24. Bölüm

49.7K 3.1K 681
                                    

Bu sözleri karşısında etkilenmemek mümkün değildi. Ben öyle durmuşken, bana sıcak bir gülümsemeyle karşılık verdi.

''Benim hakkımda merak ettiğin sorular var mı?''

''Evet.''

''Buyrun.''

İlk önce işaret parmağıyla 'dur' işareti yaptıktan sonra, hemen yanımızda olan bir bankı gösterdi. Oraya oturduğumuzda tekrar bana döndü.

''Birçok kişi yanımızdaydı. Yani sen gitar çalarken. Ama kapşonun yoktu. Neden?''

''Onlar benim yakın dostlarımdı. Buraya biz dışında çok gelinmez. En azından kış ayında.''

''Buraya gelme sürem belli. Evin oralarda olmadığımı biliyordun. Bu kadar kısa sürede nasıl geldin?''

''Ufak sırlar.''

''Ama Kutay anlamıyorum. Her an nasıl, nerede, ne halde olduğumu nasıl biliyorsun? Samimiyetine güvenmesem cidden 'sapık' olduğunu düşünürdüm. Ki ilk önce öyle de düşünmüştüm.''

''Bir sapığın bu kadar uğraşabileceğini cidden düşünüyor musun?''

''Psikopat bir sapıksa, neden olmasın?''

Sessizce gözlerini kapattı. Derin bir nefes aldıktan sonra gözlerini tekrar açtı. Kafasını çevirerek tam gözlerimin içine baktı.

''Bir sapık olsaydım, seninle ilgili farklı düşüncelerim olurdu. Bir sapık olsaydım, sana dokunmaktan utanmazdım.''

Elini yavaşça kaldırıp kalbini gösterdi. Ve sözlerine devam etti.

''Ve eğer bir sapık olsaydım, seni tam buradan sevmez, sensiz olduğum zaman tam burası çok acımazdı.''

Gözlerimdeki şaşkınlığı gördükten sonra dudaklarının bir tarafı kıvrıldı.

''Merak etme, bir sapık değilim.''

Hafifçe gülümsedikten sonra devam ettim.

''Ben sadece merak ediyorum. Bu kadar bilgiyi nasıl biliyorsun? Eğer hatırlıyorsan İzmir' e gelmeden önce annem ile bir restauranta gitmiştik. Yengece alerjim olduğunu ben ve annem bilmezken, sen bildin. Bu nasıl olabiliyor?''

''Aslında basit bir soru.''

''Nasıl yani?''

''Seni tanımam için seninle konuşmam gerekmez. Sadece seni izliyorum. Tepkilerini ve mimiklerini izliyorum. Her şeyi ele veriyorsun öyle. Ama hala bu sorduğuna cevap değilse, sana ufak yardımlar aldığımı söyleyebilirim. Kimden diye sorma. Şuan olmaz. Yengeç olayına gelirsek eğer, seninle bir zamanlar tanıştığımızı söyleyebilirim.''

İşte bu tam bir şoktu benim için. Ben Kutay ile daha önceden tanıştığımı bilmiyordum. Açıkçası da hiç düşünmemiştim.

''Merak etme, hatırlamayabilirsin. O kadar olay yaşadın zaten. Kendini daha iyi hissedeceksen şunu söyleyebilirim. Seninle yüzyüze çok az konuştuk. Çok az birlikte olduk.''

''Ben sadece önceden o anı ve şarkı söylediğimizi hatırlıyordum.''

Bana dönerek sıcak bir gülümseme yolladı.

''Artık öğrenmiş oldun.''

''Tanıyor muyum?''

''Efendim?''

''Yardım aldığın kişiler. Onları tanıyor muyum?''

''Hemde çok yakınındalar.''

''Bana söylemeyeceksin değil mi?''

Blackened|SimsiyahWhere stories live. Discover now