→#Agent Bristow←

286 28 13
                                    

-"Ne içersin?"

Oturma odama geçen Sylvia'ya arkadan seslenince kapının yanındaki geniş tekli koltuğa oturup gözlüklerini çıkararak bana gülümsedi. "Ne kadar garip görünüyor değil mi?"

İlk karşılaştığımız günde yaptığı hareketi yapıp, kaşlarımı kaldırarak vermediği cevabını beklediğimi belirttim. Bu hareketime ilk olarak şaşırdı fakat sonra farkına vardığında yumuşak bir kahkaha attı. "Ah Gabriel, pekala bir bardak buzlu limon suyu varsa memnun olurum."

Gülümseyip başımı sallayarak onu onayladım. "Favorimdir."

*
Elindeki bardaktan bir yudum alırken onu izledim. Fazla bir makyajı, hatta hiç makyajı olmamasına rağmen kırışıksız yüzü hala ilk gördüğüm gündekinden farksızdı. Aradaki tek fark beline varan düz saçlarını arkadan sıkı bir bağla tutturmuş olmasıydı.

Pembeye yakın dudaklarını kıvırarak başını salladı. "Evet Gabriel, hayat nasıl anlat bakalım."

Dizlerime dayadığım dirseklerimi arkama yaslanarak koltuğa devrederken dudaklarımı yaladım. Bunu sorması hayatımı önemsediğinden değildi. Sorunun amacı işlerin nasıl gittiğine değinmekti.

-"Aslında hayat burada gayet rahat."

Kaşlarını kaldırınca devam ettim. "Evet, ayrıca Evelyn ile de işler yolunda."

Cevabıma karşın kolunu kaldırıp çenesine dayayınca dirseklerine kadar dar olmasına rağmen dirseğinden itibaren aşırı genişleyen siyah bluzu aşağı kayıp bileğindeki çift başlı yılan dövmesini açığa çıkardı. Beş ay önce security'deki son sınavımda farkettiğim bu dövme o zamanlarda olduğu gibi yine dikkatimi çekmişti.

-"Demek Anna konusunda işler yolunda." Anna ismini vurgulayarak söylemesi dikkatimden kaçmamıştı.

-"Pekala!" masaya bıraktığı bardağından bir yudum daha aldı. "Şimdi şu maskeli kıza gelelim."

Elim istemsizce bacağımdaki iyileşmiş yaranın üstüne gitti. "O olaydan sonra evine zorla girip araştırma yaptığını raporlarında yazmışsın. Geride bıraktığı hiçbir ipucu yok muydu yani?"

Ev sıcak olmasına karşın sırtımdan aşağı soğuk bir ter damlası süzüldü. Benden şüpheleniyordu. "Raporlarımda evi karıştırmakla kaldığını, geride hiçbir iz bırakmadığını zaten belirtmiştim."

Ne ara bitirdiğini anlamadığım bardağı masaya geri koyup göğüslerini sergileyecek şekilde öne eğildi. "Olayın ardından Anna'nın evinde kalmaya devam etmişsin. Sence birşeylerden şüphelenmiş olabilir mi?"

Göğüs çatalına bakmamaya gayret ederek gözlerine kilitlendim. "Raporumda da belirttiğim gibi Anna olayın sadece bir sokak kavgası olduğunu sanıyor. Evdeki soygundan ise haberi yok."

Yanaklarım ısınmaya başladığından ötürü tekrar geri yaslanıp farketmemesi için bacaklarımı gererek koltukta yayıldım. Basit uydurmalar konusunda sıkıntım yoktu fakat şimdi söylediğim yalan, olaki açığa çıkarsa tüm ajanlık kariyerimi çöpe atabilecek cinstendi. Hatta biraz düşününce böyle bir durumda ben bile çöpe atılırdım büyük ihtimal.

-"Gabriel," o da arkasına yaslanıp bacak bacak üstüne attı. "sana verdiğim görevin farkında olmanı temenni ederim. Biliyorsun, bu görevi sırf sana vermemin nedeni_"

-"Anna'nın eski çıktığına benziyor olmam."

Sözünü ben tamamlayınca yüzü ciddi bir hal aldı. "Hayır. Bu görevi sana verdim çünkü bu güne kadar bana hem cesaretini, hem de sadakatini kanıtlamayı başardın."

SAF KATLİAMWhere stories live. Discover now