Bölüm 14: Ben Hiç Kimseyim

9.8K 594 15
                                    

***

Soundtrack: 311 -  Love Song

***

Vita mis kokulu çiçek bahçesine hızlı bir giriş yapmış çiçekler sanki onun sinirini hissetmişçesine içlerine kapanmışlarken Vita sedire oturup ellerini iki yanağına koyup öylece rengarenk çiçekleri izlemeye başladı.

Aya'nın davranışlarını anlayamıyordu. O Aya'nın davranışlarını yanlış olsalar dahi uyarıdan öteye geçirmemişti ama Aya onun çok üzerine geliyordu. Vita'yı kendi özgür düşüncelerine bırakmıyordu.

Oysa Vita onun yüzünden James'e karşı kalbinde şüphe oluşmaya başladığını hissediyordu ve bu şüpheden daha ilk hissetmeye başladığı an nefret etmişti. Ad koyamadığı, koymak istemediği şeyler hissediyordu James'e karşı. Her zaman yüzünde olan gülüşü James'in yanında sanki etrafı aydınlatıyordu. James'in yanında kendini huzurlu hissediyordu. Çiçeklerin yanından başka ilk defa kendini bir yere, birine ait hissediyordu ama Aya bunu anlamıyordu.

O gerçek ailesi, gerçek gezegenindeydi ama Vita ailesini geçmiş hangi gezegenden olduğunu bile bilmiyordu. Bu yüzden James ile olmak ona evindeymiş gibi hissettiriyordu ama bir yandan da Aya'nın aklına soktuğu şüphe duygusu içini kemiriyordu.

"Çok düşünceli görünüyorsun."

Vita James'in sesini duyduğu an "James?" diyerek yerinden fırlamış mavi tülden elbisesi hızıyla dalgalanmışken yüzüne geceyi bile aydınlatan gülümsemesinin yerleştiğini hissetti.

"Burada ne arıyorsun?" dedi Vita heyecanlı bir sesle.

"Seni."

Vita onun net cevabıyla midesinin kasıldığını hissetti. Onun yanında her zaman kendini bu şekilde hissediyordu.

"Buldun o zaman," dedi pembeleştiğini görmesini istemediği için ona sırtını dönerek çiçeklerine doğru ilerlediğinde.

Bahçeye ilk girdiğinde sinirinden içlerine kapanmış gibi görünen çiçekleri şimdi canlı bir şekilde görünüyorken bakış açısının ne kadar değişik bir şey olduğunun farkına varıyordu. Arkasında James'in kendisine doğru yaklaşan adım seslerini duyuyordu ama cesaret edip ona dönemiyordu.

"Ne düşünüyorsun?"

Vita derin bir nefes almış ve sonunda ona dönebilmişken James ondan birkaç adım ötede mavi gözlerinin içi gülerek Vita'ya bakıyordu. Vita cevap vermemiş onun kahve tonlarına yakın ama sarı olan kısa saçlarını, sivri çenesindeki yeni çıkan sarı sakalları ve yüzündeki gülücükten meydana gelen gamzeleri izliyordu.

Vita James'i izliyor ve James'in de kendisini izlediğini görüyorken onunla göz teması kurmamaya çalışarak başka yerlere bakmaya çalışıyordu.

"Kendini nereye ait hissediyorsun James?" diye sordu Vita dakikalardır durduğu yerden adım atıp James'den uzaklaşmaya çalışarak.

Ama James buna izin vermemiş onunla beraber adım atmışken "Kendimi geldiğim yere ait hissediyorum Vita," dedi nadir bulunan durgun, sakin bir ses tonuyla. "Ve oraya nasıl geri döneceğimi bilmiyorum."

"Gayar gezegen kapısından kalkan yıldız kapsüllerine binebilirsin, Siharc 2 saatlik mesafede," dedi Vita. "Tabi mühürden sonra gitmek biraz imkansız. Mührün açılmasını bekleyeceksin."

James küçük bir kahkaha atmış ama bu kahkahasındaki hüznünü Vita anında yakalamışken "Keşke o kadar basit olabilse," dedi sakin ses tonundaki hüzünle.

"Belki bir gün bana anlatırsın?" dedi Vita beklenti dolu bir sesle.

"Belki."

Vita James'in omuz silkişine kıkırdamış ama ardından buruk bir sesle "Ben kendimi hiçbir yere ait hissetmedim James," dedi. "Sadece çiçeklerin yanında kendimi bir yere aitmiş gibi hissediyorum. Sanki hep çiçeklerle olmak zorundaymışım gibi."

Galaxy of Torn : ALFAWo Geschichten leben. Entdecke jetzt