12. BÖLÜM ~GİDİN BURDAN!~

991 62 10
                                    

Merhaba, okumaya geçmeden yıldızlarımızı parlatalım lütfen.
Oy ve yorumlarız  benim için çok değerli. Lütfen eksik etmeyin. Şimdiden teşekkür ederim.

Ve size keyifli okumalar dilerim.🌺

****

Kafamda dönüp dolanan onca  soruları bir kenara bırakarak. Tek bir soru sordum.

"Orda kim var?"

Arim sonunda pes edip," Anıl burdaymış. Aslı'yı arayıp seni alıp ona götürmesini istemiş. O  da bana söyledi. Ve burdayız."demesiyle bir anda kalbime kramp girdi.

Anıl?

Benim korkulu rüyam.

Oysaki bir kaç sene önce çok sevdiğim öğretmenlerimden biriydi ama şimdi...

Şimdi ise beni takıntılı hale getirmiş bir psikopat. Neydi bu takıntısı?

Korkuyordum. Hemde çok. O kadar çok korkuyordum ki ondan.

"Gidelim hemen burdan!" Aslı'da benim gibi korkuyordu. Neden? Ona ne yapmıştı?

"Ezgi? Neler oluyor?" Arkamdan gelen sesle bende Aslı ve  Arim'de aynı anda dönüp Meriç'e baktık. Olmamaz! Meriç'in burda olmaması gerekiyor.

Ben Meriç'e ne diyeceğim diye düşünürken  Aslı elinin tersiyle gözlerini silip. " Meriç, korkuyorum. Bana kızma ben Ezgi'yi getirmedim. O geldi peşimden."demesiyle Meriç bize anlamayarak bakıp," Neler oluyor burda? Aslı Neden ağlıyorsun sen? Ağlama kızım şu haline bak!" Meriç Aslı'ya doğru ilerleyip kollarıyla onu sarıp sarmaladı. Aslı da ona karşılık vererek sarıldı.

Hayır kıskanmayacaktım. Çünkü Aslı çok korkmuştu. Ve hala ağlıyordu. Ne olursa olsun onların benden önce bir geçmişi vardı.

Ahh, ne saçmalıyorum ben.

"Anıl burda Meriç! Ben seni uyardım ama sen beni pek dinlememisin!" Arim Meriç'e söylemeyi tercih etmişti. Bi dakika bi dakika ne dedi o? Uyardım mi?

Kim, kimi neden uyardı?

Meriç'in ,"Aslı ve Ezgi'yi alıp git burdan Arim."demesiyle Arim kabul edip Aslı'yı alıp bana doğru gelmeye başladı. Ne yani öylece gidecek miyidik biz? Peki Meriç?

"Sende geliyorsun bizimle."dedim Meriç'e bakarak. Meriç öfkesini belli ettirmeden derin bir nefes alıp ağzını açıp bana cevap verecekken. Çatı katının kapısı açılmasıyla susmak zorunda kaldı.

"Vay, gençler! Ah Ezgim de burdaymış! Hoş geldin iki gözümün çiçeği!" Sapık Anıl kollarını açarak pis pis sırıtarak bize bakıyordu. Ben onun görmenin şokuyla kendime gelmeye çalışırken. Arim ağzından bir küfür kaçırıp lanet etti karşımdaki adama. Ne kadar yaşlanmıştı bu adam. En son gördüğümden bu zamana kadar çok değişmişti pislik.

"Ne işin var lan senin burda piç!"

"Bak sen benim çok sinirlerimi bozuyorsun Meriç! Senin burda olmana gerek yok. Şimdi bizi yanlız bırakıp s-" demeden Meriç'in ona attığı yumrukla lafı yarıda kalmıştı.

Korkuyorudum. Ama bu kez yanlız değildim. Yanımda olan Aslı'nın elini tutup." Korkma," dedim.

Arim Meriç'i durdurmak için ikisinin yanına giderken Aslı bana dönüp."Gidelim," dedi.  Evet burdan hemen gitmemiz gerekiyordu.  Yanlız gelmemiş olmalı Anıl. Cenk'in de burda olduğuna adım kadar emindim.

"Gidelim. Polisi ara Aslı telefonum yanımda değil." Aslı'yı alıp merdivenlere doğru ilerleyecekken Anıl'ın bize doğru koşarak geldiğini gördüm.

YENİ OKULUM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin