→Something Deep Inside←

96 17 2
                                    

-"Bacaklarını kullansana! Bu kaçıncı deyişim?"

Bir yandan soluklanmaya çalışırken diğer yandan da yanıtladım. "On ikinci olsa gerek..." elimdeki sopayı kenara fırlatıp devam ettim. "Ya da en kötü ihtimalle on üçüncü tekrarın."

Anna bir süre yüzümü inceledikten sonra elindeki sopasını kafama fırlatıp minderin üzerinden çıktı. Bir yandan yürürken diğer yandan da söyleniyordu. "Hem beceriksizsin hem de suratsızın tekisin. Canın cehenneme."

Peşinden minderi ben terkedip ona yetişerek ritmine ayak uydurdum. "Anna, biraz gerçekçi olalım mı ne dersin? Herhalde sokaklarda senin gibi değneklere adam dövmemi beklemiyordun?"

Durup dik dik suratımı inceledi. "Sen ne laftan anlamaz bir adammışsın meğer. Sana günlerdir dil dökmekten başka yaptığım bir şey yok fakat sen hala inandığın şeyde ayak diretiyorsun."

Yanaklarımı havayla şişirip ofladım. Evini bir kızla paylaşmanın en zor yanlarından biri de buydu işte. Hiç susmazlardı.

Onu geçip işin aslına gelirsek eğer durum şöyleydi, benim Annanın aslında Anna olmadığını, avlamaya çalıştığım kaçak karı Artemisia olduğunu ortaya çıkarmamın ardından ilişkimiz kötüleşmesine kötüleşmişti fakat bu aşk anlamında olan bir olumsuzluktu. Zira öte yandan ilişkimiz farklı bir boyut kazandı desem yalan olmazdı hani. Bu boyut artık birbirimizi birer ortak olarak görmemiz şeklindeydi. En azından artık emin olduğum bir hedefim vardı. Security'den sonsuza değin kurtulmak. Benim kandırılmışlık sendromuma Anna'nın sevgilim öldürüldü'sü de eklenince kendimizi adeta sinema afişlerindeki gibi "İntikamın kükreyen öfkesi" içinde bulmuştuk. Evet bu aşırı Beatrix Kido tarzı oldu. Her neyse. Uzun lafın kısası geçtiğimiz, ilişkimizin adını koyamadığımo dolu dolu üç haftayı Anna'yı tanımaya ve birlikte çalışmaya ayırmıştım. Security bu süre zarfında beni tek bir göreve dahi dahil etmemişti. Bunun nedeni anlayamamıştım tabii. Koca üç hafta boyunca beni kendi halime bırakmaları hep bir yanımı tetikte tutmuştu fakat asıl harekete geçmemi sağlayan olay Max'ten gelen aramaydı. O konuşma hala aklımda..

-"Gabriel.."

-"Heey altın çocuk. Sesini duymayalı uzun zaman olmuştu."

-"Gabriel.."

-"Evet adımı doğru telaffuz edebiliyorsun anladım. Fakat beni sırf bunun için mi aradın yani?"

-"Yardımına ihtiyacım var."

....

Böyle devam eden ve bir saat süren konuşmamız ölü kurbağanın kaslarına verilen elektrik etkisini yaratmıştı üzerimde. İhtiyacım olan belki de buydu. Basit bir şok.. Max'in benden istediği Amanda'yı kurtarmam yönündeydi. Kıymetli arkadaşımın anne olmayı beklediğini de onun ağzından duymuştum bu arada. Fakat sesinde baba olacağına dair o gururlu tınıyla söylememişti bunu bana. Sesinden açıkça belli olan o tını korkuydu. Korkuyordu, daha doğmamış bebeği ve karısı için. Bu korku uğruna gururunu hiçe sayıp benden yardım istemesine sebebiyet verecek derecede şiddetliydi hem de. Olayı kötü yapan Amanda'nın bunu benden sakladığı kadar Security'den saklayamamasıydı. Tabii Security ilkelerince bu kabul edilmezdi.

Max'in benden istediği Karısını gönderildiği intihar görevinden caydırmamdı. Görevi başarması halinde Amanda'ya özgürlüğü vaadedilmişti ancak gideceği görevi kendi başına başarması imkansızın da ötesindeydi. Ve Max, daha yeni yeni kullanabildiği bacaklarıyla bir işe yaramazdı tabii.

***

Telefon konuşmam biter bitmez olanları Anna'ya da anlatıp yardımını istemiştim. Ve o alev alev yanan kız bu teklifimi elbette ki anında kabul etmişti. Amanda'yı aramam birşeyi değiştirmezdi. Kocasını dinlemediyse beni tırnağına bile takmazdı o. Bu yüzden olaya birebir müdahale etmemiz yönündeydi planım...

Ve şimdi, elimde telefon Amanda'nın numarasını çevirirken kanımdaki adrenalin yüzümü gülümsetiyordu. Arayıp ona birkaç şey söylemezsem olmazdı. Security'nin Max'le olan konuşmamızı dinlediğini biliyordum. Şimdi Amanda'yı arayıp ona engel olmaya çalışmazsam birşeyler yapacağımdan şüpheleneceklerini de biliyordum. Ve oyunu dikkatli oynamazsam eğer, sonunda tetiğin elimde patlayabileceğini de biliyordum.

SAF KATLİAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin