23. BÖLÜM~AFFETMEK~

363 22 4
                                    

"Bu hayatta biz diye bir şey yoktu. Hiç olmadı, olmayacakta."

5. YIL SONRA...

Rüya ve Atakan

"Rüya eve gidince atsana bana da notları. Hadi be kızım at işte. Valla uyuyup kalmışım yoksa niye not tutmayayım. Yarın sınav var bırakma beni ortada." Süleyman'ın söylediklerini duymazlıltan gelerek sıramın üzerindeki eşyalarımı toplayıp sınıftan çıktım.

Kimseye not falan vermezdim! Kimsede kusura bakmasın! Bir zahmet!

Ben Rüya Yazıcı'ydım Kimseye acımaz kendimide kimseye acındırmazdım. Derste uyuması beni ilgilendirmezdi. Bende onun gibi sabahın köründe kalkıp geliyordum.

Bugün sinirlerim o kadar bozuktu ki? Berbat bir güne başlamıştım. Ve şimdi de o günü bittiriyordum.

Sabahın erken saattinde neden uyanırız ki? Sabah erken uyanmaya şiddetle karşıyım.

Bu sabah alarmı kapatıp uyumuştum ve ilk derse geç kalmıştım. Hemde kimin dersine? Bölüm başkanımızın dersine! Kadının gözünde gireceğim diye yırtınırken başıma gelmeyen kalmıyordu.

İstanbul'da güzel bir üniversitede'de Moda Tasarımı okuyordum. İkinci sınıf öğrencisiydim. Bir sene mezuna kaldım. Neden çünkü abim benim İzmir'de okumama izin vermediği için.

Abim dedim de, abimi özledim be! Yarın ki sınavdan sonra neyseki annemle onun yanına gidecektik.

Ah, uzun zaman oldu onları görmeyeli. İstanbul'un güzel sokaklarında yürürken karşı yola geçip otobüs durağına doğru ilerledim.

Hayatımda çok şey değişmişti! Hemde çok şey!

"Aman Allah'ım bu yakışıklı beyefendi de kim?"dememle yanımda duran insanlar dönüp bana baktılar.

Tüh ya,  yine sesli konuşmuştum. Bu kadar sesli konuşursam tabiki de bakarlar. Yok arkadaş hiç boşuna kendimi kandırmayayım. Hayatımda hiçbir şey değişmemişti. Ben hala aynı Rüya'ydım işte. Değişen tek şey artık arabayla okula gelmeyip otobüslerde sürünmem.

Buda babamın bana verdiği bir diğer ceza! Yok alışveriş bağılısıymışım falan! Naptım sanki gidip kendime bir tanecik araba aldıysam?

Gelen otobüse diğer yolcularla binip akbilimi okuttum. Ah, o yakışıklı beyefendi de binmişti. Gideyim de ona yakın bir yerde durayım bari! Ne olacak benim her gün, her gün birilerine aşık olmam! Valla bıktım artık. Bide sinir olduğum şu olay vardı. Bir gördüğü bir daha görememem.

Lütfen aynı saatte otobüse binin! Her gün ben bekleyemem sizi! Aaa, valla ya!

Bir kaç durak sonra bizim semte gelince otobüsten inip caddedeye doğru ilerledim.

İlerde çok iyi bir tasarımcı oluncaya kadar bu şartlara dayanmam gerekiyordu. Babam mimardı. Kendi şirketinde işini yönetirken. Annem ise sevdiği işi yapıyordu. Güzelik uzmanıydı. Kılinik ve merkezleri vardı. Annemle birlikte aynı sektörde ilerlemeyi düşünüyorudum ama daha sonra neden kendi markamı  kurmayayım diye düşündüm.

İlk tasarımım Mira'ya yapmıştım. O küçük cüce değerimi bile bilmiyordu. İlerde Ünlü tasarımcı Rüya Yazıcı'nın ilk tasarımının ne olduğu sorduklarında gururla," Tulum," diyeceğim.

YENİ OKULUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin