Galaxy of Torn : ALFA

Bölüm 39: Kızımız İçin

***

Soundtrack: Murray Gold - This is Gallifrey - Our Childhood, Our Home

***

Gelecekte ya da geçmişte belki de şuanda bilinmeyen bir zamanda sessiz bir gecede ıssız bir tepede rüzgar uğulduyor sanki birilerini bekliyordu. Bir an sonra bakıldığında dalgalanan rüzgarın içinde üç kişi yan yana dikiliyordu.

Ortada duran en uzunları, lacivert bir pelerin giymişti ve koyu kahverengi saçları dikti. Koyu kahverengi gözleriyse etrafa dikkatlice bakınıyordu. Bir yanında sarı saçları rüzgarda uçuşan bal rengi gözleriyle etrafa bakınan cesur tavrıyla sevimliliğini bir arada tutan genç bir kız bir diğer yanında siyah saçlarının mavi gözlerinin tezatlığı üzerinde bulunan gri uzun paltosuyla yakışıklı genç bir adam vardı.

Üçlünün ortasındaki lider olduğu belli olan yakışıklı adam bir adım öne atıp etrafını koklayarak bir şeyler anlamaya çalışırken "Hangi zamandayız?" diye sordu sarışın genç kız. Sarışın genç kız cevabını alamadan diğer genç adam bilekranından aldığı verilerle konuşmaya başlayacağı sırada uzun paltolu adam onlara dönmüş parmağını dudaklarına götürüp mimikleriyle şşşt dedikten bir an sonra karşılarında iki kişi belirdi.

Çenesi oldukça dikkat çeken uzun saçları alnına düşen genç adam da lacivert pelerin giymiş ve yanında sarı uzun kıvırcık saçlarından başka yüzündeki muzurluk dikkat çeken bir kadın karşılarındaki üçlüye bakıyorlardı.

"Kavas."

"Kuzah."

İkisi aynı anda konuşmuşlar Kuzah uzun zamandır görmediği kardeşine bakarken mimikleri canlanmış ondan daha küçük olan Kavas da gözleri parlarken Kuzah "River," dedi kıvırcık saçları dikkat çeken kadına.

"Selam tatlım."

"Hey."

"Sadece sen tatlım değilsin, tatlım," dedi River muzur ifadesiyle omuzlarını büzerek.

Kavas onaylamayan bir ifadeyle ona bakmış ve ardından onların bu üçlü flörtleşmelerini izleyen sarışına kollarını iki yana açarak "Rose Gold," dedi. "Altın kız."

"Uzun zaman oldu," dedi Rose Kavas'ın kendisini savurmasına izin vererek.

Kavas Rose'u bir tur döndürerek bırakmış Rose'u abisine göndeririken "İşte en sevdiğim zaman ajanı Kaptan Jack," dedi Jack ile selamlaşırken.

"Hey."

"Sadece sen zaman ajanı değilsin, zaman ajanım."

River gülmüş ve Rose ile bakışmışlarken ikisi bu erkeklerle uğraşmanın ne demek olduğunu biliyor birbirlerine anlayışla gülümserlerken Kavas gıcıklığına en son abisine gelmiş iki kardeş sarıldıktan sonra "Ne zaman izin vereceksin Kuzah?" diye sordu Kavas.

"Belki abi demeye başladığında."

"Her zaman dedim de ne oldu? Hala iznim yok."

"Bunlar basit konular Kavas. Ciddi bir meselemiz var."

Tüm ortam anında ciddileşmiş hatta rüzgar bile yavaş esmeye başlamış Kuzah bir yanında yol arkadaşı diğer yanında ajanı, Kavas ile kendi ajanı karşılarında hepsi bir araya geldiler.

"Düzeltme yapacak mıyız?"

"Şimdilik hayır diye düşünüyorum," dedi Kuzah elleriyle saçlarını karıştırarak. "Etkileri daha görülmedi."

"Bende o şekilde düşünmüştüm," dedi Kavas ve ardından Kavas Jack'i işaret ederek. "Jack tüm zamanlara gidebiliyor. Bana değil ama en azından River'a da geçmişe gitmek için izin vermeni istiyorum. Tüm zamanların karışma ihtimali var."