime çektim. Bir kızla beraber uyumak gerçekten de güzel bir şeydi. O kız şimdi bilmediğim yerlere uçsa bile...

**
-"Hey!"

Telefon kulübesinde geçirdiğim beş uzun bip sesinden sonra telefonu açabilen Amanda'ya seslendim.

-"Gabriel?"

Daha çok uykudan yeni uyanmış gibi gelen boğuk sesine dikkat çekerek konuştum. "Uyandırdım sanırım."

Ahizeden gülme sesi gelirken devam etti. "Evet uyuyorduk. Ah şey yani-" kırdığı potun biraz geç farkına vardığından düzeltmesine fırsat bırakmadan homurdanma aşamasına geçtim. "Onunla yattın değil mi!"

-"Ah bak Gab aslında-" sözünü ikinci defa keserek konuyu aramamın asıl sebebine getirdim. "Bu işi seninle en kısa zamanda konuşacağız fakat şu an aramamın sebebi bu değil."

Kulaklıkta bir süre nefes alıp vermesini dinledim. "Bugün ilk görevinize çıkacaksınız ve, ben en yakın arkadaşımın ilk görevinin nasıl bir şey olacağını bilmek istiyorum. Hakkım bu sonuçta."

Gülüşü kulaklıkta yankılandığında arkadan Max'in boğuk sesli homurtusu duyuldu. "Gab, inan seni bir saat sonra tam da bu konu için arayacaktım. Fakat telefondan olmaz. Buluşalım mı?"

**
-"Dostum heyecandan ne yapacağımı şaşırmış durumdayım gerçekten."

Amanda'nın heyecanlı sesine gülümserken Max'e üçüncü kaçamak 'ne yaptığından haberdarım' bakışımı yolladım.

Yaklaşık yarım saat önce geldiğim kafenin teras katındaydık. Ben, Amanda ve Max. Buluştuğumuzda Amanda hiç görmediğim kadar heyecanlıydı ki bunu herkesin önünde bana sarılarak da ilk anda belli etmişti zaten. Öylesine heyecanlıydı ki, şimdi otururken bile yüzündeki çocuksu gülümsemeyle karışık kızarıklık devam ediyordu.

-"Her zaman insanlara yardımcı olan böylesine büyük bir parçanın içinde olmadığımdan mıdır nedir içimdeki heyecanı bir türlü atamıyorum."

Yüzümde sahte bir tebessümle sordum.

-"Evet, peki ya bu görev-" Max sözümü kesip kasılarak konuştu. "CIA'den bilgi sızdıran bir teröristle alakalı." Ardından sözü heyecan içindeki Amanda devraldı. "Headcliff'te yapılacak olan bir baloda üzerine basit bir verici yerleştireceğim. Ve bu sayede tüm telefon konuşmaları dinlenip yeterli delil toplandığında da" gülümsemesi eşliğinde eliyle boyun kesme hareketi yapıp "federal hapiste yerini alacak." diye bitirdi.

SAF KATLİAMKde žijí příběhy. Začni objevovat