13.Bölüm

58.7K 3.7K 559
                                    

Selam arkadaşlar! Son zamanlarda hikayemize gösterdiğiniz ilgiden dolayı hepinize kucak dolusu sevgilerimizi yolluyoruz^^ Tabi bazi arkadaşlarımız hikayemizi pek beğenmişe benzemiyor. Ama, hani derler ya 'Renkler ve zevkler tartışılmaz' diye. Aynen öyle, kim neyi isterse sever, sevmez. O kısım ona kalmış. Onlara da teşekkür ediyorum ve fazla uzatmamaya çalışarak bölüme geçiyorum^^
~~

"Doğa'nın kiminle öpüştüğünü biliyor musun ?" Bilmiyordum. Ama, Kutay nereden biliyordu? Aslında bu pek önemli değildi. Beni benden daha iyi bilen biri, bu küçük ayrıntıyı da bilirdi herhalde.

Hem zaten Doğa bana yarın söylerdi. Değil mi?

"Doğa'nın kiminle öpüştüğü beni ilgilendirmez. Hem, isterse kendisi söyler."

Mesajımı gönderdikten sonra ayağa kalkıp gerindim. Derin bir nefes aldıktan sonra penceremi açarak yıldızların güzelliğini izlemeye başladım. Yıldızları her zaman sevmişimdir. Sonsuz sayıda ve inanılmaz bir güzelliğe sahipler.

Birkez daha dışarı baktıktan sonra cebimden telefonumu çıkartıp gelmiş mesaja baktım.

"Sen nasıl istersen. Artık uyumalısın. İyi geceler."

"İyi geceler." Mesajı gönderdikten sonra telefonu yatağımın üzerine fırlattım. Biraz önce yaptığım gibi pencerenin önüne geldim.

Gözlerimi yukarı, yıldızlara diktim. Gördüğüm şeyle yüzümde engelleyemediğim ufak bir gülümseme belirdi.

Yıldız kaymıştı. Bir yıldız daha eksilmişti gökyüzünden. Ölmüştü. Küçükken yıldızları izlerken yan komşumuz balkona çıkıp beni görmüştü. Onunla beraber yıldızları izlerken bir yıldız kaymıştı ve bana asla unutamayacağım bir şey demişti.

'O gördüğün yıldız bir melek. Ve o ölmek üzere. Şimdi bir dilek tut ve o küçük melekten gerçekleştirmesini iste. Bu, onun ölmeden önce seve seve yapacağı bir şeydir. Bu arada sakın unutma Gece; o meleğin ruhu dileğin gerçekleşene kadar senin yanında olup, sana yardımcı olacaktır."

Daha fazla gülümseyerek o zaman dilediğim şeyin hala gerçek olmadığını hatırladım. O melek hala benim yanımdaydı. Büyümüştü artık. Küçük melek değil de yaşam desteğim mi deseydim acaba?

Gökyüzüne bakarak fısıldadım.

"Lütfen küçük melek. Duy beni. Ben... Ben"

Derin bir nefes aldıp gözlerimi kapattım.

"Ben sadece mutlu olmak istiyorum. Küçük biran bile olsa, sonunda acılarım sonsuza da katlansa razıyım. Sadece gerçek mutluluğu tatmak istiyorum. Sonra ölsem de olur. Ama lütfen, mutluluğu tam anlamıyla yaşadıktan sonra öleyim... Lütfen."

Gözlerimi açıp gökyüzüne baktım. Yüzümü sinsi bir gülümseme kapladı.

"Bu dileğim gerçek olmayacağına göre, artık sonsuza dek benimlesin küçük melek."

Pencereyi kapatıp üzerimi değiştirmek için dolabımdan geceliklerimi aldım. Gecelik kelimesini seviyordum. Benim için yapılmış kıyafetler gibiydi. 'Gece'lik. Olduğum yerde salak saçma gülümseyip giyindim.

Telefonumu alıp odamdan dışarı çıktım. Annemin odasına girip yatağında uzanan annemin yanına sokuldum. Mis gibi kokusunu içime çektim.

"Nasıl oldun anne?" Güzel gülümsemesiyle bana baktı.

"Ben çok iyiyim Gece. Güzel kızım." diyip bana biraz daha sarıldı. Kollarımı annemin boynuna doladım. Hemen sonrasında telefonumun mesaj sesini duydum. Ama bakamayacak kadar huzurluydum. Zaten birkaç dakika sonunda annemin sıcak kolları arasında uyuya kaldım.

Blackened|Simsiyahजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें