28. BÖLÜM ~ULUDAĞ~

15.8K 653 303
                                    

(3 GÜN SONRA.)

"Ezgi tamam birşey demedim abartma..." Sinirle Meriç'e dönüp."Neyi abartıyorum ya? Daha yeni beceriksiz olduğumu söyledin."dedim öfkeyle. Hayır anlamıyorum Meriç bana patlamak için her fırsatı koluyordu.

"Tamam bir şey demiyorum."dediğinde konuşmak yerine susmayı tercih etmiştim. Tamam haklı olabilirdi ama sanki  bilerek yapmıştım, abartmasına gerek yoktu. Alt tarafı bilgisayarının üzerine çay dökmüştüm, bana öyle bir bakmıştıki oda yetmiyormuş gibi beceriksiz olduğumu söylüyordu.

"Bilerek yapmadım!" dedim imayla Yağız ve Ayaz gülmemek için zor tutuyordular kendilerini.

Meriç,"sorun değil olan oldu."dediğinde Rüya araya girerek,"O çayı ben döksem şuan tatile gidiyor değil, benim cenazemi defnetmeye gidiyorduk yeminle bak."dediğinde Yağız kahkaha atmaya başladı.

"Bilerek yapmadım Rüya! Ortalığı durduk yere karıştırma istersen."dediğimde ciddiye almak yerine omuz silkti.

"Abi ben onu bunu bilmem ama benim komşu kızımın suçu yok. Kim dedi sana bilgisayarını yanında getir?"diye hesap sordu Yağız.

"Ay yemin ederim altıma yapacağım şimdi. Yeter güldürmeyin beni." Ayaz hala neye gülüyor? Biri bana bunu açıklasın.

"Tamam yeter abartmayın yoksa Ezgi birazdan dalacak size benden söylemesi. O değilde ne  zaman yola çıkacağız?" Elif'in sorusuyla Atakan'a baktım.

"Ne? Ne bana bakıyorsunuz?" diye sordu. Meriç gülerek," kalk git sor ne zaman gideceğiz otur otur sıkıldım oğlum."dediğinde Atakan omuz silkip,
"Hayata kalkıp sormaya gitmem."dedi.

"Yemin ederim çoçuksunuz. Gel sevgilim biz sormaya gidelim." Elif Mert'in elinde tutarak yanımızdan kalkıp gittiler. Her ne kadar bu bir  mucize olsada annem izin vermişti gitmeme. Şuan kantinde oturmuş sevgili müdürümüzü bekliyorduk yola çıkmak için. "O değilde ben acıktım ya nerdeyse öğlen oldu. Bu okuldan çok şikayetciyim haberin olsun Atakan!" Atakan Ayaz'a gözlerini devirerek."  Okuma o zaman başka okulmu yok."dediğinde bu kez gülen ben olmuştum.

"Ne gülüyorsun Ezgi çok mu komik?" Gülerek kafamı saladım." Çok komikdi Ayaz, sen daha yeni bana gülüyordunda noldu?"dediğimde tip tip baktı sadece. Elif koşarak kantine girdiğinde bakışlarımız ona döndü."Hadi gidiyoruz kalkın."dediğinde yerimden kalkıp yanıma aldığım küçük valizimle çıkışa yöneldim. Meriç;"Taşımamı istermisin?" dediğinde ona  dönüp baktım. Hadi ama Meriç bu kadar sakin kalmak sana göre değil.

"Al abi benimkini taşı." Meriç Rüya'ya sen cidimisin der gibi bakıp. "Bence kendin taşıya bilirsin Rüya! Herşeye atlama bir."

"İnşallah merdivenden düşerimde vicdan azabından ölürsün Meriç!" dediğimde gülmemek için zor duruyordum. Birde içinde tövbe tövbe diyordu.

"Daha yeni abi diyordun Rüya!"

"Tamam sus Meriç sus abiymiş... Ezgi sende in hadi gidelim bir an önce!" Rüya şimdi neye sinirlendiki? Rüya önden yürürken bende Meriç'le peşinden gidiyordum.

"Meriç,"

"Hımm..."

"Bulabildinmi bana yazan kişiyi?"diye sorduğumda," Hayır."deyip kestirip atı resmen.

"Sen bana kızmadın değil mi?"diye sorduğumda ise,"Hayır Ezgi, abartılacak birşey değil yanlışlıkla döktün."dediğinde için rahatlamıştı en azından. Ben olsam Meriç'i öldürürdüm.

Toplamda iki tane servis vardı. Öndeki servise Meriç'le binip oturduk. Yağız ve Rüya'da arkamıza oturdular. En arka dörtlü oturma yerine diğerleri oturmuştu. Diğer öğrencilerde yerlerine geçince yaklaşık on dakika sonra yola çıkmıştık. Ben yanıma kitap almıştım okumak için, Meriç'de Instegram'da geziniyordu. Şuan dikkatimi dağıtıyordu aslında bir yandan kitap okuyordum bir yandan ise Meriç'e bakıyordum. Ömür kim ya? O değil cansu kim? Cansu'nun son atığı  gönderiyi beğenip Instegram'dan çıktı o an göz göze geldiğimizde gülerek," N'oldu?"dedi.

YENİ OKULUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin