18.Bölüm

78.1K 3.8K 798
                                    

Arkadaşlar hepinize teşekkür ederiz.O kadar iyisiniz ki.Sizi çok seviyoruz.Ben Ezgi bu arada. Bu sefer bölümü abidinle bitirmedim.Neyse iyi okumalar :-) Gece yayınladığım için:Kutay'lı geceler diyorum ♥

O andan, o dakikadan beri babama olan nefretim iyice artmıştı. Bir insanı vurması bir yana,Kutay'ın soyundan bir insanı vurması daha da sinirimi bozuyor ve canımı acıtıyordu. Belki de Kutay bugüne kadar beni intikam için takip etmişti. Şimdi benim yüzüme gülecekti. Sonra bir gün bir silah sesi... Tenimde izler bırakarak süzülen kan. Böyle vuracaktı beni belki de. Ya da babam onun amcasını vurmadan önce bana aşık olmuştu. Küçücük bir çocuğun kalbiyle. O zamanlar onun küçük kalbini kaplasamda, o büyüdükçe kalbindeki yerim büyümüş, bana olan sevgisi artmıştı. Belki de bundan daha önce çıkmayı düşünmüştü benim karşıma. Tam o sırada olan olmuştu işte.Amcası.. Vurulmuştu. Küçük bir çocuk için bunun ne ifade ettiğini az çok tahmin edebilirdim belki. Çünkü o zamanlar evimize dolan o iğrenç hava dumanını salmaya yeni başlamıştı.Babamla annem kavga ediyor,babam eve geç saatlerde geliyordu. Onun bu davranışları,beynimdeki sözlükte bulunan baba kelimesine yeni terimler eklemişti. Kalbimdekinden ise birçok terimi çıkarmıştı.

Kaç gündür bunları düşünüyordum. Kutay'dan haklı olarak ne bir mesaj, ne bir çağrı gelmişti. Keşke bir mesaj atsaydı. Bana sitemini bildiren bir mesaj olsa bile bir mesaj. En azından bir mesaj yollasaydı. Kapım açılınca düşüncelerime açılan kapıyı kapatıp, kilitledim. Annem yanıma oturup bana soru sorunca açamayayım diye.

"Gece bak sana tost yaptım.Lütfen ye."dedi ve tepsiyi yatağımda kalan boş yere koydu annem.

"İstemiyorum anne."dedim ve yataktan kalkıp, yüzümü yıkamak için banyoya yöneldim. Tekrar odama girdiğimde annemi ağlarken buldum.

"Yeter artık. Babanla ikiniz kavga ediyorsunuz, sonucu bana dokunuyor. Bir lokma yesen ölür müsün kızım ?"

"Özür dilerim anne. Seninle bir ilgisi yok."dedim ve anneme sarıldım. Gerçekten hiçbir suçu yoktu ve oda bunlardan etkileniyordu. Ama her şeye rağmen babamı affetmesi de saflık değildi. Annem için tostumu yedikten sonra düşünmeye başladım. Kutay mesaj atmıyordu. O halde ben atardım.

Telefonumu elime aldım ve ne yazacağımı düşündüm. 'Seni çok özledim.'? Çok klasik olurdu. Aklıma bir şey geldiğinde yazmaya başladım. Ve mesajı gönderdim.

"Kutay,somut kapüşonunun üstüne soyut bir kopüşon daha ekledin. Kendini iyice görünmez yaptın Kutay. Kendinide,düşüncelerinide." yazmıştım ve vereceği cevabı merak ediyordum.

Rahatlamak amacıyla duşa girdim. Su bedenimden akıp giderken yine ve yine Kutay'ı düşünüyordum. Ne olacaktı bizim halimiz? Hep o bana mesaj atacak bende onun yüzünü mü merak edecektim.

Duştan çıktım ve saçlarımı kurutmaya başladım. Üstümü de giydikten sonra odama girdiğimde karşımda birden Doğa'yı görmem, küçük bir çığlık atmama neden oldu. Açıkçası bu kızı anlamıyordum. Daha geçen gün evimin önünde bağıran kız, şimdi burda me arıyordu? Doğa ayağa kalktı ve sarıldık.

"Korkma kızım. Naber ?"

"İyi."diye yalan söyledim."Sen ?"

"İyi. Senden bir şey isteyeceğim Gece."

"Tabii?"dedim ve ne söyleyeceğinin merakı içinde bekledim.

"Bana Haktan'ı anlatır mısın? Daha doğrusu aranızda geçen ilişkiden bahseder misin?"dedi ve o tatlı gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.

Açıkçası bende bu konuya açıklık getirmek istiyordum.

"Olur. Ama kahve eşliğinde daha iyi olur." diyerek elinden tuttum ve onu mutfağa sürükledim.

Blackened|SimsiyahWhere stories live. Discover now